Beşiktaş, Konferans Ligi’nde Bodo Glimt deplasmanına Lugano önünde alınan trajik yenilgiyi telafi etmek için çıktı. Bodo ile kümede puanlar eşitti ve bu maç, kümeden çıkma ismine gerçek bir finaldi… Aspmyra Stadı’nda oynanan ve Sırp hakem Nenad Minakovic’in yönettiği maçı 3-1 kaybeden temsilcimiz, kümede 1 puanla son sırada kaldı. Mesken sahibine galibiyeti getiren goller; 28. dakikada Albert Gronbaek, 58. dakikada Faris Moumbagna ve 87. dakikada Ulrik Saltnes’ten geldi. Kartal’ın tek sayısını ise 90+1. dakikada Brede Moe (k.k) kaydetti.

Burak Yılmaz, birinci Avrupa imtihanında mağlup

Aralık ayında gerçekleşecek inanılmaz seçimli genel heyete kadar ekibin başında olacak Teknik Sorumlu Burak Yılmaz, birinci Avrupa tecrübesini yaşadı. Ligde iç alanda İstanbulspor’u mağlup eden, deplasmanda ise Galatasaray’a kaybeden 38 yaşındaki antrenör, Norveç’te kazanarak hem topluluğun üzerindeki kara bulutları dağıtmak hem de Avrupa macerasına yeterli bir giriş yapmak istiyordu fakat grup alandan 3-1 mağlup ayrıldı.

Usta müellifler Beşiktaş’ın deplasmanda aldığı yenilgisi kıymetlendirdi.

CEM DİZDAR | Buna ‘Sürklase oldu’ denir!

Çok değil yaklaşık bir ay evvel Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi, ‘Yüzde 99 şampiyonuz’ demişti! Lakin, bırakın şampiyonluğu ‘Resmi teknik direktörü’ olamayan bir ekibe dönüştü Beşiktaş. Norveç’in 55 bin nüfuslu Bodo kentinin 37 milyon Euro’luk paha biçilen ekibiyle bizim 16 milyonluk kentimizin 130 milyon Euro’luk grup kıymeti görülen Beşiktaş maçının birinci yarısındaki görüntü Beşiktaş açısından ıstıraplıydı! Beşiktaş’ın bilinen ‘Hoca’sı kulübe içinde, kimsenin tanımadığı hocası ise vakit zaman kulübe önünde! Muazzam bir gösteri! Beri yandan taraftarları idaresi zorlaya zorlaya seçime götürmüştü. Nedeni ise şöyle özetlenebilir; ‘Neden öbürleri üzere transfer yapamadın?’ Pekala ancak Bodo’yu izleyen oldu mu? O gruptan rastgele bir oyuncuyu Beşiktaş’ta görmeye dayanabilir mi Beşiktaş taraftarlarının büyük çoğunluğu? Kaldı ki kadroyla 429. maçına çıkan Necip Uysal’ı görünce hala birden fazla Beşiktaşlı’nın tüyleri diken diken oluyor. Necip üzere bir gayretkeşi kendine layık bulmuyorlar.

Başkanlığı aklından bile geçirmesin

Onlar, doğdukları andan itibaren kendilerinin her şeyin en güzelini ve üstününü hak ettiğini düşünüyor! Beri yandan Bodo’nun attığı ikinci gol. Çarşamba akşamı Borussia Dortmund’un attığının bir gibisi. Yani idmanlarla yükselmiş grup davranışının alanda ete kemiğe bürünmüş hali. Beşiktaş maç uzunluğu Aboubakar, Ghezzal ya da Gedson üzere marifetlerden medet umarken rakip Bodo tıpkı anda kadro davranışıyla ‘Futbol nedir ve nasıl oynanmalıdır?’ dersi veriyordu. Her manada darmadağın olmuş durumda Beşiktaş. Ne yaptığını ne yapacağını bilemez halde. Bence süreç ve bilhassa bu maç Ahmet Işık Çebi’nin başkanlık adaylığını aklından dahi geçirmemesi için kâfi olmalı! Bu işten en zararsız sıyrılmış görünen ise gelinen noktanın tek başına değil lakin sorumlularından Şenol Güneş oldu. Bakalım gelecek herkes için neler getirecek?

ALİ ECE | Sunioğlu yapay futbol

Gedson yüzde 100 fitken birinci 11’de değilse Beşiktaş’ın gücü düzgünce azalıyor. Valerien Ismael, Gedson’u ülkü 11 oyuncusu olarak değerlendirmiyordu, oyun uygunca sarpa sarmıştı, bir müddet sonra sürdürülemez başarısızlıktan vazifesine son verildi. Şenol Güneş gelir gelmez orta saha kurgusunun merkezine Gedson’u aldı grup toparlandı. Gedson sakatlandı üst üste oynayamadı, Beşiktaş’ın oyunu yeniden sarpa sardı ve Şenol hoca ile yollar ayrıldı. Dün gece ise nedense Beşiktaş maça orta alanda Gedson’suz başladı. Tekrar orta saha defansif ikili çizgi ve salt ofansif Chamberlain olarak tam ortadan ikiye yarılmıştı. Birinci yarı boyunca da Beşiktaş bu nedenle tekrar ofansif ve defansif olarak iki farklı kadroymuş üzere oynadı. Önde Chamberlain ile Aboubakar’a top gelince konumlar geliştirdikse de top Bodo’ya geçtiğinde kolay paslarla daima organize tehlikeler yarattı. Bodo, ferdî yeteneklerin toplamından daha güçlü bir kolektif oyuna sahip.

Bu kadroyu kuranlar…

Beşiktaş ise maalesef birbirini tamamlamayan oyunculardan şurası. Bir de üstüne devre ortasında Chamberlain oyundan alınınca Gedson’un girmesi de bir işe yaramadı. Yeniden Bodo kolay paslarla kolektif hamleler geliştirirken 55’te Kiev karambolunun Norveç versiyonunu izledik. Çabucak akabinde sade bir duvar pası tertibi sonucu Beşiktaş ikinci golü yedi. Kalan müddette oyuncu değişiklikleri de bir işe yaramadı. Artık yer suniydi vs çeşitli mazeretler üretilir kesin. Ben bu hezimete nitekim çok üzülen birisi olarak acı gerçeği söylemek zorundayım. Yerden daha yapay olan maalesef Beşiktaş’ın futboluydu zira Beşiktaş’ın takımı yapay, bu kadroyu kuran futbol aklı yapay.

ATTİLA GÖKÇE | Dikkat alışkanlık yapar

Anlaşılan o ki Lugano maçının yarattığı şok, şimdi atlatılmamış. Yalnızca skor tabelasında yazılan puan kaybının dışında bir de kimlik kaybı var güya. O Lugano maçı Beşiktaş’ın moralini bozmakla kalmamış.. Özgüven kaybının da ötesine taşmış… Dilim varmıyor lakin söyleyeceğim: Beşiktaş’ın kimyası da bozulmuş.

Bu inançsız, moralsiz, şaşkın ve dağınık Beşiktaş’ın bir de Bodo ayazında yer yer donmuş yapay çim tabanında fizikî ıstırapları da oldu. Topa atılım ederken ayağı kayan, istikrarını kaybetmemek için çabalarken topu kaybeden, inançlı pas zinciri oluşturamayan Beşiktaş dakikalar ilerledikçe oyun heyecanını kaybetti. Lugano maçı, ortada bir İstanbulspor tesellisi, Galatasaray karşısındaki ağır zayiat, dün de Bodo’nun 29. dakikada Gronbaek ile attığı golünde güya kaybetmeye ve yenilmeye alışmaya başlamış bir Beşiktaş gösterdi bize.

Bu tespit çok tasa verici zira Beşiktaş dün yaşadıklarının akabinde gelecek haftalarda da öbür kasvetler yaşayabilir. Konferans Ligi’nden vazgeçtim, Harika Lig’de de sıra ekibi olmak var. Beşiktaş’ın dünkü oyunu futbolseverler için çok dertli tablolarla doluydu. Çok kolay top kaybettiler. Üç pası tamamlayamadılar. En dramatik olanı da Beşiktaş savunma dörtlüsünün atletik Norveç takımının peşinde daima açık vererek koşmasıydı. Beyhude koşulardı bunlar. Bu savunmacıların ayarı bozulunca Mert’in de dağıldığını gördük. Siyah-beyazlılar için dünkü maç puan kaybının, oynayamamanın ötesinde harikulade bir paha kaybıdır. Beşiktaş için artık hiçbir şey eskisi üzere olmayacak. Bahar, gelecek döneme kaldı.

Burak Yılmaz’a sormak istediğim bir soru var. Sakatlıktan çıkan ve ulusal maçta iki gol atan Cenk Tosun ile oyuna niçin başlamıyorsunuz? Cenk Tosun gole sıcak, Aboubakar ile uyumlu, ekibine da daima heyecan veren bir oyuncu. Korkarım ki, son yarım saatlere kalan hevesi bir gün nane ruhu üzere uçabilir, dikkat.