Fatih‘te cesedi kömürlükte bulunan 65 yaşındaki adamı öldürdüğü sav edilen 79 yaşındaki sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık savunmasında kimseyi öldürmediğini, akılının büsbütün gittiğini söyledi.

Fatih’te bir apartmanın kömürlüğünde 31 Ekim 2022 tarihinde parçalanmış cesedi bulunan Celal H.’nin (65) katil zanlısı Sitrak Kaplan’ın (79) yargılanmasına başlandı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık, Ses ve Manzaralı Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

“Emniyetteki sözümde aklım büsbütün gitmemişti, artık büsbütün gitti”

Kimlik tespitinde 4 çocuk sahibi olduğunu belirten sanık Sitrak Kaplan birinci defa yaptığı savunmada, “Aklıma hiçbir şey gelmiyor. O olay yaşandıktan sonra aklımdan her şey kaçtı. Hiçbir halim yok, ben kimseyi öldürmedim. Kendisiyle Topkapı’da tanışmıştım. Emniyetteki sözümde aklım büsbütün gitmemişti, artık büsbütün gitti” dedi.

“Ben mi öldürdüm, günahı kim yaptıysa onun boynunda olsun”

Mahkeme lideri maktulü öldürme sebebini sorduğunda ise Kaplan, “Ben mi öldürdüm? Günahı kim yaptıysa onun boynunda olsun. O denli bir şey yok. Allah var üstte, Allah” dedi.

Sanık, maktulün üzerindeki cep telefonu ve parayı polise vermek için aldığını, kendisinin haram para yemeyeceğini de söyledi. Heyetin olaya ait sorularına sanığın “Hatırlamıyorum” halinde cevap vermesi üzerine tutanakta “yeterli ve tatmin edici yanıtlar alınamadığı” kaydedildi.

Avukattan olayın gerisinde 3. bir kişi olduğu iddiası

Müşteki avukatı Yunus Aldanmaz beyanında, “Bize nazaran soruşturma eksik yapılmıştır. Biz olayın gerisinde 3. şahısların olduğunu düşünüyoruz. Sanık ceset bulunduktan sonra ortaya çıkmıştır. Olayda testere kullanılmıştır. Profesyonelce bir iş yapılmıştır. Eldiven sanığın aklına nasıl gelmiştir? Sanık bir senaryo söylemiş, bu senaryo öteki soruların sorulmasını engellemiştir” dedi.

“Sanık tavuk bile kesemez, 3. kişi ortamızda olabilir”

Müşteki avukatı Abdulhaim Sarı ise, “Arka perdede birileri vardır. Gördüğünüz üzere Sitrak Kaplan yaşlıdır. Sanık tavuk bile kesemez. Bu olayı bu şahıs üstlenmiş olabilir. 3. kişi ortamızda olabilir. Olayın tasarlanarak işlendiğini düşünüyoruz” halinde konuştu.

Alınan savunmaların ve beyanların akabinde orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, sanığın akli durumunun yerinde olmadığına ait rastgele bir emare bulunmadığını belirtip, buna yönelik araştırma yapılması talebinin reddine karar verdi. Mahkeme, sanık Sitrak Kaplan’ın cep telefonu çizgisinin 25 Eylül-1 Kasım 2022 tarihleri ortasındaki irtibat tespitinin de BTK’dan istenilmesine karar verdi.

Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Cevat H.’nin babası Celal H. (65) hakkında 26 Ekim 2022’de Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğüne kayıp başvurusu üzerine Celal H.’nin en son sanık Sitrak Kaplan (79) ile Kocamustafapaşa’da buluştuğunun öğrenildiği aktarıldı. Arama çalışmaları devam ederken sanık Sitrak Kaplan’ın kızının emniyeti arayarak babasının telaşlı bir halde konuttan ayrıldığını bildirmesinin akabinde polis gruplarının sanık Kaplan’ın meskeninde 31 Ekim 2022 tarihinde arama yaptığı, kömürlükte Celal H.’nin modüllere ayrılmış cesedinin bulunduğu anlatıldı. İddianamenin devamında, arama çalışmalarının yapıldığı gün sokakta yürüdüğü sırada üstünde iki bıçak ile yakalanan Sitrak Kaplan’ın sözüne yer verildi. Kaplan sözünde, maktul ile ortalarında cinsel birliktelik olduğunu tez ederek, en son birlikte oldukları sırada maktulün öne yanlışsız düştüğünü, reaksiyon gelmeyince öldüğünü anladığını anlattı.

Maktulün para ve cep telefonunu aldıktan sonra cesedi parçalamış

Sanık sözünde, Celal H.’nin cesedini modüllere ayırıp çuvallara koyduğunu ve ilerleyen vakitte bu çuvalları tek tek çıkartıp bir yere gömmeyi düşündüğünü belirtti. Kaplan, maktulün üzerindeki 310 lira, bıçak ve cep telefonunu aldığını, maktul ile ortalarındaki ilginin duyulmasından korktuğu için şok halinde cesedi parçaladığını anlattı.

Raporlar sayesinde sanığın sözü çürütüldü

Adli Tıp Kurumu raporunun yer aldığı iddianamede, dört çuval içerisinde bulunan ceset üzerinde yapılan incelemede maktulün vefatının kesici ve delici alet yaralanmasından kaynaklı olduğu aktarıldı. Sanık Kaplan, savunmasında maktulün zaten öldüğünü beyan etse de belgedeki raporların sanığın sözünü çürüttüğü de belirtildi.

Sanık Sitrak Kaplan hakkında ‘canavarca hisle yahut eziyet çekerek öldürme’ ve ‘kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık’ kabahatlerinden ağırlaştırılmış müebbet ile 5 yıldan 10 yıla kadar mahpus talebiyle hazırlanan iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. – İSTANBUL