ABD ve İngiltere’nin Kızıldeniz’de yaşananların akabinde Yemen’e yönelik başlattığı hava harekatının akabinde Husilerden açıklamalar peş peşe geldi.

ABD VE İNGİLTERE VURULUYOR

Husilerin siyasi ofis üyesi Ali el-Kahhum, X toplumsal medya platformundan yaptığı açıklamada, “Yemen’in cevabı (ABD ve İngiltere’ye) gecikmedi. Yemen silahlı kuvvetleri, Kızıldeniz’deki ABD-İngiliz savaş gemileri ile askeri bölge ve üslerine güçlü bir halde karşılık veriyor.” ifadelerine yer verdi.

“ABD VE İNGİLTERE AĞIR BEDEL ÖDEYECEK”

​​​​​​​Husilerin kelamda hükümetindeki Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi de X toplumsal medya platformundan yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, ABD ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir taarruza maruz kaldı. Hiç elbet ABD ve İngiltere, bu bariz saldırganlığın tüm vahim sonuçlarına ağır bir bedel ödemeye hazırlanmak zorunda kalacak.” ifadelerini kullandı.

Husilere bağlı SABA haber ajansı da haberinde başşehir Sana, Hudeyde, Sada ve Zemar kentlerinin “ABD saldırganlığına” maruz kaldığı bilgisini paylaştı.

Yemen’deki mahallî kaynaklar, ABD ve İngiliz savaş uçakları gece saatlerinde Yemen’in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde kimi noktalara hava saldırısı düzenlediğini duyurmuştu.

Saldırılara ait ayrıntılı bilgi paylaşılmazken, düzenlenen hava hücumlarına ait toplumsal medya hesaplarından imgelere yer verilmişti.

KIZILDENİZ’DE YAŞANANLAR

Son periyotlarda Yemen’deki Husilerin, İsrail’in Gazze’ye taarruzlarına karşılık ticari gemilere yönelik aksiyonlarının akabinde çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı almıştı.

Pentagon, 6 Aralık 2023’te Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik ataklarına karşı milletlerarası “Deniz Vazife Gücü” kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık’ta da “Refah Muhafızı Operasyonu” isminde çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.

Husilerin taarruzları, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya ortasındaki en kısa rotayı sunan ve global ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı Süveyş Kanalı’ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz’de ticari gemilerin uğradığı ataklar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, global iktisatta yeni bir “tedarik zinciri krizi”nin başlayacağına ait telaşları artırmıştı.