Marmara Üniversitesi’nde Eczacılık kısmı öğrencisi 19 yaşındaki Heval Pekgöz, burnundaki et nedeniyle nefes alma zorluğu çekince ameliyat olmak istedi.  Argümana nazaran, meskenine yakın olduğu gerekçesiyle Maltepe ilçesinde özel bir hastanede muayene olan genç kız ameliyat kararı verdi. Operasyonda Pekgöz’ün, özel hastanede anestezi sonrası kalbi durunca evvel tıpkı hastanenin Kurtköy merkezine daha sonra bir devlet hastanesine sevk edildi ve son sevk edildiği hastanede hayatını yitirdi.

BAŞSAVCILIK KAMERA KAYITLARINI İSTEDİ

Pekgöz’ün ailesi hastanenin ihmalkarlığı olduğunu öne sürerek sorumlular hakkında kabahat duyurusunda bulundu.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Cürümleri Soruşturma Ofisi olay üzerine soruşturma başlattı. Savcılık hastaneden kamera kayıtlarını aldı, tabipler için soruşturma müsaadesi istedi.

“YALAN YANLIŞ BİLGİ VERMİŞLER”

Süreci anlatan baba Ferhat Pekgöz, “Ameliyat öncesinde gerekli analizler yapıldı ve bir sorun olmadığı söylendi. Ameliyat günü geldiğinde 08.50 üzere ameliyata aldılar. 1 saat sonra bizi başhekimin odasına çağırdılar ve kalbinin 1 dakika durduğunu ve kalp masajı ile çalıştığını lakin bir sorun olmadığını yalnızca önlem maksatlı Kurtköy’de bulunan hastanelerine sevk etmek istediler.

O hastaneye gittiğimizde hastayı ağır bakıma alarak bizi temkin ettiler. Bize kızımızın kalbinde sorunlar olduğunu söyledi ve anjiyo yapılması gerektiğini söylediler biz gerekiyorsa yapılsın dedik fakat yapamayacaklarını ve devlet hastanesine için kayıt açtıklarını sevk edileceğini söylediler.

Sevkten sonra doktor dedi ki, kızınızın kalbinde bir sorun yok beyninde hasar oluşmuş öbür ağır bakımı olan bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğini söylediler. Birinci hastane bize kalbin bir sefer durduğunu söylemişti lakin palavra ve yanlış bilgi vermişler bir kaç sefer kalbi durmuş. Beyni uzun müddet oksijensiz kaldığı için bütün yetilerini kaybetmiş. Bu özel hastanede ya geç muayene ettiler, ya kalp durduğunu fark etmediler. Ya ekipmanları yoktu. Bunların geç ve ihmalkar tutumları yüzünden kızım 30 Ağustos günü hayatını yitirdi” dedi.

“ÇOCUĞUMUN MEZARI İLE OKULU YAN YANA”

Anne Hasret Pekgöz ise, “Kızımı ihmalden ötürü kaybettim. Bize geç haber verildi ve istediğimiz hastanelere sevk edilmedi. Ağır bakım var denildi fakat ağır bakım olmadığı ortaya çıktı. Bana panik yapmamam gerektiği söylendi ve daima hiç bir şey yok taburcu edeceğiz dediler. Kızımın kalbinde sorun olduğunu söylediler genetik kalp rahatsızlığı var mı diye üstelediler daima bu türlü bir şey yok fakat. Anjiyo yapıldığında kalbine hiç bir sorun olmadığı ortaya çıktı. 2 saat içerisinde çocuğumuz 3 hastane değiştirdi. Ben hekimle muhatap oldum ve her şey var denildi.

Biz konutumuza yakın olduğu için bu hastaneyi tercih ettik. Güle oynaya girdiğimiz hastaneden çocuğumuzun ölüsünü çıkarttık. Yetkililerin ceza almasını istiyorum ben hepsinden şikayetçiyim. Benim çocuğumun mezarıyla okul yan yana, okullar açılınca herkes çocuğunu okula gönderirken ben çocuğumun mezarına gideceğim” diye konuştu.