Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) İdare Konseyi Lideri Haluk Tezcan, TUSAF 18’inci Ulusalarası Kongre ve Standı’nda bölümün bugünü ve geleceğine ait açıklamalarda bulundu.

Un kesiminin ihracatta son 10 yıldır açık orta dünya şampiyonu olduğunun altını çizen Tezcan, geçen yıl yapılan ihracatın ölçü ve kıymet bakımından değerli işaretler barındırdığını söyledi.

Tarım eserleri ihracatında un kesiminin büyük bir hisseye sahip olduğunu vurgulayan Tezcan, ihracatın covid salgını periyodunda düşüş yaşamasına rağmen sonrasında süratli bir toparlanma gösterdiğini işaret etti.

2023’te 3.7 milyon ton ihraç ettiklerini belirten Tezcan, karşılığında 1.5 milyar dolarlık gelir elde edildiğini söyledi.

Sektör ihracatının artarak devam etmesini hedeflediklerini vurgulayan Tezcan, “Türkiye’nin un ihracatının 2024 döneminde ölçü bazında 4 milyon ton bandını zorlamasını bekliyoruz” diye konuştu.

Katma kıymetli eser sayısı ve çeşitliliğini artırmaya odaklandıklarını tabir eden Tezcan, dış pazarda ikili mutabakatların ortaya çıkardığı vergisel dezavantajlardan ötürü birçok ülkeye satış gerçekleştiremediklerini kaydetti.

Sektörün tarife dışı engllerle dış pazarda önüne engller çıkarıldığını savunan Tezcan, “Türkiye açısından vergi dezavantajı ortadan kalksa un dalı olarak Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere pek çok ülkede açık orta başkan oluruz. Çünkü altyapı, teknoloji ve lojistik olarak çok uygun durumdayız. Tarife dışı pürüzlerle maalesef elimizdeki avantajları tam manasıyla fırsata çeviremiyoruz” yorumunda bulundu.

Türkiye’nin en büyük ihracat pazarının uzun yıllardır açık orta farkla Irak olduğu bilgisini veren Tezcan, son yıllarda Venezuela ve Libya’ya yapılan ihracattaki yükselişin de dikkati çektiğini bildirdi.

Tezcan, Kızıldeniz’de yaşanan sorunlarla Cibuti ve Sudan pazarlarındaki artışa ilişikin ise şu yorumlarda bulundu: “2024 döneminde da dal olarak yeni pazarların oluşacağını gözlemleyeceğiz. Kesime yeni kazandırılan ve yenilenen üretim tesisleri klâsik un fabrikacılığını çok daha çağdaş tesisler haline getirdi. Makineleşme oranı her yıl artarken üretimin hiçbir safhasında insan eli değmeyen, yapay zeka takviyesiyle karbon ayak izini azaltan fabrikalar yenilenerek hizmete açılmaya başlandı. Dönüşen dünyada tüketicilerin değişen taleplerinde unlu mamuller kesiminin de bu gelişmelrden nasibini oldığını ve yeni trendlerin oluştuğuna şahit oluyoruz. Sanayicilerimizin de trendleri takip ederek, talebe uygun eserler üreterek un ihracatını daha da artıracağı öngörüyorum.”

Sektör olarak tüketiciyi koruyarak, kaliteli ve inançlı besin üretmeye devam edeceklerini vurgulayan Tezcan, Yeşil Mutabakat kapsamında, kaliteyi koruyup randımanı yükseltmeye, karbon ayak izini sıfırlamaya yönelik çalışmalara sürat kazandıracaklarını da kelamlarına ekledi.

Geçen yıl 138 ülkeye un ihracatı yapıldığını tabir eden Tezcan, kelam konusu periyotta 550 milyon 801 bin dolarla en çok ihracatın Irak’a gerçekleştirildiğini söz etti. Akabinde bu ülkeyi Somali, Suriye, Cibuti ve Venezuela takip etti.