Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 60’dan fazla hususun bulunduğu yeni yargı paketiyle ilgili konuşan Tunç, “Suç işleyenin yanına kalmaması lazım. 2 yıl altında ceza alan biri hiç cezaevine girmiyor. 1 ay ceza alan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyorum. Cezası 5 yılın altındaki hatalar bakımından cezaevinde kalma olacak ki cezaların en kıymetli özelliği caydırıcı olmasıdır.” tabirlerini kullandı.

“1 AY CEZA ALAN BİLE 12 GÜN CEZAEVİNDE KALMALI”

Ankara’da “Dünya İnsan Hakları Sempozyumu” çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündemdeki değerli mevzulara ait değerlendirmelerde bulundu. Yeni yargı paketinin ayrıntılarını açıklayan Tunç, “Çalışmalarımız sürüyor, geniş bir görüş alma sürecindeyiz. Yargı ıslahatı konusunda milletvekillerimiz buna ekleme yapabilir ya da kaldırabilir. Takdir onların. Cürüm işleyenin yanına kalmaması lazım. 2 yılın altında ceza alan birisi hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye olmuş oluyor. 1 ay ceza alan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyorum. Bu yüzden kontrollü hürlük mühletine oran getirerek. Yani 1 ay en azından cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz. 2 yıl ceza alan birisinin en az 9 – 9,5 ay üzere bir mühlet ceza almasının değerli olması gerektiğini düşünüyoruz. Cezası 5 yılın altındaki kabahatler bakımından cezaevinde kalma olacak ki cezaların en değerli özelliği caydırıcı olmasıdır.” dedi.

Yılmaz Tunç

TAZMİNAT KOMİTESİ KURULACAK

Uzun süren yargılamalar için Tazminat Komitesi kurulacağını belirten Tunç kelamlarını şöyle sürdürdü: “Uzun süren yargılamalar sonucunda vatandaşlarımız AYM’ye gidiyorlardı. AYM’nin son bir kararı oldu, bunun doğrultusunda bir adım atmamız gerekecek. Sonuçta bunun için Adalet Bakanlığı Tazminat Komitesi kurulması gerekecek bu da tazminat komitenin kurulması. Vatandaşlarımız adil yargılama hakkı, uzun süren yargılamalar sonucunda bir manevi tazminat talebinde bulunacaklarsa Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadan evvel Adalet Bakanlığımızca kurulacak olan tazminat komitesine başvurup hakkını orada alabilmesi. Kurul kararı da olağan yargı kontrolüne açık olacak. Buna emsal çok sayıda düzenleme olacak.

İSRAİL’İN GAZZE’DEKİ KATLİAMINA TEPKİ

İsrail maalesef 1917 yılından bu yana Filistin topraklarını işgal etmiştir. İnsanları Gazze’de katliama maruz bırakıyor. Burada savaş hatası işlendiği bütün dünyanın da kabulünde. İsrail hakkında açılan soruşturma da ellerinde. Katliamı gerçekleştiren İsrail’in binlerce toplanan kanıt var. 2019’dan bu yana soruşturmanın uzaması manidar. Katliamda ortaya çıkan kanıtlar de aşikâr. BM’ye üye olan birçok ülkede cürüm duyurusunda bulundu. Türkiye’den de kabahat duyuruları gerçekleşti. Orada bebek katliamı yapılıyor. Bebeklerin katledildiği bir dünyadan barıştan kelam etmek mümkün değil.

SOMALİ CUMHURBAŞKANI’NIN OĞLUNUN KAZASI HAKKINDA BİRİNCİ YORUM

Bir trafik kazası yaralamayla sonuçlanmış ve davası şimdi açılmamış, soruşturma evresinde. Tabi son çıkan manzaralara baktığımız vakit bilhassa vatandaşımız motosikletle giderken arttan vurma kelam konusu. Manzaralarda o gözüküyor. Cumhuriyet Başsavcılığımız bunu kesinlikle değerlendirecektir. Zira ir vefat var. İmgelere baktığımız vakit da orada bunu kıymetlendirecek olan Cumhuriyet Savcılarıdır. Bu noktada gerekli isimli süreçler yapılacaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Vatandaşımıza da ben Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına baş sıhhati diliyorum. Şayet ortada bir kusur, kabahat varsa bunun kesinlikle takipçisi olunacaktır. Sıfatı ne olursa olsun hiç kıymetli değil. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu da olabilir, sıradan bir vatandaş da olabilir. Kim kabahat işlemişse kanun karşısında eşittir. Münasebetiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız da mevzuyu takip etmektedir.”