Başkent Riyad’da oynanacak Üstün Kupa maçı öncesinde FB TV’ye açıklamalarda bulunan lider Ali Koç, Suudi Arabistan’a A grubun yanı sıra 19 yaş altı ekibinin da gittiğinin altını çizdi.

Yönetim olarak da grupla birlikte olduklarını lisana getiren Koç, “İnşallah Allah’ın müsaadesiyle başarılı olup, kupayı alıp gelmek istiyoruz. Her final oynayan ekip üzere iştahlıyız, istekliyiz, umutluyuz. Düzgün olacağını düşünüyoruz.” sözlerini kullandı.

Karşılaşma öncesinde hakem konusuna da değinen Koç, kupada sonuç ne olursa olsun hem kupa süreci hem de son 2 haftada Türk futbolunda yaşananlara dair açıklamalar yapacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

‘SONUÇ NE OLURSA OLSUN’

“Kupada sonuç ne olursa olsun hem bu kupa süreci hem de son iki haftadır Türk futbolunda yaşananlar, Türkiye Futbol Federasyonunun hakemler konusunda zikzak çizerek ortaya koymuş olduğu bir duruş var. Önümüzdeki iki hafta içinde her şey daha da netleşecektir. Lakin bütün bunlarla ilgili bizim yapacağımız açıklamalar var. Türk futbolunu temsilen gidiyoruz. Beş yıllık bir proje düşünülüyor. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu proje ile ilgili de duruşumuzu ve bütün süreci de artık anlatma gereksinimi duyuyoruz. Belirttiğim üzere kupada sonuç ne olursa olsun bizim de anlatacağımız şeyler var. Zira şu gidişattan ve süreçten hiç şad değiliz.”

“Bizlerin performansı kadar hakem takımının performansı da çok çok büyük kıymet arz ediyor”​​​​​​​

Ligde oynanan derbi maçın akabinde iki ekibin 5 gün sonra gurbette Üstün Kupa finaline çıkacağını hatırlatan Koç, iki büyük grubun Türk futbolunu temsil ettiğini lisana getirerek, şunları söyledi:

“Aynı vakitte Türk futbolunun marka kıymetini ve prestijini düşünüyorsak bizlerin performansı kadar hakem takımının performansı da çok çok büyük değer arz ediyor. Son vakitlerde Türk futbolunda ister Muhteşem Lig olsun, ister alt ligler olsun bir iki ekip dışında ki o gruplar da malumunuz, herkes hakem performansından, atamalardan, düşük performanstan sonra verilen ve verilmeyen maçlardan, verilen ve verilmeyen performans notlarından rahatsız. Ancak herkes bu hususta rahatsız ise demek ki ortada çok büyük bir sorun var. Lakin iki hafta önce Ankara’daki maçta yaşanan bahtsız olaylardan sonra güya bu sorunlar hiç yokmuş üzere, Türk futbolunda rastgele bir hakem sorunu yokmuş üzere bir hal takınılmış vaziyette. Bizler Kulüpler Birliği’nin neredeyse birkaç ekibi hariç herkes bu bahisten da rahatsız. Federasyonumuzun bize söyledikleriyle bundan sonra yapacakları ortasında bir tutarlılık olacak mı, olmayacak mı göreceğiz.”

Karşılaşmaya atanan hakem takımı hakkında da konuşan Ali Koç, “Bize nazaran buraya atanan hakem gerçek bir atama değil. Ancak bir diğer görüşe nazaran de eldeki takım ve geldiğimiz nokta prestijiyle atayacak öbür hakem olmadığı söyleniyor. Bize nazaran bu maç için yanlışsız atama yabancı hakem kullanılmasıydı; hem alanda hem VAR’da. Federasyon da buna çok yakındı fakat o dediğim olay yaşandıktan sonra ne hikmetse her şey aniden 180 derece değişiverdi. Münasebetiyle iki ekibin performansı kadar hakemin performansı da, VAR’ın performansı da çok değerli. Niçin yanlış hakem diyoruz? Kelam konusu hakemin geçmişte yaşadıkları, kendisiyle ilgili sav edilenler herkesin malumu. İnşallah bunlar gereksiz argümanlardır, biz gereksiz kaygı ediyoruzdur ve hakemin konuşulmadığı bir derbi oynarız.” açıklamasını yaptı.

“Utanç verici sayılarla bir derbi bitirdik”

Takımların ve hakem takımının oyunun kalitesini direkt etkilediğini söyleyen Ali Koç, “Bizler utanç verici sayılarla bir derbi bitirdik. Neredeyse oynanan müddetin yarısı kadar topla oynandı. 45 faul oldu, hepinizin malumu lakin bundan daha da değerlisi 130 küsur kere oyun durdu. Faul atışları, taç atışları, korner atışları… Bu olacak iş değil.” tabirlerini kullandı.

Geçen sene teknik yönetici Jorge Jesus’un, bu sene de teknik yönetici İsmail Kartal’ın maçlarda daima oyunun durması sebebiyle hakem performanslarına dikkati çektiğini de hatırlatan Ali Koç, şunları kaydetti:

“Yurt dışında hiçbir vakit görmediğimiz fauller ülkemizde çalınıyor. Kaleciler inanılmaz mühlet harcıyorlar, oyunun durmasına katkı sağlıyorlar ve hakemler de buna müsaade ediyorlar. Hem çalınmaması gereken fauller hem müddet harcamak isteyen kaleciler ve futbolculara verilen müsamaha, gösterilen esneklik…. Neredeyse rüzgar değişse oyuncuların düştüğü bir ortamda futbol oynanıyor. İnşallah bunları Muhteşem Kupa finalinde görmeyiz, oyun akışı daha Avrupa standartlarına yakın olur, topun oyunda kalma mühleti Avrupa standartlarına nazaran olur. Bu derbide hem ekipler hem hakemler Türk futbolunun prestijine, marka pahasına yakışır bir performans stantlar diye ümit ediyoruz. Natürel ki tek şahısla tango yapılmıyor. Burada herkesin üstüne düşeni yerine getirmesi gerekiyor. Lig maçından çok farklı bir maç gücü, maç akışı olacaktır lakin bunlara dikkat çekme muhtaçlığı duydum. Zira bu türlü gitmiyor. İnşallah dönemimizin ikinci yarısında da bu bahsettiğim, değindiğim meseleler minimize edilir ve hakemden çok futbolun konuşulduğu bir ikinci yarı olur. Şimdilik bu kadar diyelim. İnşallah sağ salim Suudi Arabistan’a varacağız. Kadromuz akşam da antrenmanını yapacak. Yarın da maç saatini heyecanla bekleyeceğiz.”