Ürdün’ün kuzeyindeki “Ceraş Kampı”nda kalan Filistinliler, vatanlarına dönme umuduyla oradaki mülklerinin anahtar ve tapularını saklıyor.

Kampta kalan ve yarım asırdan fazla bir müddet evvel göç eden Filistinlilerden, 73 yaşındaki Abdurrezzak Ebu Huveymil, tehcire zorlanan her Filistinli üzere vatanına döneceği umuduyla babasından aldığı Gazze’deki mülklerine ilişkin anahtar ve tapuyu ihtimamla koruma ediyor.

Filistin’de 1950’de Biru’s Seba kentinde dünyaya gelen lakin sonrasında ailesi İsrail hücumları nedeniyle Gazze’ye göç etmek zorunda kalan Ebu Huveymil’in ailesinin düşünceleri bulunla sonlu kalmıyor. Aile 1967 Arap-İsrail Savaşı nedeniyle bu sefer de Gazze’den Ürdün’e göç etmek durumunda bırakılıyor.

“VATANA DÖNÜŞÜ BEKLİYORUZ”

Topraklarına dönme umudunu her vakit canlı tutan kamptaki Filistinlilerden Ebu Huveymil, vatanlarından tehcir edilen Filistinlilerin yaşadığı acıları, anlattı.

Ebu Huveymil, İsrail’in vatanlarından göçe zorladığı tüm Filistinlilerin geri dönme umudu her vakit taşıdığını vurgulayarak, “Diaspora, geri dönüş hayalinin gerçekleşmesine mani olamayacak.” dedi.

Babasından aldığı Filistin topraklarındaki mülklerinin anahtar ve tapusunun 1920’li yıllara ilişkin olduğunu tabir eden Ebu Huveymil, anahtar ve tapuların “vatanlarına dönüşün kaçınılmazlığını gösterdiğini” söyledi.

Gazze’de devam eden İsrail taarruzlarına ait konuşan Ebu Huveymil, “(İsrail’in) gayesi Gazze Şeridi’ni boşaltmak. Filistin davasını canlandırmayı amaçlayan tek yer Gazze’dir ve bu da onların amaçlarıyla çelişiyor.” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZA FİLİSTİN SEVGİSİNİ AŞILIYORUZ”

Babasının 1994 yılında 85 yaşında vefatından evvel Gazze’deki mülklerinin anahtar ve tapusunu kendisine verdiğini aktaran Ebu Huveymil, büyük bir ihtiramla sakladığı tapunun 1928 yılına ilişkin olduğunu kaydetti.

Babasından miras kalan tapunun İngiliz Manda idaresinden alınan 6 Filistin lirası bedelindeki mısır tarlasına ilişkin, sakladığı anahtarın ise buğday ve arpa deposunun anahtarı olduğunu belirten Ebu Huveymil, şöyle devam etti:

“Zamanında Musevilerin yürüttüğü askeri eğitime dikkat etmedik ancak onların kanında ihanet vardı. Bu yüzden onların gerçekleştirdiği cinayetlere, tacize ve akınlara şaşırdık. Bize ve konutlarımıza taarruzlar oldu, bu yüzden ailelerimiz, bir an evvel geri dönme umuduyla burayı terk etti.”

Yahudi taarruzlarından sonra babasının altınlarını getirmeye fırsat bulamadığını Gazze’de bir ağacın altında gömdüğünü söyleyen Ebu Huveymil, “1994’te anahtar ve tapuyu babamdan aldım, onları çocuklarıma vereceğim ve onlar da çocuklarına aktaracak. Çocuklarımıza küçüklükten Filistin sevgisini aşılıyoruz.” dedi.

FİLİSTİNLİLER GERİ DÖNMEYİ BEKLİYOR

Kamp sakinlerinin “geleneklerine ve eşyalarına bağlı olduğunu, hatta yanlarında getirdikleri elbiseleri bile hala sakladıklarını” lisana getiren Ebu Huveymil, “Bu eşyaları geri dönüş umuduyla saklıyoruz, umarım yakın bir vakitte gerçekleşir.” diye konuştu.

Ürdün’ün kuzeyinde, “Gazze Kampı” olarak anılan ve 1967 Arap-İsrail Savaşı sonucunda Gazze Şeridi’ni terk eden Filistinli mültecilerin kaldığı “Ceraş Kampı”nda 1 kilometrekarelik alanda sıkıntı kurallarda yaşayan yaklaşık 35 bin Filistinli yaşıyor.

Ürdün’de farklı vakitlerde inşa edilen, yaklaşık 2 milyon insanı barındıran 13 Filistin mülteci kampı bulunuyor.