ATAŞEHİR’de 23 Yetenek Derneği tarafından düzenlenen ’23 Zirvesi’ eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson‘un iştirakiyle Ülker Sports Arena’da gerçekleştirildi. ‘Geleceğe Adım At’ temasıyla düzenlenen dorukta konuşan Türkiye Tasarım Vakfı Lideri Mehmet Kalyoncu, ” İstanbul‘u tekrardan vicdanlı yaşanabilecek bir kent haline getirmemiz lazım. Bunu biz sivil toplum kuruluşu olarak yalnızca şikayet ederek değil, yalnızca neyin olmaması gerektiğini söyleyerek değil, aslında ne yapılmalı konusunda da bir yanıt arayarak, vicdanımızdan yola çıkarak yapmaya çalışıyoruz Türkiye Tasarım Vakfı olarak” dedi.

23 Yetenek Derneği tarafından her yıl düzenlenen ’23 Zirvesi’ ‘Geleceğe Adım At’ temasıyla Ataşehir’de bulunan Ülker Sports Arena’da 5 bine yakın üniversite öğrencisinin iştirakiyle gerçekleştirildi. Belirsizlik, kuşku, merak, tutku, cüret, istikrar, huzur, vicdan ve ihtilal olmak üzere 9 başlıkta gerçekleştirilen doruğa eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson da konuşmacı olarak katıldı. Johnson konuşmasına ‘Merhaba’ diyerek başladı.  Johnson, ailesinin Türk kökeni ve tarihinden, teknoloji, gelecek ve yapay zeka gelişiminden, özgür piyasa iktisadı hakkındaki fikirlerinden ve Başbakanlığı periyodunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık-Türkiye bağlarından bahsetti.

JOHNSON: TÜRKİYE’DE OLMAK MUHTEŞEM

Boris Johnson konuşmasının başında kendisini üniversite öğrencilerine tanıtırken, “Bir kere daha İstanbul‘da ve cetlerimin ülkesi Türkiye’de olmak mükemmel. Birleşik Krallığın eski başbakanıyım. Daha dikkat çekicisi, 300 yıllık Başbakanlık Ofisi’nin birinci Türk kökenlerine sahip Başbakanıyım” sözlerini kullandı.

“6 ŞUBAT ZELZELESİ STK’LARIN FAAL OLDUĞU BİR SARSINTI OLDU”

Türkiye Tasarım Vakfı Lideri Mehmet Kalyoncu, aktiflikte “Vicdan” temalı oturumun konuşmasını gerçekleştirdi. Kalyoncu, “Türkiye Tasarım Vakfı olarak sıkıntımız aslında 2015 yılında başladı. Dizaynın Türkiye’de sevilen, bilinen ve Türkiye’nin gücüne dönüşecek bir şey olmasını hayal ettik. 6 Şubat zelzelesi olduğunda da tabi ki duruma kayıtsız kalamazdık. Artık zelzelenin 12’nci günüydü. Biz Gaziantep’e gittik zira o bölgede ayakta kalmış tek kent Gaziantep’ti ve bütün 11 ilin uyumu devletimiz tarafından orada yapılıyordu. 6 Şubat zelzelesi evvelki sarsıntıya nazaran, yani 1999 yılındaki zelzeleye nazaran aslında sivil toplum kuruluşlarının çok daha etkin olduğu bir zelzele oldu. Sonrasında sivil toplum kuruluşları birbirleriyle yarıştılar. Esasen yapmamız gereken hayırda yarışmak. O açıdan bugün de bu tertip, bir sivil toplum kuruluşu tarafından yapılıyor. Bu noktada Türkiye’deki gençliğin de Sivil topluma daha entegre kararların alınma sürecinde, bir sıkıntısı varsa bu sıkıntısını paylaştığı bireylerle birlikte, bir şeyleri değiştirmeye, dönüştürmeye çabalayan bir noktaya gittiğini görmek hakikaten memnunluk verici” diye konuştu.

“YIKILAN KENTLERİMİZİ İHYA EDECEĞİZ”

Ülkenin en değerli bahislerinden birinin kentler olduğunu belirten Kalyoncu, “Yıkılan kentlerimizi ihya edeceğiz. Bir yandan da yıkılma riski olan başta İstanbul olmak üzere zelzele riski taşıyan yahut afet riski taşıyan kentlerini ise hazırlamamız gerekiyor. O yüzden en düzgün beyinlerin ve en vicdanlı insanların kentler konusunda bulunması gerekiyor. Biz bunu nasıl başarabiliriz? Bu zelzele olduktan sonra tabi ki televizyonlarda görmüşsünüzdür. Önemli manada yer bilimciler, yer bilimciler ve profesörler, bilim insanları vardı. Katiyen, sorunun tahlilinin orada olmadığını düşünüyorum ben. Bilim insanları, bu mevzu özelinde de taban bilimciler yapı üretimi, kent yaratma sürecinin yalnızca bir bileşeni. Bu o denli bir anlatıldı ki güya tahlil oradaymış üzere. Bugüne kadar bilimin de ötesinde, teknolojiyle, kentlerimiz dönüştürmeye çalıştık. Akıllı kentler diye bir kavramı duymuşsunuzdur. Yıllardır kelam ediliyor. Nereye götürdü bizi? Akıl bizi tek başına bir yere götüremiyor. Götürecek olsaydı akıllı kentler konusunda öncü olan ülkelerde toplumsal vicdan da gelişmiş olurdu. En akıllı insanların kurduğu en büyük teknoloji şirketlerinin olduğu San Francisco, biliyor musunuz? Dünyada en çok evsizin yaşadığı kent. Hasebiyle yalnızca akıl kâfi değil. Vicdan gerekiyor. Vicdan nedir diye baktığımızda aslında insanın kalbiyle aklının uyumlu bir halde çalışarak kendi dengeli olabiliyor. Dengeli olması ve bu tutarlılığıyla hayata bakması” tabirlerini kullandı.

“ŞEHİRDE YAŞAMAK BAŞLI BAŞINA BİR ZORLUK”

Dinleyicilere İstanbul’da yaşamanın zorluklarını ve buna dair tahlili soran Kalyoncu, “Bana sorarsanız esasen bizi buraya fazla akıl getirdi. Herkes çok akıllı olduğunu düşünüyor, belediyesi de çok akıllı olduğunu düşünüyor. Bir yapıyı üretecek olan geliştirici firma, müteahhit de çok akıllı da olduğunu düşünüyor ve kendi aklınca aslında vicdanından uzaklaşarak aldığı kararlarla yapılmaması gereken yerlere yapılan binalarla yahut olması gereken nitelikte yapılmadığı vakit yıkım oluyor. O yüzden akıl bizde yeteri kadar var. Ülkemizde de insanlarımızda da yeteri kadar var. Çok zeki olduğumuzu zati her vakit söylüyoruz. Türk insanı pratik tahlil üretir, çeviktir, süratli sorun çözme kabiliyetine sahiptir. Bütün bunlar zekayla, akılla yapılabiliyor. Bizim vicdan noktasında gelişmemiz lazım. Nasıl gelişeceğiz? Kentte yaşamak, başlı başına bir zorluk oldu. Nasıl kolaylaştırabiliriz? Vicdanla” dedi.

“İSTANBUL’U TEKRARDAN VİCDANLI YAŞANABİLECEK BİR KENT HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM”

Kalyoncu, “Burada işte bize değişim ve dönüşüm lazım. Tıpkı sebeplerle, farklı sonuçlar bekleyemeyiz. İstanbul’u tekrardan vicdanlı yaşanabilecek bir kent haline getirmemiz lazım. Bunu biz sivil toplum kuruluşu olarak yalnızca şikayet ederek değil, yalnızca neyin olmaması gerektiğini söyleyerek değil, aslında ne yapılmalı konusunda da bir yanıt arayarak, vicdanımızdan yola çıkarak yapmaya çalışıyoruz Türkiye Tasarım Vakfı olarak” diye konuştu.

“YAPMANIZ GEREKEN VİCDANINIZA BAKMAK”

Kalyoncu, “Dünya dönüşüm ritminde. Dünyanın her yerinde son olarak tekrar kentler konusuna dönecek olursam, buradan biz, her ne kadar 6 Şubat sarsıntısıyla kentlerimizi kaybettiysek de enteresan bir formda dünya bu kadar kısa vakitte bu kadar çok kentin yok olduğu bir devri yaşamamıştı. Biz yaşadıklarımızla; Adıyaman yıkıldı, Hatay yıkıldı, Malatya yıkıldı. Maraş yıkıldı fakat yalnızca bunlar mı? Dünyaya bakalım; Kiev yıkıldı. Libya’da selden sonra kentler ziyan gördü; Bağdat yıkıldı, Halep yıkıldı. Bunlar binlerce yıllık kentler. Mezopotamya dünyada birinci kentlerin kurulduğu bölge. Bu bölgede kadim kent kalmadı ve bugün Gazze yıkıldı, yıkılıyor. Bunlar neden oluyor? Vicdansızlıktan oluyor. Bu yıkımları yapanlar akılsız mı? Dünyanın en akıllı insanları. Ancak en vicdansız insanları. O yüzden istediğiniz kadar akıllı olun. Dünyanın en akıllı insanı sizi bir yere kadar götürebilir. Yapmanız gereken vicdanınıza bakmak” formunda konuştu.

“5 BİN ÖĞRENCİ BİZİMLE BİRLİKTE”

23 Yetenek Derneği Lideri Davet Yıldız, “2021 ve 2022 yıllarında da yapmıştık ve her ikisinde de ‘Yılın Zirvesi’ mükafatına layık görülmüştü. 5 bin öğrenci bugün bizimle birlikteler. Her sene çok âlâ konuşmacı akışları oluyor hem Türkiye’den, hem dünyadan çok değerli konuklar geliyor. Bu sene de sürpriz konuk olarak Boris Johnson tepeye katıldı” formunda konuştu. Aktiflik sonunda gerçekleşecek konser İsrail-Filistin ortasındaki olaylar sebebiyle iptal edildi. Tepe akşam saatlerinde sona erdi.