Federal Meclis, Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen zelzelelerde hayatını kaybedenlerin anıldığı bir toplantıya mesken sahipliği yaptı.

Federal Meclis’teki Alman-Türk Parlamento Kümesi tarafından düzenlenen anma aktifliğinin açılışını sanatçı Nadin Tanrıverdi Türkçe ve Kürtçe seslendirdiği modüllerle yaptı.

Alman-Türk Parlamento Kümesi’nin Yeşiller Partili Lideri Max Lucks’un açılış konuşmasının yaptığı aktiflikte, Federal Meclis’in Toplumsal Demokrat Partili (SPD) Lider Yardımcısı Aydan Özoğuz’un yanı sıra, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Çakır, Almanya Kürt Toplumu Genel Sekreteri Cahit Başar, Türkiye-Almanya Kültür Forumu Lideri Osman Okkan ve muharrir Aslı Erdoğan da konuşma yaptılar.

6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’de meydana gelen zelzeleler yaklaşık 60 bin kişinin vefatına, tıpkı vakitte geniş bir bölgede devasa boyutta yıkıma yol açtı. Fotoğraf: Emirhan Turker/AA/picture alliance

Özoğuz: “Dersler çıkartacağımızı umuyorum”

SPD’li Federal Meclis Lider Yardımcısı Özoğuz, yaşananları ve tanıklık edilenleri paylaşmanın birebir vakitte anmanın bir modülü olduğunu vurgularken, şunları kaydetti:

“Umarım bu cins felaketlerden dersler çıkartırız, birbirimize muhtaçlık duyduğumuzu anlarız. Umarım bizi ayıran şeyleri unuturuz, dayanışma sergilememiz gerektiğini öğrenip, ‘Biz hepimiz insanız’ deriz.”

Lucks: “Anmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz”

Federal Meclis milletvekili Max Lucks, Türkiye ve Suriye’de akrabaları olan dostları, komşuları ve yakınlarının hafızasına 6 Şubat tarihi ve bilhassa de sabah saat 04:17’nin çok acı ve güçlü bir biçimde kazındığına dikkat çekti.

Lucks, “Almanya’da, ortamızda, yüzyılın sarsıntısında sevdiklerini kaybeden beşerler var. Alman-Türk Parlamento Kümesi olarak, burada, demokrasinin kalbinde, kurbanları anmayı, yakınlarını kaybedenlere güç vermeyi ve bilhassa de bir yılı aşkın müddettir bölgenin yine inşasında misyon alanlara teşekkür etmeyi sorumluluğumuz olarak görüyoruz” diye konuştu.

Lucks, “Almanya’da ortamızda, yüzyılın zelzelesinde sevdiklerini kaybeden beşerler var. Alman-Türk Parlamento Kümesi olarak, burada, demokrasinin kalbinde, kurbanları anmayı, yakınlarını kaybedenlere dayanak olmayı ve bilhassa de bir yılı aşkın müddettir bölgenin tekrar inşasında misyon alanlara teşekkür etmeyi, sorumluluğumuz olarak görüyoruz” diye konuştu.

Hatay’da halk sarsıntının birinci yıldönümünde hayatını kaybedenleri andı. Fotoğraf: DHA

Anma toplantısına 6 Şubat sarsıntılarından çabucak sonra Türkiye’ye giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan Alman Teknik Yardım (THW) kurumu temsilcileri de katıldı.

Türkiye’ye yardım kampanyaları düzenleyenler ortasında yer alan kuruluşların da davetli olduğu aktiflikte dayanışmanın sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Konuşmacılar ortadan bir yıl geçmesine karşın zelzele bölgesinde yaraların hala sarılamadığına dikkat çekerken Türkiye’deki depremzedelerle dayanışmanın sürdürülmesi davetini yaptı.

Başar: “Çok manalı bir mesaj”

Almanya Kürt Toplumu Genel Sekreteri Cahit Başar, sarsıntıların birinci yıldönümünde Alman meclisinde düzenlenen anma merasimiyle değerli bir bildiri verilmiş olunduğuna işaret ederken, “Türkiye’de bu formda, resmi bir anma merasimi düzenlendi mi? Türkiye’de resmi kurumlarda güya zelzele hiç olmamış üzere davranılması şaşırtan. Bilhassa bu nedenle, Almanya’da bu mevzuda bir hassaslık ortaya konması, Federal Meclis’te özel bir anma merasimi düzenlenmesi çok kıymetli, bu bizi çok şad etti” dedi.

Cahit Başar, sarsıntıdan bir yıl sonra bölge halkında hala büyük mağduriyet olduğuna vurgu yaparken, “İnsanlar kendi hallerine bırakılmış bir durumdalar. Türk Hükümeti, dış siyasete, Suriye ve Irak’a, Ortadoğu’ya odaklanırken kendi sonları içindeki insanları büsbütün unutması, onları kendi yazgılarına bırakması hakikaten çok üzücü bir olay. Meğer insanların çabucak acil insani gereksinimlerine karşılık verilmeli” görüşünü kaydetti.

Almanya’da hem kamu kaynakları hem sivil toplum kuruluşlarının takviyesiyle zelzele bölgesine yardımların sürdüğüne işaret eden Başar, “Almanya’da hatta Avrupa genelinde sergilenen hassasiyet örnek alınmalı” diye konuştu.

Çakır: “Durum hala çok vahim”

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Çakır, Federal Meclis çatısı altında düzenlenen anma merasiminin büyük bir ehemmiyet taşıdığını kaydetti.

Çakır, “Federal Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin milletvekilleri ve Almanya’da Türkiye’deki depremzedeler için yardım faaliyeti yürüten kurum ve kuruluşların iştirakiyle düzenlenen bu anma merasimi çok manalı. Tıpkı vakitte dayanışmanın kıymetini de gösteriyor” dedi.

Depremlerden çabucak sonra muhakkak aralıklarla 11 ili farklı heyetlerle ziyaret ettiklerini söyleyen Çakır, ortadan bir yıl geçmesine karşın pek çok yerde enkazların kaldırılamadığını, pek çok insanın köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını anlattı, “Depremden çabucak sonra beşerler karda kışta soğukta kaldı. Ortadan bir yıl geçmesine karşın hala soğukta kalan beşerler var. Durum hala çok vahim, pek çok insan diğer bölgelere, öbür yerlere göç etmek durumunda kaldı. Okullar yıkıldı. Bunların yine inşası gerekiyor. Halkın geleceğe dair önemli bir ümitsizliği var, bu nedenle Almanya’dan hatta Avrupa genelinde depremzedelere ileriye dönük takviyenin sürmesi çok büyük değer taşıyor” dedi.

“Sadece yası paylaşmak yetmiyor”

Depremden ziyan gören cemevlerinin tekrar inşası, tamiratı üzere pek çok alanda takviyelerini sürdüreceklerini kaydeden Ufuk Çakır, bilhassa çocukların, gençlerin eğitimlerini sürdürmelerine büyük değer atfettiklerine de vurgu yaptı.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Çakır, “Sadece yası paylaşmak yetmiyor, bölge halkına hayatlarını idame ettirebilecekleri halde takviyenin sürmesi büyük değer taşıyor” dedi. Fotoğraf: Max Lucks/Twitter

Çakır, “Biz sarsıntı bölgesinde, depremzede ailesi ferdi olan yaklaşık 300 üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Ayrıyeten öğrencilere binlerce okul çantası ulaştırdık, yaklaşık 5 bin öğrenciye okul için gerekli kitap ve gereçleri tedarik ettik. Lakin ne yazık ki daha uzun vadeli takviyesi mecburî kılan kurallar devam ediyor” diye konuştu.

“Sadece yası paylaşmak yetmiyor, bölge halkına hayatlarını idame ettirebilecekleri formda dayanağın sürmesi büyük kıymet taşıyor” görüşünü aktaran Çakır, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Ayrıca bölgede halkın yalnızlaşması kelam konusu, onlar yalnız bırakılmamalı, toplumsal manada da dayanışma büyük ehemmiyet taşıyor. Ayrıyeten Almanya’dan sarsıntı bölgesindeki halkın, bilhassa köylerdeki halkın, kendi muhtaçlıklarını karşılayabilmelerini sağlayacak projelerin desteklenmesi büyük ehemmiyet taşıyor. Örneğin biz bir köyde, kendisini çevreleyen 11 köye ekmek dağıtımını sağlayabilecek bir fırın inşasına dayanak olduk. Bu çeşit yardımların sürmesi değer taşıyor.”

DW/ DA, HT

DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?