Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eylül 2022’de yakalandığını duyurduğu DEAŞ terör örgütünün kelamda üst seviye yöneticisi “Abu Zeyd” kod isimli terörist Bashar Al Sumaidai 17 yıl 6 ay mahpusa mahkum edildi.

YAKALANDIĞINI CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DUYURMUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül 2022’de Balkanlar ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide, Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın terör örgütü DEAŞ’ın kelamda en kıymetli üst seviye yöneticileri ortasında yer alan ‘Ebu Zeyd /Üstaz Zeyd’ kod isimli terörist Beşar Hattab Gazal Al-Sumaidai’nin Türkiye’de yakalandığını duyurmuştu. Sanık Sumaidai’nin de ortalarında bulunduğu 3 sanığın yargılandığı dava İstanbul 23.Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Beşar Hattab Gazal Al-Sumaidai ile Azzam Ali Hussein Al-Neama Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Tutuksuz sanık Makaram Taha Ali ile sanık avukatları ise salonda hazır bulundu.

“IRAK’TA AKTİF BİR İSİM”

Duruşmada savunma yapan sanık Azzam Ali Hussein Al-Neama, ‘Ben rastgele bir örgüt üyesi değilim. Bu şahısla bir sorun yaşadım, şahıs da Irak’ta faal bir isim bu yüzden benim hakkımda bu türlü bir şey oldu. Katiyetle tahliyemi isterim’ dedi.

“IŞİD’E KATILMAK ÜYE OLMAK MANASINDA DEĞİLDİ”

Sanık Beşar Hattab Gazal Al-Sumaidai ise savunmasında, ‘Ben Irak’ta bir elektrik şirketinde memurdum, yardımcı mühendistim. Benim maaşım bin dolar kadardı hiçbir şeye muhtaç değildim. Mühendisliğimin yanı sıra tıpkı vakitte dini eğitimler de aldım ve Türkçe karşılığı ‘Diyanet İşleri’nde istekli olarak fiyat almadan dersler verdim. 2014’de IŞİD, Musul’u ele geçirdi, oraya hakim oldu. Burayı ele geçirdikten sonra bütün okulları, üniversiteleri, Türkçe karşılığı ‘Diyanet’e bağlı okulları ele geçirip karar sürdüler, benim bunlarla hiçbir halde alakam yoktu. Çalışmak zorunda kaldığım kurumda ‘mezalimler’ yeri vardı. Halk tarafından 100 kişi mezalimler konusunda seçildi. Zulme uğrayan bireyler burada şikayetlerini bize söylüyorlardı, IŞİD ise bir heyet göndererek bu şikayetleri bizden alıyordu. Bu IŞİD’e katılmak, üye olmak manasında değildi’ dedi.

“İNFAZ BUYRUĞU VERİLDİĞİNİ ÖĞRENİNCE İSMİMİ DEĞİŞTİRDİM”

Sanık Sumaidai savunmasının devamında, ‘Şikayetleri alıyorduk fakat yalnızca yüzde 20 kadarı çözülebiliyordu. Baktım ki zulümler, şikayetler çözülmüyor hastalığımı mazeret ederek örgütün hakim olduğu bölgeden eşim ve çocuklarımla kaçtım, Türkiye’ye geldim. Burada ismimi değiştirdim. Bunun sebebi de IŞİD’den kaçan insanları öldürüyorlardı, benim ismim için de infaz buyruğu verildiğini öğrenince ismimi değiştirdim. Hayatım boyunca daima barışçıl insandım. Arapça şiirler müellifim, Edebiyatçıyımdır. Hayatım boyunca silahı dahi tanımamışımdır. Askerliğimi bile bedelli yapmışımdır. Türkiye’ye bu manada gönül rahatlığıyla şimdiye kadar 104 bireyden fazla şahsın ismin verdim. Ben bu örgütten nefret ediyorum. Çocuklarımın hayatı için yardım edebileceğim diğer ne varsa da yardım etmeye hazırım’ tabirlerini kullandı. Sanık Makaram Taha Ali ise savunmasında temiz olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini ve beraatını talep ettiğini söyledi. Son kelamları sorulan sanıklar, tahliyelerini ve beraatlarını talep ettiler.

17 YIL 6 AY MAHPUS CEZASI

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Al-Sumaidai’yi ‘silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek’ cürmünden 17 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırdı. Sanık Makaram Taha Ali’nin ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ kabahatinden kâfi kanıt elde edilemediği gerekçesiyle beraatına hükmeden heyet, sanık Azzam Ali Hussein Al-Neama’nın ise belgesinin ayrılmasına karar verdi.

İDDİANAMEDEN

BM’NİN RAPORUNDA DA İSMİ GEÇİYORDU

Yakalanan DEAŞ’lı Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai’nin terör örgütünün idaresinde yer aldığı, 11 Temmuz 2022’de yayımlanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu 30. Olağan Raporu’nda da geçiyordu. Raporda, “3 Şubat’ta DEAŞ önderi Amir Muhammad Sa’id Abdal-Rahman al-Salbi’nin Türkiye hududuna yakın Atmah’ta ABD öncülüğünde gerçekleştirilen operasyonda öldürüldüğü; 10 Mart’ta DEAŞ’ın al-Salbi’nin vefatını ikrarla yerini Abu l-Hassan al-Hashemi al-Qurashi’nin alacağını açıkladığı; Abu al-Hassan’ın gerçek kimliği şimdi belirlenmemiş olmakla birlikte, üye devletler ortasında bu kişinin yüksek ihtimalle Iraklı Bashar Khattap Ghazal Al-Sumaidai olabileceğinin değerlendirildiği” sözlerine yer verilmişti.