8. sınıfa giden oğlunu istismar ettiği argümanıyla ve bir erkekle duşta görüntülendiği video ile gündeme gelen Nadir Saraç cephesinden açıklama geldi. Saraç’ın avukatı tarafından yapılan açıklamada “Müvekkilimin gözünden sakındığı evladı dün prestijiyle savcılık makamına başvurarak; müvekkil aleyhine lisana getirdiği tüm konuların gerçek dışı olduğunu, esasen müvekkilin dikkatini çekmek ve tahminen de boşanma kararından vazgeçirmek emeliyle lisana getirdiğini annesi eşliğinde beyan etmiştir” denildi.

OĞLU İSTİSMAR EDİLDİĞİNİ ÖNE SÜRDÜ

“EVLADI SAVLARININ GERÇEK DIŞI OLDUĞUNU BEYAN ETTİ”

Geçtiğimiz hafta gündeme bomba üzere düşen olayın akabinde yeni bir gelişme daha yaşandı. Saraç’ın avukatları tarafından yapılan açıklamada, çocuğun savcılıkta bahsettiği konuların gerçek dışı olduğunu beyan ettiği söz edildi.

İşte o açıklama:

“Günlerdir müvekkilim Nadir SARAÇ’ın 3 yıldan beri farklı yaşadığı eşinden resmi olarak boşanma iradesini ortaya koymasıyla bir arada; tarafımca eşi ve evvelki avukatıyla sürdürdüğümüz mutabakatlı boşanma sürecinin tıkanması üzerine, yeniden tarafımca 27 Kasım 2023 günü boşanma davasının açılmasının ardından; ilgili mahkemenin bilinmeyen celse ve yayın yasağı kararını devre dişi bırakmak gayesiyle, müvekkilimin evladının büsbütün gerçeğe ters beyan ve argümanlarla boşanma sürecine dahil ettirilmesi ve ardından son derece zımnî tutulması gereken evrakların çocuğun annesi tarafından fotoğrafı çekilmek suretiyle toplumsal medya, yazılı ve görsel medyada müvekkil aleyhine algı operasyonu başlatılmıştır.

İş bu algı operasyonunun yegane sebebi boşanma davasında haksız menfaat elde etmek için müvekkili kamu oyunda itibarsızlaştırmak olduğunu ve bunun da çok zalimce ve bel altı yapıldığı tarafımızca izah edilmişse de; şimdi ergenliğe adım atmakta olan müvekkilin evladına dair paylaşım ve yayınlar ne yazık ki devam etmiştir. Medya üzerinden başlatılan linç operasyonunun çabucak ardından müvekkilim Nadir SARAÇ ile birlikte 08.12.2023 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek söz verilmiş olup müvekkilin büyük bir iftiraya maruz kaldığı kanıtlarıyla ortaya konulmuştur.

Akabinde müvekkilimin gözünden sakındığı evladı dün prestijiyle ( 13.12.2023 günü) Savcılık Makamına başvurarak; müvekkil aleyhine lisana getirdiği tüm konuların gerçek dişi olduğunu, esasen müvekkilin dikkatini çekmek ve tahminen de boşanma kararından vazgeçirmek maksadıyla lisana getirdiğini annesi eşliğinde beyan etmiştir. Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğimiz en değerli konu ise; annenin işbu ifadeyi verirken avukatı Yücel Öncü’nün tabire katılmasını istemediğini ve bahsin bu formda basına taşınmasına sebebiyet veren avukatını azledeceğini beyan etmesidir.

Bu durum başından beri ileriye sürdüğümüz komplo teorisinin kanıtlanması manasına gelmekle: müvekkilim aleyhine başlatılan linç operasyonu, itibarsızlaştırma teşebbüsü halkımızın sağduyusuyla istenilen maksada ulaşmamışsa da: bir kısım berbat niyetli kimselerin bu mevzu üzerinden müvekkilin evladını daha fazla rencide etmemeleri ismine iş bu açıklamayı yapma zorunluluğumuz doğmuştur.

Gelinen basamak itibariyle, yaşanan hadiseler göstermiştir ki: teknolojinin gelişim suratı ile kanun yapıcının teknolojinin gelişmesiyle bir arada hukuksal normları korunması gereken türel bedelleri muhafazaya yönelik iradesinin birebir süratte olamayacağı gerçeği karşısında, oluşan tüzel noksanlığın makus niyet teşkili minvalinde teşebbüslere dönüşmesine mahal vermemek ismine bugünden sonra da müvekkil ile ilgili yapay zeka da dahil çeşitli sistemlerle ileri sürülebilecek gerçek dışı sav ve ithamlara 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 190. Unsuru altında düzenlenen ispat külfeti karşılanmadıkça prestij edilmemesini kıymetle istirham etmekle bunun hukuken mecburî olduğunu da hürmetlerimizle belirtiriz.”