Kocaeli‘de kendisi üzere sıhhat çalışanı kuzenini tabancayla 10 kurşunla vurarak öldüren İrfan Özbay’ın yargılanmasına başlandı. Dayısının, kendi dini nikahlı eşiyle cinsel birliktelik yaşadığını, kuzenlerinin ise kendisini döverek bayılttığını, sütyen ve etek giydirerek görüntüye çektiğini söyledi. O halde sokağa atıldığını ve vidoyu yaymakla tehdit edilmesi sebebiyle olayın başladığını söz etti.

Olay, 10 Ocak, Ayazma Mahallesi 17 Ağustos Bulvarı’ndaki sitenin otoparkında meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde Radyoloji Teknisyeni Hürrem Doğan (31), spor salonuna gitmek için arabasına yanlışsız yürüdüğü esnada sıhhat teknikeri kuzeni İrfan Ö. (52) tarafından tabancayla vuruldu. 10 kurşunun isabet ettiği Hürrem Doğan hayatını kaybederken, İrfan Özbay ise kayıplara karıştı. Yapılan incelemenin akabinde İrfan Özbay’ı İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. Tabiri alınan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“Hürrem’in babası namusuma göz dikti”

Olayla ilgili duruşma Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık İrfan Özbay, ve taraf avukatları katılırken, maktulün ve sanık ailesinin duruşmaya katılmaması gözlerden kaçmadı. Sıhhat teknikeri olduğunu söyleyen İrfan Özbay, “Hürrem’in babası dayım olur. Dayım H.D. ile bir yıl öncesine dayanan hasımlığım vardı. Namusuma göz dikmişti. H.D., dini nikahlı yabancı asıllı eşimle cinsel birliktelik yaşamıştı. Bu sebeple husumetliydim. H.D. bu durumu, çocuklarına aksettirmiş. Kuzenlerim, ‘Gel bahse açıklık getirelim sen ve babamı barıştıralım’ diyerek beni konuta davet ettiler. Çağırdıkları konuta gittiğimde beni darp ettiler. Biri judocu, Hürrem ise genç ve atletik” diye konuştu.

“Döverek beni bayılttılar. Ayıldığımda bana sütyen takmış, etek giydirmişlerdi”

Aldığı darbeler sebebiyle baygınlık geçirdiğini söyleyen İrfan Özbay, “Ayıldığımda üzerimde bayan kıyafetleri vardı. Sütyen takmış, etek giydirmişlerdi. Hürrem imgelerimi çekiyor, C.D.’de babasını manzaralı aramış bana küfür ediyorlardı. Bana sinkaflı küfürler ederek o biçimde sokağa attılar. Evvel hastaneye sonra karakola gidip şikayetçi oldum. Şikayetçi olduktan sonra baba ve oğullarından mevt tehditleri almaya başladım. Beni pazarlayacaklarını, toplumsal medyada imgelerimi yayınlayacaklarını ve arkadaşlarıma yollayacaklarını söylüyorlardı. 33 yıldır devlet memuruyum. Sevilen sayılan bir insandım, bu söylenenlerden hicap duydum, psikolojim bozuldu. Tehditlerden de korkarak şikayetimden vazgeçtim. Olay sebebiyle sakinleştirici ilaçlar kullanmaya başladım” biçiminde konuştu.

“Tayin olmak istedim lakin kendilerinden kurtulamadım, tehdit ve şantajlar devam etti”

Yaşanan durum sebebiyle çok utanç duyduğu ve tayin olmak istediğini belirten İrfan Ö., “Tayin olmak istedim lakin kendilerinden kurtulamadım, tehdit ve şantajlar devam etti. Olay tarihinde beni karakoldan ayarak söz vermemi istediler. Benden şikayetçi olmuşlar. Söz verdikten sonra Hürrem ile konuşmak istediğimi söyleyerek meskenlerinin önüne gittim. Kamelyada oturarak Hürrem’in inmesini bekledim. Hürrem’in meskenine daha evvel tekraren gittiğim için meskeninin adresini biliyordum. Hürrem aşağıya indiğinde, ‘Sizden çektiğim nedir, beni neden rahat bırakmıyorsunuz?’ dedim. Bana sırıtarak, küfür etti. Bunun üzerine şuurumu ve kontrolümü kaybederek ateş ettim. Beni tehdit etmeleri sebebiyle 7-8 ay evvel tabanca almışım. Hürrem’e ateş ettiğimi hatırlıyorum lakin kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. Olaydan sonra oradan ayrıldım, İstanbul’da kendime geldim. Bir mühlet sonra da polisler beni yakaladı” tabirlerini kullandı.

“Benle uğraşmalarını bırakmaları ismine kendilerine mektup yazmak istedim”

İrfan Ö, Hürrem’in konut adresinin yazılı kağıdın konutunda bulunmasına ait sorulan soruya, “Hürrem, dayım H.D. ve başka oğlu C.D. beni daima tehdit ettikleri için benle uğraşmalarını bırakmaları ismine kendilerine mektup yazmak istedim. Bu sebeple Hürrem’in mesken adresinin yazılı olduğu kağıt konutumda bulunmuştur. Planlı bir olay değildir, pişmanım. Savcılık ve emniyette şahısların bana bayan kıyafeti giydirdiklerini utancımdan söyleyemediğim için sözümde yer almamıştır” dedi.

Mahkeme heyeti, gelecek celse şahitlerin dinlenilmesine ve gereçlerin incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. – KOCAELİ