İstanbul’dan yıllar sonra memleketi Elazığ’a dönen Umut Öner, atıl 12 dönüm toprakta devlet dayanağıyla üzüm üretimi yapıyor.

KÖYÜNE DÖNDÜ, 12 DÖNÜM ATIL ARAZİYİ ÜZÜM BAĞINA DÖNÜŞTÜRDÜ

Uzun yıllar memleketinden uzakta yaşayan 48 yaşındaki Öner, emekli olduktan sonra iki yıl evvel ailesiyle birlikte memleketi Elazığ’ın Sedeftepe köyüne döndü.

Burada ailesine ilişkin kullanılmayan 12 dönüm atıl araziyi kıymetlendirmek isteyen Öner, geçen yıl Tarım ve Orman Bakanlığınca hayata geçirilen “Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi”ne müracaat yaptı.

Öner, devletten aldığı dayanakla kurduğu bağda iklim şartlarına uygun, yöreye has iri salkımlı “Öküzgözü” cinsinde üzüm yetiştiriyor.

‘DEVLET DAYANAĞIYLA ÇAĞDAŞ BAĞCILIK YAPMAYA ÇALIŞIYORUM’

Öner, memleketindeki atıl toprakları tarıma kazandırmak için köyüne döndüğünü söyledi.

Kendi birikimi ve devletin verdiği takviyeyle hayalini kurduğu bağı kurduğunu tabir eden Öner, “Köyüme dönünce ailemden kalan tarlaları, toprakları gezmeye başladım. Burada eğitimini de almış olduğum bağcılığı yapmak istedim. Bölgeye mahsus bir çeşit olan tescilli Öküzgözü cinsi üzüm üretmek istedim.” dedi.

Öner, temizlediği ve etrafını çevirdiği tarlada birinci etapta toprak tahlili yaptıklarını belirtti.

Daha sonra “Uzman Eller Projesi” kapsamında dayanak olduğunu ve sertifikalı bu üzüm çeşidiyle burada bağcılık yapmaya başladığını anlatan Öner, şöyle devam etti:

“12 dönüm araziyi hazır hale getirdikten sonra 1666 üzüm fidanı diktim. Bağ 2 yaşında oldu. Devlet takviyesiyle çağdaş bağcılık yapmaya çalışıyorum. Aldığımız takviyeyle kurduğumuz damla sulamamız, telli terbiye sistemimizle yeterli bir tesis oldu. Hasatla en kaliteli üzümü piyasaya sunmuş olacağız. Bunun yanında başka yerlerimizi de tespit etme çalışmalarımız devam ediyor. Oralarda da yeniden üzüm bağları oluşturacağız.”

‘BAKARSAN BAĞ OLUR KELAMI ÇOK DOĞRU’

Her sabah saat 05.00’te bağa gittiğini anlatan Öner, kahvaltısını da bağda yaptığını, gününün büyük kısmını burada geçirdiğini söz etti.

Öner, “Bağda iş bitmiyor. ‘Bakarsan bağ olur’ kelamı çok hakikat. Sabahları burada gözümü açıyorum. İki yıldır kent hayatının getirdiği gerilimden epey uzağım. Kırsalda yaşamak isteyenlere ‘Uzman Eller Projesi’ne başvurmalarını ve atıl yerlerini değerlendirmelerini tavsiye ederim.” diye konuştu.