“VEFAT EDENLERDEN ÖTÜRÜ UYUYAMIYORUM”

Açıklanan mütalaaya karşı savunma yapan sanık Albashir, “Ben bomba olup olmadığını bilmiyordum. Rastgele bir insanın bu bahisle bir alakası yok, ben de bomba olduğunu bilmiyordum. Bana turist üzere fotoğraf çek dediler. Vefat eden insanlardan ötürü geceleri uyuyamıyorum. Ben yetimim, kimsenin yetim olmasını istemezdim. İdam verseniz de itiraz etmeyeceğim. Bunu affedilmek için demiyorum. Buradaki insanların hiçbir hatası yok, bana hangi kararı verirseniz itiraz etmeyeceğim” dedi.

“SAVCI: “VİCDANI VARSA ZATİ UYUYAMASIN”

Duruşma Savcısı kelam alarak Albashir’e, “Yetim bıraktığı çocukların günahı boynuna olsun, vicdanı varsa zati uyuyamasın” dedi. Albashir ise bir karşılık vermeden yerine oturdu.

Esasa ait mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Ahlam Albashir’in YPG/PYD terör örgütünün özel istihbarat elemanı olduğunu, Albashir’in kamu sistemini bozma ve toplumda düzensizlik meydana getirmek emelinde olduğunu, toplumun kutuplaşmasına yol açtığını, örgüt tarafından özel eğitime tabi tutularak talimatlandırıldığını ve patlayıcılar ile Suriye’den Türkiye’ye getirildiğini, İstanbul’da meskene yerleştirildiği, hareket sonrası yurt dışına kaçış planı yaptığını, aksiyonu riske etmeyecek sistemler kullandığını aktardı.

7 DEFA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLE 3 BİN 9 YILA KADAR MAHPUS TALEBİ

Açıklanan mütalaada sanık Albashir’in ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ kabahatinden 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle taammüden öldürme’ kabahatinden 5 kere ağırlaştırılmış müebbet, 99 bireye karşı ‘tasarlayarak bombalama suretiyle taammüden öldürmeye teşebbüs’ kabahatinden bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve ‘tehlikeli hususların müsaadesiz olarak bulundurulması yahut el değiştirilmesi’ hatasından 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 kere ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi.

Albashir’in duruşma boyunca oturduğu yerden elindeki peçeteyle göz yaşı döktüğü görüldü. Duruşma, öteki sanıkların mütalaaya karşı savunmalarıyla devam ediyor.

NE OLMUŞTU?