Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’da, ortalarında Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Muharriri Mehmet Acet’in de bulunduğu gazetecilerle yaptığı söyleşide, gündeme ait değerli değerlendirmelerde bulundu. Güler’in dış siyaset problemleriyle alakalı yaptığı açıklamalar şu formda:

SURİYE

“Suriye’de hayatın olağanlaşmasına yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerimiz devam etmektedir.

Amacımız, Suriye’de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu Kararı temelinde siyasi bir tahlile ulaşılmasıdır.

Bir kere daha hatırlatmak isterim ki, Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bölgede kalıcı barışın sağlanması maksadımız doğrultusunda diyalog, temas ve uyuma yönelik çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.

Kapsayıcı bir anayasanın kabulü, özgür seçimlerin yapılması, hudut güvenliğimizin sağlanması sonrası biz de herkes üzere gereğini yapacağız.

Ancak Suriye topraklarında varlık gösteren terör örgütleriyle gayret konusundaki tavrımız nettir. Bunu herkes bu türlü bilmeli, anlamalı, kabullenmelidir!”

ABD’NİN SURİYE’DE TERÖR ÖRGÜTÜYLE YAPTIĞI TATBİKATLAR

“Bir müttefikimizin bir terör örgütüyle temasta olması bile kabul edilebilecek bir şey değildir. Sonuçta biz NATO’da müttefikiz.

Bizim kimseden çekincemiz yok. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere NATO ve gibisi toplantılarda söyleyeceklerimizi açıkça lisana getiriyoruz. Müttefiklerimizin Suriye’de yaptıklarının kabul edilemez olduğunu her ortamda vurguluyoruz. Kimse bizim zekamızla alay etmesin. YPG’li teröristlerle yaptıkları hiçbir faaliyet kabul edilemez. Daha evvel teröristlere helikopter kullanma eğitimi veriyorlar dedim. Yeniden geçtiğimiz hafta içinde tatbikat yaptılar teröristlerle. Her gelişmeyi yakından takip ediyoruz.

Bu durumun kabul edilebilir tarafı yoktur.”

İSRAİL’LE FİLİSTİN ORTASINDAKİ ÇATIŞMALAR

“İsrail ve Filistin ortasında yaşanan çatışmaları yakından takip ediyoruz. Gazze ile ilgili birinci günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tavrımızı sürdürüyoruz.

12 Ekim’de Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda, İsrail Savunma Bakanın VTC ile katıldığı Gazze’deki çatışmalara ait düzenlenen özel oturumda, İsveç dâhil 30 ülke Hamas ile ilgili en şiddetli tabirlerle açıklamalar yaptılar.

Toplantıda yalnızca biz, şu anda da sergilediğimiz vicdani ve adaletli yaklaşımı ortaya koyduk. O günkü duruşumuz bugün de değişmedi. Lakin o vakit sabırsız ve taraflı açıklama yapan ülkelerin her geçen gün bizim tavrımıza yaklaştığını da görüyoruz.

Uluslararası hukukun ihlal edilerek çoğunluğu bebek, çocuk ve bayanlardan oluşan binlerce temiz sivilin katledilmesi vahşet boyutuna ulaşan bir savaş hatası ve daha da acısı bir insanlık kabahatidir.

Beklenti ve temennimiz;

• Çatışmaların derhâl sonlandırılarak gecikmeksizin kalıcı ateşkes ilan edilmesi,
• İnsani yardımların kesintisiz ve kâfi biçimde Gazze’ye ulaştırılması,
• İki devletli tahlil temelinde, adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin de başlatılmasıdır.

Filistin sıkıntısı adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olamayacağını da her fırsatta lisana getiriyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz, hem insani yardım konusunda üzerini düşeni yapmaya hem de kalıcı tahlil için diplomatik teşebbüslerde bulunmaya devam ediyor.

İnsani yardım konusunda uzun müddet ses çıkaramayan dünya maalesef sınıfta kalmıştır.

Gazze’ye yönelik yardımlarımız kapsamında Sıhhat Bakanlığımız ve ilgili kurumlarla koordineli olarak bugüne kadar 13 uçak ile 225 tondan fazla insani yardım materyalini bölgeye ulaştırdık.

Çoğunluğu acil tedaviye muhtaçlık duyan hasta ve refakatçilerden oluşan toplam 317 Gazzeli kardeşimizi ise ülkemize getirdik.”

EGE VE DOĞU AKDENİZ

“Yunanistan ile aramızdaki bağların geliştirilmesinde tarihî bir devirden geçtiğimize, tahlil odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapan bir bağın iki ülkenin de faydasına olacağına inanıyoruz.

13 Kasım’da Ankara’da icra edilen İnanç Artırıcı Tedbirler Toplantısı, Yunanistan ile bağlantılarımızı daha da geliştirmek için hoş bir fırsat olmuştur.

Bu vesileyle, iki yıldan fazla bir müddettir orta verilen heyetler ortası görüşmeler tekrar başlatılarak görüşmelere önümüzdeki sene de devam edilmesine yönelik görüş birliğine varılmıştır.

Ayrıca, İtimat Artırıcı Tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştırmak için bir İrtibat Noktası (Point of Contact) Sistemi kurma kararı da alınmıştır.

Yine, 7 Aralık’ta Yüksek Seviyeli İşbirliği Kurulu Toplantısı’nın 5’incisi kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde iki ülke ismine değerli bir adım daha atılmıştır.

Görüşmelerimizde yüklü olarak Ege’de gerginliğin azaltılması, diyalog kanallarının açık tutularak meselelerin âlâ komşuluk ilgileri ve müttefiklik ruhu çerçevesinde tahlili mevzuları ön plana çıkmıştır.

İki ülke ortasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de uygun komşuluk ilgileri, diyalog ve olumlu gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz.

Tabii, barışçıl bir tahlil için gayret gösterirken ulusal menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi ve bu bahiste kararlılığımızın tam olduğunu da bilhassa vurgulamak isterim.”

KIBRIS MESELESİ

“Kıbrıs konusunda bugüne kadar ortaya konulan tahlil metotlarından bir sonuç alınamamıştır.

Kıbrıs sorununun, Kıbrıs Türk halkının yasal çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak biçimde bir an evvel tahlile kavuşturulması, ülkemizin en değerli önceliklerinden birisidir.

Ada’da tek ve kesin tahlil; Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliği ve eşit memleketler arası statüsünün tescil edilmesidir.

Millî problemimiz olan Kıbrıs’ta Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da huzur, güvenlik ve refah için elimizden geleni yapacağımızı bir sefer daha tabir ediyoruz.”

AZERBAYCAN

“Kederde ve kıvançta bir ve bir arada olduğumuz Can Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında her vakit yanındayız.

Tek Vatan Harekâtı ile elde edilen zafer ve sonrasında yasal ve haklı kaygıları kapsamında terör ögelerine yönelik icra edilen Anti-Terör Operasyonu ile bugün, Karabağ’ın tamamında ulu Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumuzu tabir ediyoruz.

Stratejik müttefikliğimizin güçlenmesi ve işbirliğimizin derinleşmesi tarafındaki ortak eforlarımız muvaffakiyetle sürüyor.

Başta savunma sanayi ve askerî iş birliği olmak üzere, sarsılmaz dayanışmamızı, daha üst düzeylere taşımak için aralıksız çalışıyoruz.

Bu yıl içerisinde ‘Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı’ ve ‘Büyük Önder Haydar Aliyev’in 100’üncü Doğum Yılı’ münasebetiyle ülkelerimizin gücünü ve kararlılığını ortaya koyan geniş kapsamlı Mustafa Kemal Atatürk-2023 Tatbikatı da dâhil 14 ortak tatbikat icra ettik.

‘Tek Millet, İki Devlet, Tek Ordu’ anlayışıyla bugüne kadar yürüdüğümüz bu yolda, bundan sonra da kararlı bir halde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Kafkasya’da güvenlik ve huzurun tesisi Azerbaycan ve Ermenistan ortasında kapsamlı ve kalıcı bir barış antlaşmasından geçmektedir.

Buna yönelik samimi eforları destekliyor, bir an önce olumlu bir biçimde neticelenmesini de dilek ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde alınan iki ülke ortasında kimi somut itimat artırıcı adımların atılması kararından memnuniyet duyuyoruz.

Diğer yandan, 27 Kasım’da Bakü’de Azerbaycan ve Gürcistan ile askerî ve güvenlik hususları dâhil olmak üzere geniş bir yelpazede, üç ülkenin de ortak fayda ve beklentilerine hizmet eden Üçlü Savunma Bakanları 10’uncu Toplantısı’nı da gerçekleştirdik.

Bölge istikrarı için uğraşlarımız çok istikametli olarak sürecektir.”

LİBYA

“Tarihî dostluk ve kardeşlik bağlarımız bulunan Libya ile son yıllardaki iş birliğimiz artarak devam etmektedir.

Bu kapsamda askerî eğitim, yardım, iş birliği ve danışmanlık faaliyetleriyle Libyalı kardeşlerimize takviye sağlıyoruz.

Bugüne kadar 15 binden fazla Libyalı işçiye eğitim, yaklaşık 37 bin bireye de sıhhat dayanağı verdik.

Amacımız; toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış; barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan ‘Tek ve Birleşik Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır. Bu bahiste ağır uğraşlar sarf ettiğimiz de bilinmelidir.

Kasırga felaketi nedeniyle memleketler arası yardım davetinde bulunan Libya’ya yardım elini uzatan birinci ülke olarak uçak ve gemilerimizle gerekli dayanak ve yardımları ulaştırdık.

Uzattığımız bu yardım eli, Libya’nın doğusu ile münasebetlerimizin gelişmesine ve böylelikle Tek Libya faaliyetine de katkı sağlayan değerli bir adım olmuştur.

Türkiye olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Libya’da barış, huzur ve inanç ortamının oluşması için takviyemizi sürdüreceğiz.

Bu vesile ile Libya’nın 24 Aralık bağımsızlık gününün 72’nci yıl dönümünü de şimdiden yürekten kutluyorum.”

TÜRKİYE’NİN NATO’YA KATKILARI VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİK SÜRECİ

“NATO’nun faal ve saygın bir üyesi olan Türkiye, İttifak’taki vazife ve sorumluklarını da eksiksiz bir halde yerine getirmektedir.

2023 yılında Haziran ve Ekim aylarında NATO Savunma Bakanları Toplantıları’na iştirak sağlayarak İttifak bünyesindeki karar alma süreçlerini beklentilerimiz doğrultusunda şekillendirdik.

Türkiye; hem kuvvet katkısında hem de NATO misyon, operasyon ve karargâhlarına katkıda birinci beş ülke ortasındadır.

NATO misyonları kapsamında Kosova’daki Barışı Destekleme Harekâtına yüksek düzeyde katkılarımızı da sürdürüyoruz.

10 Ekim’de devraldığımız Balkanlar’daki en büyük NATO Misyonu olan NATO Kosova Gücü (KFOR) Komutanlığı misyonunu şeffaf ve tarafsız halde muvaffakiyetle yerine getiriyoruz.

KFOR Komutanlığı’nın yanı sıra, bu yıl NATO Mukabele Kuvveti Deniz Öge Komutanlığı misyonunu üstlenirken, 3’üncü Kolordumuz da hala NATO Muharip Kolordu Karargâhı misyonunu yürütmektedir.

Her yıl farklı bir ülkede icra edilen Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Bakanlar Toplantısı’nı 21-23 Kasım tarihlerinde ülkemiz konut sahipliğinde Ankara’da icra ettik.

Ayrıca, Hava Kuvvetleri ögelerimiz, NATO Hava Polisliği Misyonları kapsamında 1 Aralık’ta Romanya’da konuşlanmış olup 4 ay mühletle bölgede vazife yapacaktır.

NATO’nun etkin ve yapan bir üyesi olmaya devam ediyoruz. Bunu Finlandiya’nın üyeliğinde bir sefer daha gösterdik.

İsveç konusunda ise yapılan yasal değişiklikler tek başına bir mana tabir etmiyor. Bizim için kıymetli olan somut ve uygulamaya dönük adımlar atılarak taahhütlerin yerine getirilmesidir.

Malumunuz son devirlerde Avrupa’da, Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e yönelik kelamda demokrasi ve söz özgürlüğü ismi altında küstah ve iğrenç taarruzlar yapılmaktadır.

Danimarka, geç de olsa bu durum karşısında kutsal kitaplara karşı ‘uygunsuz bir halde muamele etmeyi’ yasaklayan bir maddeyi kabul etmiştir.

Tüm insanlığın ortak kıymetlerine, müsamaha ve barış içerisinde bir ortada yaşama kültürüne katkı sağlayan her adım üzere bunu da olumlu bulduğumuzu tabir etmek istiyorum.

Temennimiz; emsal aksiyonların yaşandığı, terörün farklı biçim ve tezahürlerinin bulunduğu öbür ülkelerin de gecikmeksizin benzeri ve somut adımlar atmasıdır.

İsveç’in NATO’ya iştirak protokolü Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak TBMM’ye sevk edilmiştir. Üyelik ile ilgili son kararı TBMM verecektir.”