Süper Lig’in 27’nci haftasında Antalyaspor, deplasmanda Galatasaray’a 2-1 mağlup oldu. Müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısında Antalyaspor Teknik Yöneticisi Sergen Yalçın karşılaşmayı kıymetlendirdi. Oyuncularına teşekkür ederek kelamlarına başlayan Sergen Yalçın, “Zor bir deplasmanda ağır bir baskı altında oynadığımız bir müsabakaydı. Âlâ hazırlandık. Düzgün tahlil ettik. Geçiş oyunlarını kapatmak için merkezi kapalı tutup risk alarak oynamak istedik. Rakibe yanıt verebildik. İkili uğraş, tempolu oyunda, ikinci toplarda karşılık verebildik. Kaybetmek üzücü. Bazen kaybederken bir şeyler kazanırsın. Oyuna konsantre olmak istiyorum. Bizim ismimize oyunsal manada ferdi çaba manasında bizim için olumlu bir geceydi” diye konuştu.

Yalçın, bir basın mensubunun ‘Bugünkü rakibiniz oynadığınız en güçlü Galatasaray grubu mıydı?’ sorusuna şu karşılığı verdi:

“Ben o denli düşünmüyorum. Bugün prestijiyle konuşuyorum. Oyuna bakınca o denli bir grup yoktu. Olağan oynayan. Güç istikrarlarını 60’a 40 olarak görüyorum. Merkezden çok top kazandık. İkinci yarıda bahtlar bulduk. Yapabilirdik lakin yapamadık. Uygun oyuncuları var. Gayeye oynuyorlar, şampiyonluğa oynuyorlar. Bizi ilgilendirmiyor. Bir an önce maç kazanıp kendimizi barajın üstüne atarsak en azından rahatlarız.”

“Galatasaray makus değildi, biz iyiydik” diyerek kelamlarına devam eden Sergen Yalçın, şunları kaydetti:

“Seviyesi belirli olan bir grubuz. Oyuncu kalitemizin düzeyi belirli. Çok fazla şeyler beklemek yanlışsız olmaz. Kendi bünyemizle oynayabileceğimiz güzel oyunu oynadık. Gerçek oyunu aldık fakat sonucu alamadık. Oyuncularım kaybettiklerine çok üzülmediler, maçtan sonra memnundular. Geçen hafta İstanbulspor’u yenemedik. 2-0’dan 2-2 berabere kaldık. Maçı kazanmadığımız için çok mutsuzdular ağlayacak üzereydiler. Bugün oynadıkları oyunun ne kadar güçlü olduğunun farkındalar. Buradan çıkamayabilirsiniz çok olağan bunlar.”

“BİZE ÜSTTEN YARDIM EDİLMESİ LAZIMDI”

İsrailli futbolcu Jehezkel’in grupta takım dışı bırakılıp ülkesine gönderilmesine dair bir soruya Sergen Yalçın, “Olay olduktan sonra alışılmış ki ülkenin hassas noktalarına dokunan bir olay. Beğenilen karşılanacak bir olay değil. Siyasetten de aradılar. Oyuncuyu göndermemiz için. Hassas noktalara dokunulduğu için oyuncumuzu gönderdik. En uygun oyuncumuzu gönderdik. Hiçbir oyuncuyu da almadık. Transferi de açmadık. Bize üstten yardım edilmesi lazımdı. ‘En uygun oyuncunuzu gönderdiniz hocam size yardım edelim şuradan bir oyuncu alın’ deselerdi hoş olurdu. Biz kendi vazifemizi yaptık. Sonucunda sağ kenarımızı, kenarsız oynuyoruz. O kısım bizi sağ kanatta kasvete sokuyor. Keşke bu türlü bir şey yapsaydılar” biçiminde konuştu.

“AMACIMIZ BİR AN EVVEL 40 PUANIN ÜZERİNE ÇIKMAK”

Büyük kadrolarda ve Anadolu gruplarında gayelerin farklı olduğunu söz eden Yalçın, “Stressiz falan değiliz 35 puanımız var. Bizim işimiz güç bir iş. Amaca oynadığımda şampiyon olduk. Anadolu’da çalışınca diğer şeyler düşünüp öteki amaçlar koyuyorsunuz. Her iki tarafta gayeleri koyabilir orada yürüyebilirsiniz. Bu iş futbolcuyla oynanan bir iş. Bu düzeylerde kalacak bir oyuncu kümeniz varsa o denli oynarsınız. Emelimiz bir an evvel 40 puanın üzerine çıkmak ve kümede kalmak. Güç bir maraton var. Puanlar çıkarmamız gerek. Hakem arkadaşlar ve VAR olmasa güç değil, kolay bir iş” sözlerini kullandı.

“OYUNCULARIN EMEĞİNE YAZIK”

Hakem idaresine ve VAR hakemi Özgür Yankaya’ya tenkitlerde bulunan deneyimli teknik adam, “Ben doğruları söylüyorum. Dobralık değil bu. Futbol çok geri gidiyor. Büsbütün geri gidiyor. Sağlıklı bir gidişat değil. Hakemlere tavsiyelerim var. Bu türlü maç yönetmesinler. Bilhassa VAR’dakiler. Ne görüyorlarsa onu çalsınlar. Lehime bir şey istemiyorum. Beşiktaş’ta çalışırken de tıpkı halde. Onlar da insan yanılgı yapabilirler. Maça çok uygun başlayan bir ekibi bu türlü VAR’dan çağırarak oyuna başlatamazsın. Ayıp adama gülerler. Özgür Yankaya’ymış, falanmış filanmış adama gülerler. 15 dakika çok düzgün başlayan tek kale oynayan ekibi birinci gördüğü hamlede penaltıyla mağlup başlatamazsın. Oyuncuların emeğine yazık. Soyunma odasına geldiklerinde yürüyecek halleri yoktu. ‘Özgür Yankaya, gel hocam penaltı.’ Karşıtı olsa verir miydi? Soruyorum” diyerek kelamlarını tamamladı.