Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir televizyon kanalında katıldığı programda, BYD’nin Türkiye‘ye yapacağı yatırım ve Renault Küme Küresel’in Üst Yöneticisi (CEO) Luca de Meo ile görüşmesine ait değerlendirmede bulundu. Renault’un kendileri için çok kıymetli bir yatırımcı olduğunu vurgulayan Kacır, firmanın son devirde hibrit araba üretimine ait Türkiye‘deki yatırımlarını hızlandırdığını söyledi.

“TEKNOLOJİNİN TÜM ALANLARINDA MUAZZAM BİR DÖNÜŞÜM VAR”

Kacır, firmanın yeni kuşak arabalar ve modellerle ilgili bir üretim planı hazırladığını, Türkiye‘de yeni jenerasyon araç üretmeye yönelik güçlü bir planları olduğunu bildirdi. Bu planları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak güçlü şekilde desteklediklerine dikkati çeken Kacır, şöyle konuştu; “Kendileriyle daha öte planlar yapmaya hazırlanıyoruz. Teknolojinin tüm alanlarında muazzam bir dönüşüm var. Biz de değerli yatırımcılarımızla, sanayicilerimizle 10 yıllık planlar hazırlıyoruz. Bu planlar Türkiye‘nin kalkınma planlarıyla uyumlu biçimde hazırlanıyor. İstek ediyoruz ki Türkiye yatırımcılar için öngörülebilir olsun.”

Kacır, Türkiye’nin yatırım teşviklerinin kıymetli bir enstrüman olduğuna işaret ederek, BYD’nin yatırımının da geçmiştekilere benzeri halde destekleneceğini lisana getirdi. Her bir proje için “terzi” yordamı dayanak verdiklerini belirten Kacır, projenin öncelikli muhtaçlığı neyse onu barındıran bir teşvik çerçevesi oluşturduklarını anlattı. Kacır, “kazan-kazan” stratejisine değinerek, “Önümüzdeki haftalarda BYD’nin yatırım teşvikine ait de daha kapsamlı paylaşımlar yapacağız. Teşviklerde bizim yatırımcılara sunduğumuz ana ögeler, yatırım yeri temini konusunda birtakım kolaylıklar sunuyoruz. İstihdama yönelik, vergi uygulamalarına yönelik farklı dayanaklarımız de var. Gayemiz, Türkiye’nin kalkınma seyahatinde hızlanması, yatırımcılarla kazan-kazan bağlantısı oluşturabilmemiz.” tabirini kullandı.

Türkiye’de gelecek devirde hem elektrikli hem şarj edilebilir hibrit hem de başka hibrit araçlarda üretimin hissesini artırmak istediklerini vurgulayan Kacır, “İçten yanmalı araçların hissesini adım adım hem üretimde hem de pazarda azaltmak istiyoruz. Bu yolda şimdiye kadar olduğundan daha süratli koşmak istiyoruz. Bu yeşil dönüşümün tüm ögelerini harekete geçirmek için uğraş gösteriyoruz.” dedi.

“BYD’NİN AKABİNDE BİR DİĞER FİRMAYLA İMZAYA YAKINIZ”

Kacır, BYD üzere hem mevcut hem de yeni markaların Türkiye’de yeni teknoloji yatırımlarını hızlandırmaları için çaba göstermeye devam edeceklerini lisana getirerek şunları söyledi; “Özellikle son 1 ayda 2 markayla artık son noktaya geldik demiştim. Biriyle nihayetinde imzayı atmış olduk. Bir oburuyla de yakın vakitte imza atma ihtimalimiz olabilir fakat başkalarıyla de hala bağlantı sürüyor. Nasıl Amerikalı, Avrupalı, Koreli ve Japon markalarla çok uygun işbirlikleri yaptıysak Çinli markalarla da işbirlikleri yapabiliriz. Kâfi ki kazan-kazan anlayışı içinde hareket edelim. Onlar Türkiye’nin imkanlarından en aktif formda yararlansınlar, biz de onların sayesinde büyümemizde, kalkınma seyahatimizde sürat kazanalım. Önümüzdeki periyotta misal yatırım haberlerini hem bu bölümde hem başka kesimlerde duyurmak isteği içinde olduğumuzu söz edebilirim, sürpriz olmaz.”

“TÜRKİYE DÜNYAYA TEKNOLOJİK ESERLERİ İHRAÇ EDEREK BÜYÜYECEK”

Önceliklerinin büyük ölçekli yatırımların Türkiye’ye gelmesi olduğuna dikkati çeken Kacır, ölçek iktisadının bugün global markaların en kıymetli rekabet ögelerinden biri olduğunu ve kimi sanayi kollarında bilhassa yerli katma kıymetin oluşmasını beraberinde getirdiğini söz etti. Kacır, Türkiye’ye yatırımların devam edeceğini lisana getirerek, “BYD’nin yatırımı 1 milyar dolar olarak öngörülen bir yatırım. Başka markaların yatırım meblağları biraz altında, biraz üstünde olabilir ancak hassas olan Türkiye’de ölçek iktisadı, rekabet gücü ve ihracat potansiyeli oluşturacak yatırımların süratle yükselmesi. Türkiye dünyaya teknolojik eserleri ihraç ederek büyüyecek. Bu yatırımları biz bu istikametiyle de çok önemsiyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’yi global markalar için üretim havuzu ve merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Kacır, yatırım ve ihracatlarla yalnızca üretim değil, AR-GE ve inovasyon alanında da Türkiye’nin global seviyede rolünün perçinleneceğini söyledi. Kacır, Türkiye’ye global yatırımların birinci kere yapılmadığına işaret ederek şu değerlendirmede bulundu; “AK Parti iktidarları devrinde 260 milyar doların üzerinde bir direkt yabancı sermaye girişi sağladığımızı söylememiz lazım. Geçtiğimiz yıl 1,6 milyar dolar Türkiye’ye direkt yabancı sermaye girişi gerçekleşti. AK Parti iktidarları öncesinde Türkiye global direkt yabancı sermaye akımından yüzde 0,2 hisse alıyordu. Son 22 yıllık periyotta bu hisse yüzde 1’e yükseldi. Yani bu pastadan aldığımız hisse dilimimizi beş katına çıkardık. Bu tek başına aslında Türkiye’nin yatırımcılar için gerçek adres olduğunun yatırımcılar tarafından ispatı niteliğindedir. Elbette önümüzdeki devirde direkt yabancı sermaye yatırımlarını hızlandıracak adımlar atacağız.”

“FARKLI FİNANSMAN PROSEDÜRLERİNİN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”