Yahudi lobisi, Elon Musk üzerindeki baskısını artırırken, toplumsal medya platformlarına sansür baskıları derinleşiyor.

Konu hakkında Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı Dijital Medya Koordinatörü Aslan Değirmenci’den açıklama geldi.

Aslan Değirmenci toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Gazze’de büyük bir vahşete imza atan İsrail’in savaş cürümlerini örtbas etmek, gerçeklerin görünmesini engellemek ve kamuoyu oluşmasının önüne geçmek için X dışındaki toplumsal medya platformları sansüre sarılmış, Filistin’e takviye verip, siyonist soykırımı gözler önüne seren paylaşımlara sansür uygulamıştı.

Facebook ve Instagram başta olmak üzere, mazlum Filistinlilerin sesini dünyaya duyurmak için yapılan kimi paylaşımlar ya filtreleniyor ya da kaldırılıyor. Gazze’de ki felaketi gösteren hesapların bir kısmı da uyarılmadan kapatılıyor.

İşgalci İsrail’in sansür sistemlerini devreye sokan toplumsal medya platformları katliama ortak olurken, X yalnız kalsa da İsrail’in sivilleri vahşice amaç aldığı imgelere kısıtlama getirmedi. İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım X platformu üzerinden tüm dünyaya gösterildi.

Ve bugün…

ABD, AB ve Yahudi lobisi (Emperyalizm, Nazizm ve Siyonizm) Elon Musk’ı maksat tahtasına oturttu.

AB Kurulu, toplumsal medya platformu X’te reklam vermeme kararı aldı. Yahudi şirketler tümüyle dayanağı kesme kararı verdi. Yetmedi Beyaz Saray idaresi Elon Musk’ı kınadı..

Saniyeler içerisinde palavra, hakaret, aşağılama ve nefret telaffuzları bir kartopu tesiriyle sanal ortamda yayılırken hepsi sessizdi. Hakikat yayılırken ise hepsi panik! 

Yıllardır terör ve şiddet içeren paylaşımları kaldırmaları tarafında toplumsal medya şirketlerine baskı yapmayan lobiler, bahis İsrail’in yaptığı terör olunca pek hassas. Hem destekliyorlar hem de görülmesini sansürlüyorlar. 

Yapılan tüm araştırmalarda toplumsal medya şirketlerinin kendilerine bildirilen Müslüman tersi nefret ve İslamofobik paylaşımların yüzde 90’nında harekete geçmediğini ortaya koyuyor. Pekala o vakit neredeydiler? Evet evet nefret telaffuzunu yayan ruhsal harekat merkezlerinin başındaydılar. Artık de tıpkı vazifenin başındalar. Ancak öncelikleri siyonist katliamı desteklemek, soykırıma direnenleri nefret söylemi ile boğmak, amaç göstermek ve ekonomik olarak yalnızlaştırmak.”