UEFA Konferans Ligi Play-Off rövanş maçında Fenerbahçe ve Twente karşı karşıya gelirken, öbür yandan Beşiktaş ve Dinamo Kiev de karşı karşıya geldi. Her iki temsilcimiz de alandan galibiyet ile ayrıldı ve küme etabına kaldı. Alınan bu galibiyetler, dış basında büyük bir yer kapladı. İşte Hollanda ve Ukrayna basınında Fenerbahçe ile Beşiktaş hakkında yazılan haberler…

FENERBAHÇE RAHAT KAZANDI

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi Play-Off Tipi rövanş maçında Twente’yi deplasmanda 1-0 mağlup etti ve birinci maçtan gelen 5-1’lik skor avantajını galibiyetle süsleyerek ismini kümelere yazdırdı. Karşılaşmadaki tek gol penaltıdan Edin Dzeko’dan geldi.

DZEKO HAYRAN BIRAKTI

Edin Dzeko, Sarı-Lacivertli formayla son 4 resmi maçta 4 sefer ağları sarsarken, 1 de asist yaptı. 37 yaşındaki oyuncunun genel karnesi ise 6 müsabakada 5 gol, 3 asist formunda oldu.

BEŞİKTAŞ, ABOUBAKAR İLE GÜLDÜ

UEFA Avrupa Konferans Ligi Play-Off Çeşidi rövanş maçında Beşiktaş, alanında Dinamo Kiev’i ağırladı. Deplasmanda alınan 3-2’lik galibiyetin rövanşında Beşiktaş, alanında ağırladığı rakibini 1-0 mağlup etmeyi başardı. Müsabakada yıldızlaşan isim Vincent Aboubakar oldu. 31 yaşındaki oyuncu, attığı gol ile grubunu zafere ulaştırdı.

OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS

Kamerunlu futbolcu, Avrupa maçlarında Tirana’ya 1, Neftçi Bakü’ye 2, Dinamo Kiev’e ise toplamda 2 gol kaydetti.

GALİBİYETLER DIŞ BASINDA BÜYÜK YER ALDI

Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın aldığı bu galibiyetler, Ukrayna ve Rus basınında büyük bir yankı yarattı.

De Telegraaf, ‘FC Twente’ye bir Türk sorunu daha’ başlıklı yazısında, “FC Twente, geçtiğimiz hafta Konferans Ligi Play-Off’unda Fenerbahçe’ye karşı alınan 5-1’lik acı skorun akabinde UEFA katsayı sıralamasında puan toplamak ve prestijini kurtarmak istiyordu lakin Türklerle ikinci müsabaka da teğe bir aldatmacayla sonuçlandı. FC Twente daha âlâ saha oyunu sergiledi, gol bahtı buldu lakin tekrar eli boş bitti” kelamlarını kullanıldı.

Haberin ayrıntısında Oosterwolde ve Tadic’ten bahseden De Telegraaf: “Yeni destekler olmasa bile FC Twente başlama vuruşundan itibaren tam gaz verdi. Tıpkı İstanbul’daki açılış maçında olduğu üzere Oosting’in ekibi üstünlüğü ele geçirdi lakin mesken sahibi kadro bunu gole hazır fırsatlara dönüştürmekte zorlandı. Bu ortada Fenerbahce’nin tavrı şaşkınlık yarattı. Eski FC Twente oyuncuları Jayden Oosterwolde ve Dusan Tadic’in başlangıç ​​kadrosunda yer aldığı Türk grubu, maça 5-1 önde başlayan bir kadro için sönük ve son derece sonlu görünüyordu.”

‘FENERBAHÇE TEZGAHTA PUSUYA YATMIŞTI’

King’in attığı golü yazan Hollanda Basını, “Oyunun biraz ilerisinde Michel Vlap de özgür vuruşta alüminyuma vururken, Ricky van Wolfswinkel ribaundu dışarı attı. Bu sırada Fenerbahçe tezgahta pusuya yatmıştı ve bu kadar süratli bir çıkışla Joshua King, FC Twente kaptanı Robin Pröpper tarafından kural dışı bir formda durduruldu. Topun kaleye isabet etmesiyle deneyimli Bosnalı forvet Edin Dzeko, Unnerstall’dan şanssız ayrılırken, F.Bahçe öne geçti. FC Twente’nin değiştiremeyeceği bir durum, böylelikle FC Twente’nin Avrupa öyküsü büyük bir akşamdan kalmayla sona erdi” diyerek haberi bitirdi.

‘İMKANSIZ BİR MİSYON ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞI ANLAŞILDI’

Voetbal International’in haberine nazaran, “Oosting, Türkiye’deki 5-1’lik yenilginin akabinde pes etmenin kendisi için bir seçenek olmadığını açıklamıştı ve antrenör hamle takımıyla kelamını tuttu. Hepsi erken bir gol umuduylaydı ve neredeyse düşüyordu. Ricky van Wolfswinkel ikinci dakikada değerli bir gol bahtını kaçırdı. Michel Vlap ayrıyeten yirmi dakika içinde skoru açma fırsatı buldu, Frizyalı oyuncu düşen bir topla şutunu çekti.

Dakikalar ilerledikçe Twente’nin imkansız bir vazife üzerinde çalıştığı anlaşıldı. Grubun en azından 0-0 öne geçmek için Lars Unnerstall’a muhtaçlığı vardı: Alman kaleci, Dusan Tadic’in eski kulübü karşısında üst üste ikinci hafta gol atmasını engelledi. Uygun niyet eksikliği yok ancak ikinci yarıdaki yuvarlamalarda hassasiyet yoktu. Vlap ve Sem Steijn direğe vurdu.

Robin Pröpper’ın maharetsiz faulü, maçın bitimine yirmi dakika kala penaltıya neden oldu ve Edin Dzeko bunu soğukkanlılıkla kullandı. Bosnalı forvet böylelikle Grolsch Veste’deki en iyimserlere FC Twente’nin üst üste ikinci kere Konferans Ligi play-off’larında mahsur kalacağını da açıkça göstermiş oldu. F.Bahçe cuma günü küme kura hazırlıklarına başlayacak.” dendi.

‘BİRİNCİ SINIF KAN EMİCİ’

Algemeen Dagblad da bulunan haberde ise şu sözler kullanIldı: Evvelden FC Twente üzere bir kulüp üç turlu olağanüstü bir Avrupa dönemi geçirmişti. Lakin küme kademelerinin başlamasıyla birlikte nakavt düelloları sadece ön çalışma niteliğindedir. FC Twente de tıpkı bir yıl evvel olduğu üzere altı maçın akabinde eşikte mahsur kaldı.

Geçen dönem Enschede’deki kadro Fiorentina karşısında hâlâ uzatma dakikalarına yakındı fakat Perşembe akşamı İstanbul’daki 5-1’lik hezimetten sonra bu elbette çok fazlaydı. FC Twente, kıymeti için uğraş etti ve çok sayıda eksik oyuncuya karşın ziyadesiyle takdire şayan bir maç oynadı, fakat bir hafta evvelki hasarın beklendiği üzere tam bir yenilgi olduğu çabucak ortaya çıktı.

Enschede’de tüm Fenerbahçe repertuvarı geçip gitti: Tahrişler, fauller, isyanlar, yapmacıklık. Buna kurnazlık deyin, buna memleketler arası futbolun kanunları deyin. Birinci dakikadan itibaren birinci sınıf kan emici olduğu ortaya çıkan Türk kaleci Ifran Can Egribayat kuşkulu bir başrol oynadı. Hakem Fabio Maresca birinci yarıda sırf yedi sarı kart gördü (Fenerbahçe’ye beş), fakat provokatif vakit kaybına karşın kalecinin bu karttan kurtulmasına müsaade verdi.

‘ÇÖP ZAMANI’

Beşiktaş’ın galibiyetinden sonra Ukrayna basını UA-Football, ‘Çöp zamanı’ başlıklı yazısında şu sözleri kullandı:

Basketbolda Çöp Vakti terimi yaygındır. Bitime dakikalar kala bir grup yaklaşık 20 sayı yahut daha fazla farkla öndeyse, her iki ekip da son düdüğü çalmak ister. Ayrıyeten bir müddet sonuyla sırayla topu denetim etmek zorunda kalıyorlar. Futbolda bu türlü bir kısıtlama yoktur. Fakat genel olarak İstanbul’da bugün 52. dakikadan sonra çöp vakti hissi oluştu. “Dinamo” tarafından.

Dokuz müsabakadan ikinci defa “Dinamo” Türk rakibinden elendi. Birinci durumda da Beşiktaş vardı. Hala Lucescu’nun liderliği altında. O vakitler Mircha daha gençti, daha tazeydi ve fikirlerle doluydu. 2005/2006 döneminden bu yana birinci defa “Dinamo” Eurocup küme turnuvasından mahrum kaldı. O vakit Tuna’dan düşmek daha acı vericiydi ve artık bile bir tipi geçtiler. Lakin kadronun ve kulübün genel eğilimleri o denli ki, bu tıp bir başarısızlık şaşırtan değil.