Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Adana İş Dünyası Buluşması” programına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, kamu ve özel kesimin bir ortada planlama yaptığını söyleyen Yılmaz, Türkiye iktisadının dünyadaki ekonomik büyümelere nazaran daha olumlu tarafta büyüdüğünü belirtti.

Yılmaz, şunları söyledi:

“Kamu ve özel dal bir ortada hem planlama yapıyoruz hem de istişareyi birlikte sürdürüyoruz. Bu çerçevede hareket ediyoruz. Dünyanın ekonomik olarak çok parlak bir periyottan geçtiğini söyleyemeyiz. Dünya iktisadı yüzde 3 civarında büyüdü. Bu halde büyümeye devam edeceği gözüküyor. Son 20 yılda ortalama dünya iktisadı yüzde 3.6 büyümüş. Bu ticarete de diğer alanlara da yansıyor. Bilhassa bizim ihraç pazarımız olan ülkelerin büyümesi bizim açımızdan daha değerli. Bu yıl ve önümüzdeki 2 yılda yüzde 2 büyüme bekleniyor. Dünyada ekonomik büyümenin çok parlak olmadığı bir devirdeyiz. Dünya iktisadı hala dilek edilen sistemde değil. Hala dünyada sıkı para siyasetleri izleniyor, enflasyonla gayret ediliyor. Türkiye iktisadına gelecek olursak birinci 9 aylık datalarda dünya yüzde 3 büyürken ülkemiz 4.7 büyüdü. Orta vadeli programda da büyümemiz yüzde 4.4 hedeflenmişti. Son çeyrek yüzde 3.7 civarında büyüme gelirse bu maksadı yakalayacağız. Dünya, son 20 yılda ortalama yüzde 3.6 süratli büyürken Türkiye ortalama yıllık 5.4 büyüme kaydetti. Dünyadan 1.8 puan müspet istikamette ayrışmış oldu. 2022’de 906 milyar dolar ekonomik hacmimiz vardı. Bu yıl sayılar ay sonu çıkacak fakat bizim iddialarımıza nazaran 1.1 trilyon dolar düzeylerine yaklaşmış durumdayız. Birinci sefer ekonomimiz trilyon dolar düzeyini geçmiş oluyor. Bu sayıyla birlikte kişi başı gelirimizin de 13 bin dolar düzeyine gelmesini bekliyoruz. Türkiye iktisadı dünyanın 17., satın alma gücüne nazaran ise 11. iktisadı pozisyonunda. Önümüzdeki periyoda de çok daha âlâ yürüyeceğiz.”

ENFLASYONLA MÜCADELE

Türkiye’nin enflasyonla gayret ettiğini ve kısa müddette bu tesirlerin enflasyon sayılarına yansıyacağını söyleyen Yılmaz, “En kıymetli uğraştığımız alan enflasyonla çaba. Enflasyon konusunda son devirlerde güncellenmiş para siyasetleriyle çaba yürütüyoruz. Ülkeyi sakinliğe düşürmeden enflasyonu düşürmeniz lazım. Bütün bunlar çerçevesinde kademeli bir formda enflasyonu aşağılara indiriyoruz. Aylık bazda tesirleri görmeye başlamıştık. Ocak ayında süreksiz olduğunu beklediğimiz bir yükseliş var. Bundan sonraki devirde kademeli düşüş göreceğiz. Yılın ortalarından sonra enflasyonun düştüğünü daima birlikte görmüş olacağız. Yıllık bazda enflasyon bir müddet daha yüksek seyredecek lakin aylık tesirlerini, düşüşlerini göreceğiz.” dedi.

“BİRÇOK OLUMSUZ GELİŞMEYE KARŞIN BU PERFORMANS TAKDİRİ HAK EDİYOR”

Türkiye’de yerli üretimi arttırıp cari açığı kapatmak için çalışmaların yapıldığını vurgulayan Yılmaz, “Cari süreçler istikrarımız bizim tartıştığımız bir husustur ve. İktisat tarihinde bu daima bu türlü olmuştur. Biz hükümetimiz, cumhur ittifakımız ve meclisimiz Türkiye’de yerli üretimi arttırarak cari süreçleri artık Türkiye’nin kalkınması önünde pürüz olmaktan çıkarmak istiyoruz. Geçen yılın birinci yarısında 60 milyar dolarlara kadar yükselen cari açığın yılı 45 milyar dolarla bitirdiğini görüyoruz. Yaşadığımız gelişmelerin tesiri oldu. 4.2 civarında ulusal gelire oranla cari açık bekliyoruz. Bunda altının hissesi da yüksek. 30 milyar dolara yakın altın ithalatı oldu. Bunu kalıcı bir biçimde azaltmak istiyoruz. Turizm gelirlimizin kıymetli katkısı var. 54.3 milyar dolar turizm gelirine ulaştık. Hizmet gelirlerinde Türkiye yeterli bir noktada. İhracatımız kıymetli bir performans gösteriyor. 256 milyar dolar düzeyiyle geçen yıl tarihin en yüksek sayısı oldu. Birçok olumsuz gelişmelere karşın bu performans takdiri hak ediyor. İnşallah bu sayıları çok daha yüksek düzeylere çıkartacağız.” dedi.