Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Ahmet Sert, Türk müzik tarihinde büyük yeri olan plakları ve kasetleri hala satan son bir kaç esnaftan biri. 75 yaşındaki Ahmet Sert’in yarım asra dayanan işi müzik, aşkı ise plaklar.

Burada tarih güya tekrar canlanıyor. Teknolojiye yenilen binlerce meslektaşına karşın o inatla mesleğine devam ediyor. 75 yaşındaki Ahmet Sert’in yarım asra dayanan işi müzik, aşkı ise plaklar. Ahmet Sert, 48 yıldır plak ve kaset satıyor. Plak, taş plak ve kaset sevdası ise hala teknolojiye direniyor. Zeki Müren’den Barış Manço’ya Orhan Gencebay’dan Ferdi Tayfur’a Müzeyyen Senar’dan Malatyalı Yüksel Özkasap’a kadar rafları plak ve kasetlerle dolu. Ortam ise nostalji kokuyor. Burada tarih güya tekrar canlanıyor. Teknolojiye yenilen onlarca meslektaşına karşın o inatla mesleğine devam ediyor. Kapıdan kim girerse girsin aradığını bulmadan gitmiyor. Deposunda sakladığı arşiv ile kimseyi geri çevirmiyor. Sert, ünlü seslerin plak ve kasetlerini satmakla kalmamış onlarla tanışmış. İşini severek yapan Sert’ten müşteriler de mutlu.

Son etkin müzik marketlerden biri

1960’lı yılların teknolojisi ile üretilmiş fakat günümüz teknolojisinin bile ulaşamadığı analog plaklardan çıkan o mükemmel seslerin adeta sırılsıklam bir aşığı olan Ahmet Sert, 30 yıl evvel emekli olmasına karşın hala etkin olarak mesleğini sürdürüyor. Tutku ile bağlı olduğu mesleğinde 48 yılı geride bırakmanın memnunluğunu yaşayan 75 yaşındaki Ahmet Sert’in yalnızca yurt içinden değil yurt dışından da epeyce fazla müdavimi var.

Sırrı, ‘yok satmamak’

Türkiye’deki en varlıklı taş plak, plak, kaset ve CD arşivine sahip son etkin müzik marketlerden biri olduğunu argüman eden Sert, sırrının ‘yok satmamak’ olduğunu söylüyor. Gurur, varlıklı hatıra ve his dolu 48 yılı geride bırakmasına karşın ömrü yettiğince tekrar plaklarından ayrılmayacağını söz eden Sert, Zeki Müren’in 1983 yılında çıkardığı ‘Gitme, sana muhtacım’ kasetini Ege Bölgesi’nde en çok satan müzik market olunca ödül olarak bir hafta Zeki Müren’e konuk olmuş. Müzik marketinin bulunduğu Nazilli’de de Edip Akbayram, İlhan İrem, Barış Manço, Sevinç Karaböcek, İzzet Altınmeşe, Ümit Besen üzere sanatkarlarla imza günleri yapan Sert, onların yanına da davetli olarak İstanbul’a gitmiş.

Nostalji yine yaşanıyor

Son yıllarda teknolojik müzik eserlerine karşın geriye dönüşün başladığını, taş plak, plak ve kaset dalının tekrar hareketlendiğini Söz ediyor. Nazilli’de daha evvelce birebir işi yapan 60-70 kişinin olduğunu fakat günümüzde ise birebir işi ülke genelinde yapan ender bireylerden birisi olduğunu kaydeden Sert, kendisi üzere müzik market işini etkin olarak yapanın kalmadığını sav ediyor.

“Müzik aşkı bizi gururlandırıyor”

Ahmet Sert’in birinci müdavimlerinden olan Kemal Aslan; “1977 yılından beri Ahmet Ağabey’in müşterisiyiz. Aradığımız her şeyi Ahmet abide buluyoruz. Artık herkes dijitale döndü. Ancak biz hala plakları seviyoruz. Ahmet abideki müzik aşkı bizi gururlandırıyor, duygulandırıyor. Kendisinden hangi plağı elinde istesek elinde yoksa bile bir gün içerisinde bize temin ediyor. Zannetmiyorum ki ben Türkiye’de öteki biri yok. Diğer kalmadı zati. 1977 yılından beri her istediğimizi plak olsun, kaset olsun, cd olsun, Ahmet abi bize temin ediyor. Onunla birlikte biz de nostalji yaşıyoruz. Geliyoruz, burada plaklarını dinliyoruz. Bazen hiç bilmediğimiz bir plağı çıkarıp buluyor, bize dinletiyor, ondan sonra onu da alıp gidiyoruz. Yani 1977 yılından beri müziğe yaptığı katkılar çok fazla. Çeşitli sanatkarlarla Nazilli’de imza günleri yaptı. Onlara konuk olarak gitti. Yani bulunmaz bir efsane ve mesleğinin duayeni” dedi.

“Türkiye’de eşi gibisi olmayan bir yer”

Ahmet Sert’in büsbütün müzik aşkı ile dolu olduğunu tabir eden Filiz Çimen ise “Ahmet abiyi 35 yıldır tanırım. Devamlı buraya gelir giderim. Gençliğimde çok kaset aldım kendisinden. Nazilli’nin en tanınmış, en sevilen en eski esnaflarından biridir. Bu işi çok çok severek yapar. Büsbütün bir müzik aşkıyla doludur. Kaseti, CD’si, Taş Plağı, burada müzikle ilgili ne ararsanız bulabilirsiniz. Türkiye’de eşi gibisi olmayan bir yer. Zati tek kalan bir yer, tek dükkan. Yani herkese tavsiye ederim. Hiçbir şey almasanız bile dinlediğiniz anılar size kâfi. Onun Taş plak ve müzik aşkı kimsede yoktur emin olun. Mesleğini çok severek icra etmiştir. İnşallah Allah uzun ömür verir uzun yıllar da devam ettirir” diye konuştu.

Ahmet Sert, müzik market işini nasıl başladığını anlatarak, “16 Şubat 1977’de çalıştığım gemiyi bıraktım. 17 Şubatta da plakçı oldum. 48 yıldır müzik benim ruhumun besini olduğu için müzikle uğraşıyorum. Müzik adamıyım. 48 yıldır bu işi yapıyorum. 1995 yılında emekli oldum. Emekli olalı 30 sene oldu ancak işimi sevdiğimden ötürü hala mesleğime devam ediyorum. Meskende; çocuklarım, oğlanlarım, gelinler, torunlar, eşim, ‘Mesleği bırak artık, kapat dükkanı’ demelerine karşın ben mesleğime aşığım. Mesleğimin aşığım. Bu işi yapmaya da ömrüm vefa ettikçe devam edeceğim. 50 sene olmasına yani yarım asra 2 sene kaldı. Lakin ben ömrüm vefa ederse kalan 2 senede de işyerimi kapatacağıma şüpheliyim. Zira işimi çok seviyorum” sözlerine yer verdi.

Ünlü konukları Nazilli’de ağırladı, imza günleri yaptı

Ünlü müzik insanlarını Nazilli’de düzenlediği imza günlerinde ağırladığını belirten Sert; “Burada yıllarca Barış Manço, Ümit Besen, Edip Akbayram, İlhan İrem, Yeşim, İzzet Altınmeşe, Mahmut Tuncer üzere sanatkarları da imza günlerinde ağırladık. Aslında dükkanın her tarafı onlarla olan fotoğraflarımla dolu. Bunlarla imza günü yaptım, imzalı plaklarını sattım. Birçoklarıyla da hala görüşürüz. Kimisi merhum oldu. Ben bu mesleğin aşığıyım. Ömrüm vefa ettiği, elim ayağım tuttuğu surece seve seve bu işimi yapacağım. Yok demeyi sevmiyorum aslında. Bu meslekte başarılı olmamın sebebi bu. Burada depolar plak dolu. Burada yok satılmaz. Sevmiyorum zati o kelimeyi. Bu bir tutku sorunu. Herkesin mesleğe yatkınlığı diye bir şey var. Biz de içinde yoğrula yoğrula bu işin kompetanı olduk. Binlerce arkadaşım dijital platformlar çıkınca bu işi bıraktı. Bu işi bıraktılar fakat onlarla hala görüşürüz. Türkiye’de faal müzik market olarak, yani yalnızca dükkanı açık biçimde yerinde plak ve kaset satan tek yer benimdir. Öbür ikincisi yoktur” dedi. – AYDIN