Haberde, Altun’un Hamas’ın global çapta savunuculuğunu yaptığı argüman edildi.
İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını münasebet göstererek Binyamin Netanyahu hükümetiyle tansiyonu tırmandıran ve bunu onaylamadığını söz eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evvelki yıllardan farklı olarak perde gerisinde yeni bir ismi devreye soktuğu belirtilen haberde, perde ardındaki bu ismin İrtibat Lideri Fahrettin Altun olduğu tabir edildi.

Türkiye’nin İsrail ile bağlarında geçmiş diplomatik krizlerden farklı olarak yeni bir strateji denediğine işaret edilen haberde, “Diplomatik ilgileri sürdürürken ve İsrail’e rastgele bir somut yaptırım uygulamaktan kaçınırken hem toplumsal hem de klasik medya aracılığıyla İsrail’e karşı amansız bir ulusal ve milletlerarası karalama kampanyası yürütülüyor.”  iddiasında bulunuluyor.

Bu stratejinin ön saflarında, Erdoğan ile en kapalı toplantılara katılan tıpkı zamanda  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en yakın konumda bulunan Bağlantı Lideri Altun’un yer aldığına dikkat çekilen haberde şu savlara yer veriliyor:

“Gerçekte Profesör Altun devlet kaynaklarıyla, yüzlerce çalışanı ve milletlerarası ağıyla yeterli organize olmuş bir propaganda ofisi olan Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığını yönetiyor. Ve bunu epey ustalıkla yapıyor.

Altun, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ve sivilleri sistematik olarak katlettiğini argüman eden bildiriye dayalı tüm Türk kampanyalarını başlattı. Ona nazaran İsrail, Gazze’deki Hamas gayelerini çabucak anlaşılamayan nedenlerle gaye almaya karar verdi.

‘ALTUN’UN TELAFFUZLARI TÜRK DEVLET ADAMINDAN ÇOK HAMAS YETKİLİSİNİN TELAFFUZUNU ANDIRIYOR’

7 Ekim itibariyle Profesör Altun ve etrafındakilerden, Hamas tarafından İsrail’de düzenlenen ve yüzlerce sivilin fecî vefatıyla sonuçlanan terör taarruzlarına ait rastgele bir açıklama gelmedi. Altun’un ferdî hesabı yalnızca İsrail’e yönelik tenkitler ve Hamas’a yönelik savunmalarla dolu. Altun’un söylemi bir Türk devlet adamından çok Doha’daki bir odadan İsrail’e ataklar düzenleyen bir Hamas yetkilisinin telaffuzunu andırıyor.

Hamas başkanları konuşmalarında daima olarak İsrail’i yok etme hedeflerini lisana getirmekte, hatta 7 Ekim taarruzlarını tekraren gerçekleştirerek İsrail’in kökünü kazıma, bayan ve çocukları ayrım gözetmeksizin öldürme olasılığından bahsedecek kadar ileri gitmektedirler. Gerçeğe bağlılıklarını söz etmelerine karşın Altun ve takımı bu tasa verici tavrı ele almaktan dikkat alımlı bir biçimde kaçınmaktadır.

Erdoğan’ın geçmişteki en büyük handikaplarından biri telaffuzundaki antisemitik tonlar olmuştur. Lakin Altun, Erdoğan’ın telaffuzunu antisemitik tabirlerden uzaklaştırarak büsbütün İsrail tersi bir yörüngeye oturtmayı başardı.

Altun her bildirisinde Türkiye’nin Hamas ve İsrail ortasında arabuluculuk yapma dileğini lisana getiriyor fakat hem açıklamaları hem de stratejisi terör örgütü Hamas istikametinde ağır bir yanlılık gösteriyor.”

ANADOLU AJANSI VE TRT’Yİ DE AMAÇ GÖSTERDİLER

Altun’un liderliğindeki Bağlantı Başkanlığı’nın en kıymetli ögesinin klasik medya olduğu öne sürülen haberde Altun, stratejik bir atakla Türkiye’nin en büyük haber ağı Anadolu Ajansını, ülkenin birincil televizyon ağı TRT’yi ve bölgesel olarak takip edilen TRT Arapça ve TRT World kanallarını kendi denetiminde kullanarak İsrail’i odak noktası olarak konumlandırdığı yönlendirdiği sav ediliyor. Haberde, devlet medyası, Hamas ve terörizm lehine dezenformasyon ve propaganda yaymakla suçlanıyor.

İsrail’in sağladığı basın özgürlüğünden yararlanarak, Anadolu Ajansı ve TRT muhabirleri, dikkatleri daima olarak vatanlarını savunan İsrail askerlerine yönelttiğine işaret edilen haberde tüm bunların Türkçe, İngilizce ve Arapça lisanlarında medyaya dağıtıldığı kaydediliyor.

‘DMM İSRAİL’E KARŞI RUHSAL OPERASYONLAR YÜRÜTMEK İÇİN STRATEJİK YAYINLAR YAPIYOR’

Dezenformasyonla Çaba Merkezinin toplumsal medyada İsrail’e karşı ruhsal operasyonlar yürütmek için İngilizce, Türkçe ve Arapça yayınları stratejik olarak kullandığı öne sürülen haberde, “Ancak Altun’un başkanlığındaki bu merkezin, Erdoğan’ın Hamas’ı savunmak için ortaya attığı yanlış argümanlara karşı rastgele bir uğraş gösterdiğine dair bir ispat yok. Hamas’ın soykırım aksiyonlarıyla sivil katliamları desteklemesine dair rastgele bir açıklama yapılmadığı üzere Hamas’ın İsrail’e yönelik suçlamalarını ele alan rastgele bir teşebbüs de yok.” deniliyor. Altun’un Türkçe, İngilizce ve Arapça gündem başlıklar yaratan toplumsal medya takımını de yönettiği belirtilen haberde bunun tıpkı vakitte Altun’a İsrail’e karşı kara propaganda yapmak için değerli bir alan da sağladığı söz ediliyor.

‘ERDOĞAN’I DEVİRMEK İMKANSIZ LAKİN ALTUN VE TAKIMI DURDURULMALI’

Haberde, “Erdoğan’ı devirmek imkansız ancak Fahrettin Altun ve grubu durdurulmalı. Hem de derhal!” biçiminde düşmanca tavır dikkati çekiyor.

İletişim Lideri Altun, toplumsal medyadaki son paylaşımında  İsrail’in gazetecileri kasıtlı olarak gaye almasının sürat kesmeden devam ettiğini belirterek,

“İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik atakları binlerce temizin vefatına sebebiyet vererek adeta kıyamet sahneleri yaşatıyor. Kayıp canların büyük çoğunluğunu çocuklar, bayanlar, yaşlılar, sıhhat çalışanları ve gazeteciler oluşturuyor. Gazzelilerin bu halde insandışılaştırılması hayal bile edilemeyecek boyutlara ulaştı. İsrail vazifelerini ifa etmeye çalışan gazetecilere utanmadan saldırarak alandan gelen gerçek sesleri susturmaya çalışıyor. Görünen o ki basın özgürlüğü ve hakikat bilgiye ulaşma hakkı İsrailli yetkililer için hiçbir mana söz etmiyor. Açık bir biçimde olayların sadece kendi tasvirlerinin ve versiyonlarının yayılmasını istiyorlar. Memleketler arası toplum, İsrail’in basına yönelik bu akınlarına karşı ne yazık ki sessiz kaldı. Birçok meslektaşımız için artık çok geç olsa bile milletlerarası toplum bu ataklara karşı kayıtsız kalamaz. “ ifadelerine yer vermişti.