Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, düzenlediği basın toplantısında, ateşkes ve esir takasıyla ilgili devam eden müzakerelerin şu ana kadar somut bir sonuç vermediğini söyledi.

‘ÇABALIYORUZ’

En kısa vakitte mutabakatla sonuçlanacak bir gelişmeden umutlu olduklarına tabir eden Ensari, “Ramazan ayında bir ateşkesin sağlanması için çabalıyoruz. Bu devirde birtakım Yahudi bayramları da kelam konusu, münasebetiyle tüm tarafları ateşkese davet ediyoruz.” dedi.

Anlaşmanın sağlanması için hayli fazla manilerin olduğunu vurgulayan Ensari, müzakere sürecine ziyan verebileceğinden ötürü bahsi geçen mahzurlara dair ayrıntı vermedi.

Ateşkes ve esir takasıyla ilgili basında çıkan tezleri hatırlatan Ensari, “Ateşkesin sağlanması için temel bahislerde net bir mutabakat yok. Rastgele bir muahede olsaydı duyuracaktım lakin bunun olması için hala çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.

BU ADIM TANSİYONU YÜKSELTİR

Ensari, İsrail’in ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya yönelik kısıtlama planlarına dair ise “Bu istikamette atılacak her adım mutabakatın önünde birer sorun olacak. Hatta bu üzere adımlarla tansiyonun yükselmesi olasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail taarruzları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılması konusuna da değinen Ensari, bölgede yaklaşık 2,5 milyon insanın olması hasebiyle yardımların daima yetersiz kaldığını söz etti.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki 300 bin beşere hiçbir yardımın ulaşmadığını hatırlatan Ensari, milletlerarası hukuka nazaran doğal bir hak sayılan yardımların müzakerelerde bir husus olarak konuşulmasından hüzün duyduklarını lisana getirdi.

Gazze’de durumun gitgide kötüleşmesine karşın yardımların azaldığını aktaran Ensari, milletlerarası topluma duruma müdahale etme davetinde bulundu.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği ataklarda en az 12 bin 660’ı çocuk, 8 bin 570’i bayan olmak üzere 29 bin 878 Filistinli öldürüldü, 70 bin 215 kişi yaralandı.

Enkaz altında hala binlerce meyyit olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları gaye alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.