Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Tech Visa programı ile Türkiye’de start-up teşebbüsü kurmak isteyen yabancılara, hızlandırılmış ve istisnai yönteme tabi çalışma müsaadesi süreçleri sunacaklarını ve birinci müracaatta 3 yıla kadar çalışma müsaadesi düzenleyeceklerini belirterek, “Bu sayede bürokratik süreci kısaltarak süratli işleyen bu dalın muhtaçlığını karşılayan idari bir süreç işleteceğiz.” dedi.

Işıkhan, İstanbul Havalimanı’nda düzenlenen “Türkiye Tech Visa” programı tanıtım törenindeki konuşmasında, teknoloji alanında üstün yeteneklere sahip yabancılar ile yenilikçi iş modelleri ve teknolojiye dayalı çalışmaları olan tekno-girişimleri ülkeye kazandırmayı hedefleyen programı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının işbirliğinde hayata geçirmekten duydukları heyecan ve memnunluğu söz etti.

Göçün, insanlık tarihi kadar eski bir olgu olduğunu anlatan Işıkhan, iş gücü göçünün ise bilhassa Sanayi İhtilali’nden bu yana giderek arttığını ve ülkelerin iş gücü gereksinimini karşılamada değerli bir öge haline geldiğini söyledi.

Bakan Işıkhan, dünyada ve bölgede son periyotta yaşanan krizler, çatışma ve salgınların yanı sıra “mega trendler” olarak isimlendirilen ikiz dönüşümün getirdiği değişimlerin, çalışma hayatını ve iş gücü piyasalarını her manada derinden etkilediğine işaret etti.

Ülkelerin bir yandan ulusal iş gücünü koruyup çalışma standartlarını geliştirmeyi başka yandan da nitelikli iş gücünü çekmeyi ve iş gücü açığı bulunan kesimlerin muhtaçlığını karşılamak sistemiyle ekonomilerini büyütmeyi hedeflediklerini kaydeden Işıkhan, şöyle konuştu:

“Biz, millet olarak üretmenin, emeğin, alın terinin ve çalışan hakkının ne kadar pahalı ve kutsal olduğunun şuuru içerisindeyiz. Hem kültürümüz hem de inanç kıymetlerimiz, bizi bu kültür içerisinde yoğurmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak ‘İnsana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümü tamamlamış inançlı bir iş ortamında tam istihdam ile sürdürülebilir kalkınmayı sağlamış müreffeh bir Türkiye’ vizyonu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ilgili tüm paydaşlarımızla ve toplumsal diyalog anlayışıyla Türkiye Yüzyılı’nı emeğin ve üretimin yüzyılı yapmaya kararlıyız.”

“Yerli iş gücümüzü önceleyerek ve koruyarak yabancılara çalışma müsaadesi veriyoruz”

Işıkhan, yabancılar ve milletlerarası iş gücünün, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın farklı yerlerinde de vakit zaman çeşitli tartışma yerlerine çekilebildiğini lisana getirerek, değerli olanın bu mevzuyu sağduyu ve ülke menfaatleri çerçevesinde sağlıklı bir halde konuşabilmek ve ele almak olduğunu vurguladı.

Çalışma hayatında yaşanan süratli dönüşümlerin, birtakım bölümlerde ve mesleklerde iş gücü muhtaçlığını gün geçtikçe artırdığına dikkati çeken Işıkhan, şunları kaydetti:

“Bu muhtaçlığı karşılamak üzere Bakanlık olarak nitelikli yabancı iş gücünü, ülkemiz iş gücü piyasası erişimine hazırlıyoruz. Böylelikle, ülkemizin nitelikli iş gücü teminindeki global yarıştan kopmadan ve elbette yerli iş gücümüzü önceleyerek ve koruyarak yabancılara çalışma müsaadesi veriyoruz. Memleketler arası iş gücü siyasetimizin temelinde öncelikle kendi vatandaşlarımıza istihdam imkanları sağlamanın yer aldığını bilhassa belirtmek isterim. Kendi iş gücü arzımızın kâfi olmadığı hallerde milletlerarası iş gücünün tamamlayıcı tesirinden istifade ediyoruz.”

“Türkiye’de halihazırda süratle gelişmekte olan bir start-up ekosistemi mevcuttur”

Işıkhan, bilgi ve irtibat kesiminin bugünün büyük ekonomileri için vazgeçilmeyen dallar ortasında olduğunun altını çizerek, dünyanın en büyük şirketlerinin bilgi ve irtibat kesiminde ortaya çıkan yeni teknolojiler odağında faaliyet gösterdiğini, bu şirketlerin büyük ekonomik katma kıymet yaratırken birebir vakitte bugünü ve geleceği de şekillendirdiklerini anlattı.

Sektörün en büyük şirketleri dünyanın en büyük ekonomileriyle birlikte düşünülse de birçok gelişmekte olan ülkenin de bu alanda rekabet ettiğini lisana getiren Işıkhan, “Bilhassa start-up modeliyle kurulan ve büyüyen şirketler, gelişmekte olan ekonomiler için değerli bir rekabet alanıdır. Türkiye’de halihazırda süratle gelişmekte olan bir start-up ekosistemi mevcuttur. Daha evvel Turcorn’u çıkararak kendini ispatlayan ve yenileri için desteklediğimiz ekosistemimizi, yeni aktörlerle de beslemek, global rekabette geri kalmamak için elzem niteliğindedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, buna yönelik olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere başka ilgili kamu kurumlarının da takviyesiyle Türkiye Tech Visa programını bugün uygulamaya başladıklarını belirterek şöyle devam etti:

“Program dahilinde ülkemizde start-up teşebbüsü kurmak isteyen yabancılara, hızlandırılmış ve istisnai metoda tabi çalışma müsaadesi süreçleri sunacak ve birinci müracaatta 3 yıla kadar çalışma müsaadesi düzenleyeceğiz. Bu sayede bürokratik süreci kısaltarak süratli işleyen bu bölümün gereksinimini karşılayan idari bir süreç işleteceğiz. Türkiye Tech Visa programı ile bir yandan yeni teşebbüsleri ve yeni yetenekleri ülkemize kazandırırken öbür yandan da onların bilgi ve tecrübelerinden istifade ederek yerli iş gücümüzün kapasitesini artıracağız ve inovasyon sistemimize paha katacağız. Bu çeşitlilik, farklı bakış açıları ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayarak girişimcilik ekosistemimizi daha da zenginleştirirken bedelli teşebbüsçüler için yeni fırsatlar yaratacak ve büyük muvaffakiyet kıssalarına vesile olacaktır.”

“Amacımız daha güçlü, yenilikçi ve rekabetçi bir yatırım ortamı sağlamaktır”

Bakan Işıkhan, bilgi ve irtibat dalının süratli büyüyen yapısının, bu dalda nitelikli insan kaynağı muhtaçlığını da ortaya çıkardığına değinerek, bu sahiden hareket ederek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla 1 Eylül 2022’den bu yana yürüttükleri “Uluslararası Yetenek Transferi Programı” kapsamında, Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren firmalarda, belirlenen 284 meslekte çalışacak yabancılar için yapılan çalışma müsaadesi müracaatlarını istisnai yöntemle ve öncelikli tutarak değerlendirip sonuçlandırdıklarını aktardı.

Program kapsamında bugüne kadar 2 bin 544 parlak yeteneği ülkeye kazandırdıkları bilgisini paylaşan Işıkhan, “Bakanlık olarak emelimiz, teknoloji girişimciliğini teşvik etmek ve bunun önündeki pürüzleri kaldırmak için geliştirdiğimiz bu üzere programlarla daha güçlü, yenilikçi ve rekabetçi bir yatırım ortamı sağlamaktır. Bugün attığımız adımlar hem 12. Kalkınma Planımız hem Türkiye Yüzyılı vizyonumuz hem de geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızla birlikte açıkladığımız Orta Vadeli Program doğrultusunda ülkemizi dünyanın en büyük 10 iktisadından biri yapma konusundaki uğraş ve kararlılığımızı da destekleyecektir.” tabirlerini kullandı.

Türkiye Tech Visa programının hayata geçirilmesine katkı sağlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve grubuna, bakanlık çalışanlarına, Milletlerarası İşgücü Genel Müdürlüğüne ve katkı sunan kurumlara teşekkür eden Işıkhan, programın ülkeye güzel olmasını diledi.