Genel Şurada 2024 yılı bütçesi üzerinde şahsı ismine kelam alan HÜDA PAR Genel Lideri ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, terör örgütü PKK’nın atakları sonucunda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diledi.

“HER TÜRLÜ TERÖR HAREKETİNİ LANETLİYORUM”

Yapıcıoğlu, Çorum, Denizli, Elazığ, Gaziantep, İzmir, Malatya, Manisa, Mardin, Sinop, Tokat, Yozgat ve Zonguldak vilayetlerine ateş düştüğünü belirterek, “Memleketimizin huzuruna kurşun sıkanları ve kardeşliğimize yönelik her türlü terör aksiyonunu lanetliyorum. Milletimizin huzurunu ve kardeşliğini maksat alan kurşundan daha ağır kelamları de kınıyorum. Birliğimize sıkılan her kurşun siyonizme ve global emperyalizme hizmettir” diye konuştu.

HÜDA PAR ÖNDERİNDEN TARTIŞMA YARATAN “ÖZERKLİK” ÇIKIŞI

Genel konseydeki atışmaların akabinde konuşmasına devam eden HÜDA PAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, konuşmasının bir kısmında partisinin programında yer alan “eyalet sistemi” ve “özerklik” ile ilgili sözleri okudu. Yapıcıoğlu, “Bakınız, bizim siyaset anlayışımız… Biz sizin bildiğiniz siyasetçilerden değiliz. Biz size benzemeyiz. Biz, bize saldırıldığında bile efendiliğimizi bozmayız. Biz buraya geldiğimizde bir şey söyledik. Bütçeyle ilgili söylediklerimiz tutanaklardadır. Biz buraya söylediğimizde, son sözümü bağlarken şunu söyledim ben: Biz eğriye eğri, doğruya hakikat söyleriz. Biz bütçenin eksiklerini de söyledik, yanlışlarını da söyledik, ileriye yanlışsız atılmış adımların olduğunu da söyledim. Sizin üzere tarafgirlik yapan bir siyaset anlayışı; bu mu hakikat yoksa sizinki mi? Bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. Biz olumlu ve olumsuz tüm taraflarıyla eyalet sistemi, özerklik ve federasyon üzere idare modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz.” diye konuştu.

MECLİS’TE TANSİYON BİR ANDA YÜKSELDİ

HÜDA PAR başkanının kelamları Meclis’te tansiyonun yükselmesine neden olurken, CHP Küme Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Mersin Milletvekili Ali Yetenekli Başarır’ın reaksiyon gösterdiği Yapıcıoğlu kelamlarına şöyle devam etti; “Lütfen, şayet siz okuduğumuzu anlamıyorsanız, o vakit buralarda oturmayın. Şayet siz okuduğunuzu anlıyor, bile bile çarpıtıyorsanız diyecek kelamım yok, kendinize yakışanı yapıyorsunuz.”