Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası değerli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, çiftçilere Mart ayında ödenecek olan mazot ve gübre takviyesinin 2023’ün Ekim ayından itibaren hesaplara tanımlanacağı muştusunu verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları şu halde;

ÇİFTÇİLERE YENİ TAKVİYE MÜJDESİ

“2024 yılında çiftçilere dayanaklarımızı verimliliği temel alan yaklaşımla sürdüreceğiz. Hububat için mazot ve gübre takviyeleri Kasım’dan itibaren çiftçilerimizin Ziraat Bankası hesaplarında tanımlanmıştır. Buradan bir müjdemizi çiftçilerimizle paylaşmak istiyorum. Mart ayında ödenecek olan buğday, arpa, yulaf, çavdar, çeltik üreticilerimizin mazot ve gübre dayanaklarını 2023 ekim ayından itibaren Ziraat Bankası hesaplarında tanımlayacağız. Ödemeyi öne çekerek üreticilerimizin yanında olacağız. Toplam 11,5 milyar lira dayanağı sunacağız.”

‘YERİNE DÖNÜŞÜM PROJESİNE HATAY’DAKİ MÜRACAATLARIN SAYISI 86 BİN GEÇTİ’

“Yerinde Dönüşüm projesine Hatay’daki müracaatların sayısı 86 bini geçti. 50 bin konutun inşası sürüyor. İnşallah yakında temel atmanın yanı sıra açılış merasimleriyle birlikte depremzedelerimize yeni meskenlerine kavuşma sevincini yaşatacağız.”

ERDOĞAN’DAN YENİ ANAYASA MESAJI

“Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarıp sivil anayasayla buluşturma çalışmamıza meclis açılınca ittifaklarımızla başlayacağız.”

Putin ile verimli bir görüşme yaptık. Rusya Ukrayna savaşının sürdüğü pek çok insani gündemin masada olduğu bir periyotta bu görüşmenin takdir edildiğini düşünüyorum. Hafta sonu G20 önderler tepesi için Hindistan’da olacağız. Daha sonra Amerika’ya gideceğiz. 

‘TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ORTASINDA EN SÜRATLİ BÜYÜYEN 2. DEVLET OLMAYI BAŞARDI’

“Ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme sayıları açıklandı. Buna nazaran birinci çeyrekte yüzde 3,9 ikinci çeyreği yüzde 3,8 ile tamamladı. Böylelikle Türkiye ikinci çeyrekte OECD ülkeleri ortasında Kosta Rika’nın akabinde en yüksek oranda büyüyen ikinci devlet olmayı başardı. İkinci çeyrek ihracat sayılarımızda da benzeri tabloyu görüyoruz. Türkiye mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke ortasında yüzde 2,3 oranı ile ikinci sırada yer alıyor. Orta yüksek ve yüksek teknoloji eser ihracatımızın toplam ihracat içindeki hissesinin yüzde 40’ı geçmesi bir öbür sevindirici haberdir.”

‘BİN KİŞİLİK HAKİM VE SAVCI YARDIMCISI ALIMI YAPACAĞIZ’

“Yeni isimli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. Yapılacak imtihanla 1000 hakim ve savcı yardımcısıyla güçleneceğiz. Yeni isimli binalar için ihalelere çıkıyoruz.”

‘TÜRKİYE’NİN HAYRINA FİKİRLER ORTAYA KOYAN AZ SAYIDA AYDIN GÖRÜYORUZ’

Elbette meşakkatli yolda kimi vakit beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Lakin her seferinde süratle toparlanıp eskisinden de âlâ sonuçlarla yolumuza devam ediyoruz. Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için iktisattan diplomasiye tüm alanlarda Türkiye’nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler ortaya koyan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinde kifayetsiz ve muhteris iklim maalesef bunları da zehirlemektedir. Mesken, otomobil, hizmetine fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla çabamıza ziyan verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır.

‘KUR VE ENFLASYONDAKİ ARTIŞ ORANLARIN ÖTESİNDE BİR FİYATLANMA GÜDÜSÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Sinsi operasyonların kol gezdiği toplumsal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı az değildir. Hayat pahalılığı ile gayretimizin önünde en büyük nakısa tıpkı zehirli hava üzere her yere yayılmasıdır. Yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi, hayat pahalılığı ile gayretimizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir. Allah’ın müsaadesiyle enflasyonu da dize getireceğimizi de tüm kalbimizle inanıyoruz. Ülkemizde hayat pahalılığın münasebetlerine baktığımızda hammadde, bakliyat, güç, personellik, kira üzere ögelerin öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurları ve enflasyon da fiyatları direkt etkiliyor. Çalışanların fiyatlarına yapılan her artış daha para insanların cebine girmeden kat be kat ziyadesiyle her esere, hizmete yansıtılıyor. Petrol fiyatlarında her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Birebir eser ve hizmetin farklı yerlerde makasın çok açıldığı durumlar var. Kur ve enflasyondaki artış oranların ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız.

‘ENFLASYONU DÜŞÜRECEK SİYASETLERİ KARARLILIKLA YÜRÜTÜYORUZ’

Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil ruhsal olduğuna işaret ediyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen ruhsal faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtanlarla çaba ediyor bir yandan da enflasyonu düşürecek siyasetleri kararlılıkla yürütüyoruz. Vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı ziyanlardan korumak için gereken adımları atıyoruz. Taşınmaz mallar, ikinci el araçların ticareti ile düzenleme yaptık. Uydurma hesaplar üzerinden fiyat şişirenleri, bilgi kirliliğine yola açanları engellemek için para cezası müeyyidesi getirdik. Araba bayisi ve galericilere 221 milyon lira idari para cezası kesildi. Fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere 188,5 milyon lira ceza uygulandı. Yılbaşında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platformunun işleyişi yakından takip ettiğimiz konular ortasındadır. Tüm kontrol ve cezalar kıymetli olmakla birlikte bunun yanında kapatma ve men üzere cezaların daha caydırıcı hale gelmesi açıktır. İnşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız.

‘IRAK VE SURİYE BÖLGESİ EMPERYALİST HESAPLARIN ARENASI HALİNE GETİRİLMİŞTİR’

Gerek bölgedeki aktörler gerek bölge dışındaki aktörler şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye’yi içine alan coğrafyanın demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun muvaffakiyet talihi yoktur. 1,5 asırdır bölgede karar süren kaosun, yaşanan acıların, zulümlerin sebepleri ortadadır. Bölge işbirlikçi küçük kesim dışında kimseye yararı olmayan emperyalist hesapların arenası haline getirilmiştir. Irak’ta 2 milyon Suriye’de 1 milyon insanın vefatına yol açan işgallerin kanlı izleri hafızalarımızda hala canlıdır.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MEMNUNİYET DUYDUĞU TABLOYU KABUL ETMİYORUZ’

Mekke’deki Kabe ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’den sonra üçüncü kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa sık sık kirli postalların tacizine uğruyor. Herkesin huzursuz olduğu bir tek terör örgütlerinin mennuniyet duyduğu tabloyu kabul etmiyoruz. Her kısmı kucaklayan, güç günlerinde yanında olan yaklaşım sergiliyoruz. Birebir vakitte bölgenin istikrarlarını gözeten hareket stili izliyoruz. Kerkük merkezli olarak yaşanan tartışmalara bu zaviyeden bakıyoruz. Yanlışsız, sağlıklı, sürdürülebilir tahlilin Kerkük başta olmak üzere bölgenin demografik gerçeğinden bir tahlile inanıyoruz.