Türkiye Futbol Federasyonu Lideri (TFF) Mehmet Büyükekşi, MKE Ankaragücü Kulübü Lideri Faruk Koca’nın, Çaykur Rizespor maçının akabinde hakem Halil Umut Meler’e yapılan akın sonrası toplantıdan çıkan kararları açıkladı. Yaşananların kabul edilemez olduğunu belirten Büyükekşi, “Halil Umut Meler memleketler arası arenada gurur duyduğumuz hakemimiz. Futbolu her şeyin önünde tutmak ve inançlı hissettirecek alanı oluşturmak gayemizdir. Yaşananlar kabul edilemez. Meler’in sıhhat durumu uyguna gidiyor. Kendisini güzel gördük. Bebeği Ege’ye kavuşuyor. İnşallah bu türlü acıları bir daha yaşamayız. Hakemlere hücum ve orantısız baskıya hiçbir vakit müsaade vermeyeceğiz. Bugün tartışmaları geride bırakıp birleşme vakti. Türk adaleti gereğini yapmıştır.” dedi.

Halil Umut Meler’in hakemliği bırakmasının kelam konusu olmadığını da belirten Mehmet Büyükekşi, “Hakemlerle konuşma ve çalışma yaptık. Hürmet gösterdiler, hafta sonu kamp yapacağız. Psikolojilerinin yerine gelmesi için çalışacağız. Meler’in Avrupa Şampiyonası’nda da misyon almasını bekliyoruz. Kendisini destekliyoruz. Hakemliği bırakması kelam konusu değil. Yıllardan beri Faruk Lideri tanıyoruz. Bu türlü bir kişi değildi. Adalet gerekeni yaptı. Biz sevklerimizi yaptık, lider ve Ankaragücü için disiplin konseyimiz kararı verecek.” dedi.

FIFA Hakem Komitesi Lideri Pierluigi Collina, Trendyol Üstün Lig’de MKE Ankaragücü ile Çaykur Rizespor ortasında oynanan maçta akına uğrayan hakem Halil Umut Meler’e takviye verdi. Collina, “Halil Umut Meler, çok düzgün bir hakem ve çok güzel bir insan. Ankara’da yaşadıklarını hak etmedi” dedi ve ekledi: “Çok yeterli bir hakem ve çok yeterli bir insan. Meler’in saldırganlar tarafından tekmelendiği sırada yerde yatarken başını muhafazaya çalışması ve gözünün altındaki morluk imgeleri vahim. Bunların büyük çoğunluğu mesleklerinin başındaki genç hakemler. Geçen ay Londra’da ‘hakemlere yönelik şiddet, kelamlı ve fizikî tacizin futbolun geleceğine mal olabilecek bir kanser olduğunu’ söyledim. Verdiği karar yanlış bile olsa bir hakem dövülemez. Bir penaltı atışı yüzünden arabası bombalanamaz ya da ateşe verilemez. Maalesef bu bir abartı değil zira birtakım ülkelerde bunlar nadiren de olsa yaşanıyor.”

Trendyol Muhteşem Lig’de oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının akabinde akına uğrayan Hakem Halil Umut Meler, taburcu oldu. Halil Umut Meler, taarruzun akabinde Ankara’da özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Hastane çıkışı demeç vermeyen FIFA kokartlı hakem, aracına binmeden evvel el sallamakla yetindi. Meler’in polis eşliğinde kara yoluyla İzmir’e gideceği öğrenildi.

‘Durumu düzgün halde’

Hastanenin başhekimi Mehmet Yörubulut yaptığı açıklamada, “Hocamızı taburcu ettik. Kendisi pek düzgün. Gittiği yerde denetimlerini olacaktır. Gözündeki şişlik dışında rastgele bir sorunu kalmadı. Travma nedeniyle uzunluğunda düzleşme oluşmuş. Önlem gayeli boyunluk taktık. Kırık vakitle güzelleşecek. Küçük bir çatlaktı yalnızca. Diğer bir sorun yok.” ifadelerini

Hakem Meler, İzmir’deki meskeninin kapısı önünde kendisini bekleyen kalabalık içinde doğruca babası Bülent Meler’e yöneldi. Baba ve oğul bir mühlet birbirlerine sarıldı.

Deniz Çoban, TFF İdaresi ile Arda Kardeşler’in öncülük ettiği bir küme hakemin Ankara’daki toplantısında yaşananların perde ardını yazdı. Deniz Çoban; hakemlerin bu süreçteki görüşlerine tek tek değinirken, “TFF idaresi FIFA hakemimiz Arda Kardeşler’in öncülük ettiği bir küme hakemle Ankara’da bir ortaya geldi. Hakemler bu toplantıda geri adım attılar ve maçlara çıkacaklarını söylediler. Lakin rahatsız oldukları çok şey var. İşte kimileri…” tabirlerini kullandı.

“Yıllarca futbolun bütün paydaşları, şiddet olaylarını körüklerken, TFF ve TFF’nin disiplin şuraları sesini çıkartmadı. Ceza vermek yerine neredeyse özür dileyen kararlar aldılar. Düşük cezalara mevzuat müsaade vermediyse, mevzuat değiştirildi. Her mevzuat değişikliğinde cezalar daha da komik hâl aldı. Parasını verenin ceza almadan kurtulduğu hususlar talimata eklendi. Yaşananların akabinde, TFF Lideri Büyükekşi dün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantı bitimi hayal kırıklığına uğradım. 11 Aralık gecesi çok üst perdeden konuşmuştu. Bu kere daha sakin ve itidalliydi. Yalnızca birkaç hususu açıkladı. Beklediğim radikal kararları duyamadım. Tahlilleri vakte yaydı. Disiplin talimatında devre ortası değişikliğe gidileceğini, hak mahrumiyeti ve para cezasına ek önlemler geleceğini açıkladı. Liglerin salı günü başlayacağını duyurdu.”

“TFF ve MHK idaresinin hastanede Meler’i ziyaret ettikleri gün, hakemler hastaneden ayrılmışlar ve TFF-MHK idaresiyle bir ortaya gelmemişlerdi. Bu bir reaksiyondu. Maçlara çıkmama kararlılıkları vardı. Hakemler birebir gün, bakanlarla görüştüler. Kendilerine en üst seviyede garanti verildi, maçlara çıkma konusunda fikirlerini tekrar gözden geçirmeleri istendi. Akşam saatlerinde TFF idaresi FIFA hakemimiz Arda Kardeşler’in öncülük ettiği bir küme hakemle Ankara’da bir ortaya geldi. Hakemler bu toplantıda geri adım attılar ve maçlara çıkacaklarını söylediler. Hakemler eşleriyle birlikte hafta sonunu bir ortada geçirmek istediklerini TFF idaresine ilettiler. TFF de bu talebe olumlu karşılık verdi ve hafta sonu için planlama yaptı.”

“Ben bu yazıyı yazdığım saatlerde hakemler çevrimiçi toplantı yaparak son durumu değerlendiriyorlardı. Kimi hakemler maçlara bu kadar erken çıkılmasına muhalefet etseler de toplantı sonrası liglerin başlamasıyla ilgili kararın değişeceğini sanmıyorum. Kimi hakemler meşakkat duydukları konuların olduğunu, bu konularla ilgili bir teminat alınmadan maçlara çıkma kararı alınmasını eleştiriyorlar. Şu mevzulardan külfetli olduklarını lisana getiriyorlar:”

“Hakemler yalnız olduklarını ve hiç bir kurum ya da şahıstan bekledikleri takviyesi bulamadıklarını söylüyorlar. Vakit zaman TFF sitesinden yapılan hakem bahisli açıklamaların onları incittiğini ve amaç tahtası haline geldiklerini düşünüyorlar. ‘Devre ortasına kadar maç alamayacak, dönem sonuna kadar maç alamayacak, bu performans klasman değerlendirmelerinde göz önünde bulundurulacak.’ üzere açıklamaların onları yıprattığını, gaye yaptığını ve telaşa sürüklediğini belirtiyorlar.”

“Rutinin dışında dinlendirilen hakemler için gerekli izahatın yapılmamasının takım içinde moral bozukluğu doğurduğunu söylüyorlar. Uzun vakit maça çıkmayan hakeme MHK’nin, ‘Atamaları algoritma yapıyor.’ mazeretine sığınmasına öfkeliler. Algoritmaya karşılar. Algoritmadaki dataların şeffaf olmadığından yakınıyorlar.”

Kulüpler tarafından yapılan açıklamalara ya da haklarında gündeme getirilen savlara kurumsal hürmetten ötürü yanıt veremediklerini, bu mevzuda TFF ve MHK’nin kendilerine yeteri kadar takviye olmadıklarını tabir ediyorlar. Yakın vakitte Trabzonspor’un yaptığı “Bize kelam verdiler!” açıklamasına yanıt verilmemesinden ve Mete Kalkavan’ın maç alamamasından yakınıyorlar.

“Daha evvel yılda bir sefer hakem klasmanı belirleniyordu. Dönem performansına nazaran tenzil ve terfiler oluyordu. Bu mevzuat değişti. Artık yılda iki sefer terfi/tenzil yapılıyor. Hakemler bu unsurun kendileri için bir tehdit ögesi olarak kullanıldığını düşünüyorlar. (Büyükekşi de basın toplantısında ‘Devre ortası hakem klasmanları belirlenecek!’ dedi) Devre ortasında ‘Terfi olabilir lakin tenzil olmamalı.’ diyorlar. Dönem ortası birtakım hakemlerin listeden çıkartılması durumunda, bunun bir kulübün talebiyle gerçekleştiği kabulünün oluşacağını lisana getiriyorlar.”

“11 Aralık rezaletinin yaşandığı gün MHK Lider ve yetkililerinin hakem Halil Umut Meler’in yanına gelmekte geç kaldıklarını düşünüyorlar. O gece ne yapıp edip MHK Lideri Sayın İbanoğlu’nun Meler’in yanında olması gerektiğini söylüyorlar.”

“Sayın Büyükekşi’nin basın toplantısında rezaleti gerçekleştiren kulüp liderini eleştirmek bir yana onunla ilgili ‘Yıllardan beri Faruk Liderimizi tanıyoruz, bu türlü birisi değildi.’ tabirine ziyadesiyle kırılmışlar.”