Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, FANATİK’e özel açıklamalarda bulundu.

İşte Suat Sözen’in açıklamaları:

Türkiye Ulusal Olimpiyat Komitesi ile Paris 2024 Olimpiyat Oyunları kapsamında 2022 yılından başlamak üzere 3 yıllık bir iş birliğine imza attınız. Ve Olimpiyat Komitesi’nin resmi destekçisi oldunuz. Bu iş birliğinin kapsamı ve amaçları neler?

‘Yol arkadaşlığı yapıyoruz’

“Bizim için Ulusal atletlerimizle bir yol arkadaşlığı niteliğindeki bu iş birliğiyle daha fazla gencimizin olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmesini, başarılarımızın artmasını hedefliyoruz. Tıpkı vakitte onları örnek alacak gençlerimizin bu yola çıkmasını teşvik etmek de gayelerimiz ortasında. Bu süreçte Olimpiyatlara katılacak Türk Ulusal Takımı’nın yanı sıra Emre Kutalmış Ateşli (Tekvando), Konutun Demirhan Yavuz (Güreş), Gizem Özer (Boks), İbrahim Çolak (Artistik Cimnastik), Mert Şişmanlar (Judo), Merve Tuncel (Yüzme), Necati Er (Atletizm) ve Nisanur Erbil’e (Eskrim) kişisel olarak takviye sağlıyoruz. Atletlerimiz, milletlerarası yarışlarda yakın vakitlerde aldıkları muvaffakiyetler ile hepimizi gururlandırıyor. Emre, 2023 Taekwondo Grand Prix Finali’ndeki performansıyla World Taekwondo olimpik sıralama listesinde birinci 5’teki yerini korudu. Gizem, 2023 Avrupa Oyunları’nda bronz madalya kazandı. Konutun de Dünya Güreş Şampiyonası’nda 5. oldu. Her üç atletimiz da böylelikle Paris’e gitmeye hak kazandı. Öteki atletlerimizin yeterli haberlerini de heyecanla bekliyoruz.”

Olimpiyat ruhu ile İş Bankası’nın çalışma ruhunun benzerlikleri neler?

‘Topluma katkıda bulunmak için…’

“Olimpiyatlar ile özdeşleştirilen sportmenlik, dostluk, hürmet, mükemmeliyet, maksatlara ulaşmada kararlılık üzere kıymetler, bir asrı geride bırakmaya hazırlanan İş Bankası’nın ülke iktisadına ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunmak için en uygununu başarma ve bunu dayanışma, yardımlaşma içinde gerçekleştirme yaklaşımıyla örtüşüyor. Paris 2024 ise Olimpiyat tarihinde de özel bir yere sahip. Paris 2024 Olimpiyatlarında etraf, cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık alanlarında fark yaratacak çalışmalar planlanıyor ve bu üç ana başlık birebir vakitte İş Bankası’nın sürdürülebilirlik çalışmalarının odağında bulunuyor.”

Bankanız için spora takviye ne söz ediyor?

‘Olimpiyatların özel bir yeri var’

“Sporun hayatlarımız üzerindeki dönüştürücü gücünü, toplumsal, ekonomik ve kültürel pahalarını göz önünde bulundurduğumuzda sporun her alanda gelişimine katkı sağlamanın değerinin şuurundayız. Bu şuurla spora dayanak, gençlerin teşvik edilmesi ve gençlere örnek olacak yeni rol modellerin yetişmesi için çalışıyoruz. İş Bankası tarihinde olimpiyatların da başka bir yeri var. Bankamız çalışanları ortasında olimpiyatlarda ülkemizi muvaffakiyetle temsil ederek birinci Olimpiyat Şampiyonu olan ve çeşitli dereceler elde eden 3 Ulusal atletimiz yer alıyor: 1936 yılında Berlin Olimpiyatları’nda altın madalya kazanarak Türkiye’nin birinci Olimpiyat Şampiyonu olan Yaşar Erkan, İş Bankası çalışanıydı. 1928 Amsterdam Olimpiyatları ve 1936 Berlin Olimpiyatları’nda çeşitli dereceler elde eden Mehmet Çoban da İş Bankalıydı. Ayrıyeten, 1948 yılında Londra Olimpiyatları’nda, 1949 yılında Avrupa’da ve 1951 yılında Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Yaşar Doğu da bir mühlet bankamızda misyon yaptı.“

Sporun öteki hangi branşlarına takviye veriyorsunuz? Neden?

‘Daha fazla çocuğa ulaşacağız’

“Sporu daha erişilebilir ve eğlenceli hale getiren İstanbul Maratonu ve Yarı Maratonu’na da takviye verdik. Cumhuriyetimizin 100. yılında başladığımız Türkiye İş Bankası İstanbul Maratonu heyecanına, 2024’te Bankamızın 100. yaşında da ortak olacağız. Satranç ise 18 yıldır takviye verdiğimiz bir spor kısmı. Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) ana sponsorluğunu üstlendiğimiz Aralık 2005’ten bu yana stratejik düşünme alışkanlığı, disiplin, farklı bakış açıları kazandıran satranç sporunun daha fazla çocuğumuza ve gencimize ulaşmasını sağlamak için Federasyon ile birlikte çalışıyoruz.”

Bu alanlarda hangi muvaffakiyet hikayelerine imza attınız? Spora yaptığınız takviyelerin geri dönüşleri nasıl oldu?

’35.000 satranç sınıfı oldu’

“Satrancın çocuklarımız ortasında yaygınlaşabilmesi, onların bu sporun yararlarından istifade edebilmeleri için 2007 yılından itibaren Türkiye genelinde devlet ilkokulları ile ortaokullarında satranç sınıfları açmaya başladık. Bugüne kadar açılan satranç sınıflarının sayısı 35.000’e ulaştı. Memleketler arası alanda da ülkemizin ismi satrançtaki muvaffakiyetler ile daha fazla duyulmaya başlandı. 18 yıl evvel unvanlı atletimiz yalnızca 6 iken bugün bu sayı 247’yi buldu. 2005 yılına kadar dünya ve Avrupa’da toplam 11 madalyamız varken, bugün toplam madalya sayımız 690’a ulaştı.”