İSTANBUL 2 No’lu Barosu’na üye bir küme avukat, Gazze’de sivil Filistin halkına karşı yapılan saldırıyı protesto etmek için cübbeleriyle İsrail İstanbul Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.

İstanbul 2 No’lu Barosu’na üye bir küme avukat, İsrail’in Gazze’de sivil Filistin halkına karşı gerçekleştirdiği taarruzları protesto etmek için, cübbelerini de giyerek saat 11.00’de Levent’teki İsrail İstanbul Başkonsolosluğu önünde bir ortaya geldi. Küme ismine basın açıklamasını İstanbul 2 No’lu Barosu Lideri Avukat Yasin Şamlı okudu.

Açıklamada “İsrail, Hamas’ın son aksiyonlarını mazeret ederek Gazze’de yaşayan sivillere karşı on yıllardır yaptığı katliamlara bir yenisini daha eklemiştir. Halbuki, Gazzelilerin aç ve ilaçsız bir biçimde onursuzca ölmekle, savaşarak ölmek seçeneği ortasına sıkıştıran İsrail’in işgali, hukuka ve insanı onuruna ters ablukasıdır. Bütün dünya bilmelidir ki İsrail rejimi, birçok Birleşmiş Milletler (BM) kararını ve memleketler arası muahedeleri ihlal ederek Filistin topraklarını işgal etmiştir. İşgal ettiği sahipli topraklara, meskenlere yerleşimci ismi altında kendi vatandaşlarını yerleştirerek özel mülkleri gasp etmiştir. Bu halde mülkiyet hakkını da açıkça ihlal etmiştir.

İsrail, mallarını, mülklerini, hayat alanlarını gasp ettiği Filistin halkının bir kısmını açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze’ye sıkıştırmıştır. İşgal ve abluka ile de yetinmeyerek en temel insan hakkı olan hayat hakkını ihlal etmiş, siviller şöyle dursun yüzlerce suçsuz bayan ve çocuğu katletmiştir. Son birkaç günkü İsrail hücumlarında bombalarla katledilen çocukların sayısı yüzlerle söz edilmektedir. Filistin denildiğinde, gözümüzün önüne anne babasının kucağında can veren parçalanmış bebek cesetleri gelmektedir. Filistin denildiğinde gözümüzün önüne köpeklere parçalatılan çocuklar gelmektedir. Filistin denildiğinde gözümüzün önüne onlarca İsrail askeri tarafından kol kemikleri kırılan çocuklar gelmektedir. Filistin denildiğinde gözümüzün önüne saatlerce bir duvar tabanında başını mermilerden elleriyle müdafaaya çalışan, feryat eden, en sonunda o zalimce kullanılan mermilere amaç olup can veren baba-oğul gelmektedir. Filistin ile ilgili haberleri takip etmeye, vicdanı kararmamış, insanlık onurunu yitirmemiş hiçbir insanın psikolojisi artık dayanamamaktadır. Savaşın da bir hukuku ve ahlakı vardır. Savaşmayan, savaşla ilgisi olmayan pak bayanların ve çocukların bombalarla katledilmesi düşmanla savaşmak değil, insanlık onuruyla savaşmaktır. İnsanlık hatasıdır, terördür. Terör tıpkı vakitte bir insanlık kabahatidir. Şayet terör hareketi bir devlet eliyle işleniyorsa daha vahimdir. Çünkü bu durumda terör aksiyonu devlet gücüyle işlenmektedir. İsrail’in işgal ettiği topraklar Filistin toprağıdır. Filistin halkının davası haklı bir davadır. Filistin halkının uğraşı haklı bir çabadır. Filistin halkının uğradığı haksızlığa, zulme, öncelikle hukukçuların itiraz etmesi, ses çıkarması icap eder.

Bu nedenle, insanlık onuru ve hukukçu mehabetiyle, İstanbul 2 No’lu Barosu olarak, uğradıkları adaletsizlik ve maruz bırakıldıkları zulme karşı haklı davalarında, lakin, ama, lakin demeden, temiz ve mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu, günahsız insanların, bayanların, çocukların katledilmesini lanetlediğimizi, mazlumun kimliğine, inancına bakmadan haklarını savunacağımızı, tekrar zalimin kimliğine ve inancına bakmadan karşısında olacağımız, milletimize ve bütün dünyaya ilan ediyoruz” denildi.