Binlerce kişinin ikamet ettiği devasa sitelerde, yüksek aidatlar ve mevcut yasal düzenlemelerin günümüz gereksinimlerini karşılamaması konut sahiplerine güç günler yaşatıyor. Bir ilçe büyüklüğündeki sitelerin içindeki AVM, market, yüzme havuzu, spor salonu, SPA merkezi birinci başta maliklere cazip gelse de buraların bakım masrafları aidatların yükselmesine neden oluyor. Bunun yanında gelir masraflarının şeffaflıkla paylaşılmaması, masrafların yüksek gösterilmesi üzere yönetimsel meseleler site sakinlerini kira kadar aidat ödemek zorunda bırakıyor. Ödenen yüksek aidatlarla maliklerini meskeninde kiracı durumuna düşüren sitelerde, her ay toplanan paranın orta ölçekli bir işletmenin bütçesine denk gelmesi, yasa dışı kümelerin da dikkatini çekiyor. Esenyurt’ta 19 blok ve 3 bin 692 daireden oluşan İnnovia 2 Sitesi’nde yaşananlar da tüm bu problemlerin son örneklerinden biri oldu.

“GEÇEN YIL SİTENİN 60 MİLYON LİRA BORCU OLDUĞU BELİRTİLDİ”

Adının asayiş olaylarıyla ve fahiş aidatlarla anılmasından rahatsızlık duyan site sakinleri, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Sibel Karagözoğlu, site idaresinde bir ekip yasa dışı örgüt mensuplarının olduğunun sav edildiğini belirterek, “Yönetime operasyon yapıldı, kimi tutuklandı kimi isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı.” dedi.

Buna karşın birebir idarenin yeniden iş başında olduğunu aktaran Karagözoğlu, “İllegal örgütlerle ismi anılan bireylerin aklanana kadar site idaresinde olmasını istemiyoruz. Çok yüksek aidatlar ödüyoruz. Daima ek bütçeler çıkarılıyor karşımıza. Geçen yıl sitenin 60 milyon lira borcu olduğu belirtildi. Bizler site olarak kayyum atanmasını ya da sicili pak profesyonel bir idare şirketi istiyoruz. Yasa dışı örgüt üyelerinin idarede olmadığı, her gün isminin berbat anılmadığı bir sitede yaşamak istiyoruz. ” diye konuştu.

Karagözoğlu, kayyum gelene kadar maliklerin bir ortaya gelerek, “Değişim Grubu” nu kurduklarını ve ocak ayında yapılacak seçime hazırlandıklarını tabir ederek, herkesin memnun olduğu bir sitede yaşamak istediğini lisana getirdi.

“KİRA KADAR AİDAT ÖDÜYORUZ”

Bülent Toprak da sitede yaklaşık 11 yıldır yaşadığını belirterek, şunları lisana getirdi:

“Bizler 10 yıl kredi ödeyerek, alnımızın teriyle konutumuzu aldık. Yaşlandığımızda başımızı sokacak bir konutumuz olsun istedik. Bir gün bile aksatmadan tertipli olarak aidatımızı ödüyoruz. Buna karşın 60 milyonluk borç ile karşı karşıya kaldık. Sitenin İSKİ, İGDAŞ üzere kurumlara olan borcundan ötürü vakit zaman suyumuz ve doğal gazımız kesiliyor. Kış günü soğukta kaldık, sıcak yemek yiyemedik. Kira kadar aidat ödeyen biri olarak, bunu hak etmediğimi düşünüyorum. Ödediğimiz paralar nereye gitti? İdarenin önümüzdeki yıl da yatırım bütçesi ismi altında bir ödeme daha alacağını duyuyoruz. Biz artık konutumuzda kiracı olmaktan bıktık.” tabirlerine yer verdi.

“SİTEDE UZUN MÜDDETTİR KENDİMİZİ İNANÇTA HİSSETMİYORUZ”

Nurettin Çelik, 12 yıldır oturduğu sitede idarenin dayattığı ek bütçeyi ödemek için kredi çekmek zorunda kaldığını anlattı. Sitede daima asayiş meseleleri yaşandığını ve silah sesleriyle uyandıklarını kaydeden Çelik, “Sitede uzun müddettir kendimizi inançta hissetmiyoruz. Adapsız alınan ek bütçe ve fahiş aidatlardan kim sorumluysa hukukun önünde hesap vermesini istiyorum.” dedi.

DEVLETTEN RİCAMIZ BİR AN EVVEL KAYYUM ATANSIN”

Ahmet Hamo, evlendikten sonra oturmak maksadıyla kelam konusu siteden konut aldığını kaydederek, “Ancak konutu alır almaz idare bana sitenin 60 milyon liraya yakın bir borcu olduğunu, bunun için ek bütçe çıkardığını söyledi. ‘Bu borç kimin borcu? Ben daha yeni taşındım bunu kabul etmiyorum’ dedim. Bunun üzerine idare su saatimi söktü. Devletten ricamız bir an evvel buraya kayyum atansın. 2 yıl evvel aldığım konutta bir gün bile oturamadım, şu an kiradayım. İsmimize geçersiz imza atanlara da gerekli cezaların verilmesini istiyoruz.”

Asude Gürsoy, 10 yıl evvel keyifle oturmak için aldığı meskende cehennem azabı yaşadığını lisana getirerek, “Avuç dolusu aidat ödüyoruz o yetmiyor, ek bütçe o yetmiyor ortak alan masrafı ödüyoruz. Bu kadar para ödememize karşın hala İSKİ’ye borcumuz var. Kışın ortasında doğal gazımız, suyumuz kesildi. Ödediğimiz aidatların nereye gittiğini bilmiyoruz. Ocak ayında seçim var, bu seçimden evvel kayyum atanmasını istiyoruz. Şeffaf olarak aidatların, gelir masrafların ayrıntılarının gösterilmesini istiyoruz.” sözlerini kullandı.

“DEVLETİN SİTE SAKİNLERİNİ YAZGISINA TERK ETMEMESİ LAZIM”

Avukat Erdem Kısacak, 1965’lerde apartman hayatı için yapılan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun, sitelerin muhtaçlıklarını karşılamadığını lisana getirdi. Öncelikli olarak yasal düzenleme eksikliği olduğunu belirten Kısacık, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ortak yaşama kültürümüz yok. Birbirini hiç tanımayan kasaba nüfusundaki insanın bir ortada yaşaması ve idare sistemimizin yanlışlığı problemleri beraberinde getiriyor. Ayrıyeten sitelerdeki meseleleri çözme konusunda uzman avukat, hakim hatta kanun da yok. Sitede bir usulsüzlük olduğunda tek başınıza dava açacaksınız, senelerce uğraşacaksınız. Bütün yargılama masraflarını de siz yatıracaksınız. 10 yıl sonra davanız bitecek. Hak arayanlar elde etmek istedikleri menfaatlere sitelerde ulaşamıyor. Devletin site sakinlerini bahtına terk etmemesi lazım. Sitede yolsuzlukla ilgili bir şikayet olduğunda genel konseye bir bakanlık temsilcisinin gelmesi, geçersiz vekalet toplayanlara çok ağır cezaların uygulanması lazım. Suistimali önleyecek düzeneklerin kurulması gerekiyor.”

Kamu kontrolünün kâfi olmadığına dikkati çeken Kısacık, “7 şahısla kurulan Kanarya Seveneler Derneğinin genel konseyine bile bakanlık temsilcisi gelirken, malik sayısının 10 binleri bulduğu sitelerin genel heyetine gelmiyor. Genel şuraya katılanlar malik mi, vekaletnameler gerçek mu bunları denetleyen hiçbir resmi makam yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Avukat Yunus Emre Çakıroğlu ise büyük sitelerde dönen sıcak paranın yasa dışı kümelerin dikkatini çektiğini ve bu kümelerin baskı ile idaresi ele geçirdiğini belirterek, ilgili bakanlıkların yeni düzenlemeler üzerinde çalıştığını söyledi.