İstanbul merkezli 6 vilayette düzenlenen operasyonun akabinde Dilan Polat ile eşi Engin Polat‘ın da tutuklandığı davayla ilgili düzenlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun ayrıntılarına ulaşıldı.

Soruşturma kapsamında daha evvel şirketlerinde yapılan aramalarda dijital malzeme ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili hazırlanan 908 sayfalık son raporda Dilan Polat’ın 2020-2023 yılları ortasında 3 gayrimenkul aldığı, hesabına 5 milyon 400 bin lira girdiği ama hesaplarında kuşku uyandıracak bir datanın olmadığı aktarıldı.

DİLAN POLAT’IN KARAR YETKİSİ YOK

Raporda, Dilan Polat’ın ticari ve finansal süreçlerde karar yetkisinin olmadığı, karar vericilerinin Engin ve Sezgin Polat olduğu kaydedildi. Engin Polat‘ın hesabına ise 2020-2023 yılları ortasında 71 milyon 904 bin lira giriş, 144 milyon 208 bin lira ise para çıkışı olduğu, bu yıllar ortasında 3 araç ile 6 gayrimenkul aldığına dikkati çekilen raporda, yasa dışı bahse ait bir tespitin bulunmadığı tabir edildi.

YASA DIŞI BAHİS VE KARA PARA AKLAMA AİT TESPİT BULUNMUYOR

Aile şirketlerinin genel ticari kapasiteleri dikkate alındığında mal varlığı konusunda gerçekleşen süreçlerin elde edilen gelirlerle orantılı olduğu bilgisi verildi. Engin Polat‘ın yasal defterin yanı sıra vergi matrahını azaltıcı halde kayıtlarının öbür kayıt ortamlarında kaydetmesiyle hesap devirlerinde kaçakçılık (çift defter tutma) hatasını işlediği belirtilen raporda, yasa dışı bahis ve kara para aklamaya ait bir tespit bulunmadığı da vurgulandı.

NE OLMUŞTU?

İstanbul merkezli 6 vilayette 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat‘ın da ortalarında bulunduğu 24 kuşkulu gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında daha evvel şirketlerinde yapılan aramalarda dijital gereç ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ilişkin şirketlere kelamda ticaret karşılığında geçersiz fatura kesilmesi usulüyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın tekrar aile bireylerine ilişkin şirketler ortasında transfer edildiği, son etapta ise Engin Polat‘ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin akabinde İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü takımları, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş vakitli operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren gruplar, Dilan ve Engin Polat‘a ilişkin bir medikal şirketin Ankara’da öbür bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların ferdî hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti. Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da ortalarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti. Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Zirve’nin isimli denetim kararları uygulanıp, tahliye edilmesine hükmetmiş, öteki 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve süreçlere ait düzmece faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici saklı kayıtların tutulduğu belirtiliyor. İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve gibisi tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.

Dilan ve Engin Polat’ın “suç işlemek gayesiyle örgüt kurma, yönetme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı kıymetlerini aklama” ve “Futbol ve Başka Spor Karşılaşmalarında Bahis ve Talih Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” hatalarından toplam 20’şer yıldan 40’ar yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları istenen iddianamede, başka şüphelilerin de farklı hatalardan değişen oranlarda mahpusla cezalandırılmaları öngörülüyor.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince, yargılamayı yapma konusunda yetkili mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu belirtilerek iade edilmişti. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının “görevli mahkemenin temel cezaya nazaran belirlenebilir olduğu, artırım hususunun mahkemenin vazifesini belirlemede temel olmadığı” vurgulanarak yapılan itiraz Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Mahkeme, davanın birinci duruşmasının 4 Eylül’de yapılmasına karar verdi. Duruşmaların 5 ve 6 Eylül’de de devam etmesi bekleniyor.