Türkiye İstatistik Kurumu tarafından bugün açıklanan 2023 yılına ait gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) datalarına nazaran, Türkiye iktisadı geçen yıl yüzde 4,5 büyüdü.

TOBB ETÜ İktisat Kısım Lideri Prof. Dr. Talha Yalta, yaptığı değerlendirmede, bilhassa dünya genelindeki ekonomik kaideler dikkate alındığında 2023 yılı büyümesinin epeyce müspet olduğunu aktardı.

Daha evvelki yıllarda olduğu üzere geçen yıl da büyümenin güçlü biçimde devam etmesinin Türkiye için beklenen bir durum olduğuna işaret eden Yalta, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ancak Türkiye’de yüksek enflasyon gerçeği var. Bu türlü durumlarda da yalnızca büyüme sayılarına bakmak yerine büyümenin ne formda olduğu daha fazla kıymet kazanıyor. Bilhassa enflasyon yüksek olduğunda büyüme gelir dağılımıyla birlikte ele alınmalı. İnsanların geliri artınca besin harcamasının gelirdeki hissesinin azalması gerekir ancak biz tüketici sepetinde besine ait unsurların tartısının arttığını görüyoruz.

Dolayısıyla dünyada siyaset yapıcıları, sağlıklı ve güçlü büyümeyi devam ettirebilmek için sıkıntı bir yıl bekliyor. Lakin Türkiye’nin, iktisat siyasetlerinde kararlılığını sürdürerek bu yılı da müspet büyüme sayısıyla kapatabilecek güçte olduğuna inanıyorum.”

“BÜYÜMEYİ MUVAFFAKİYET OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM”

OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek de geçen yılın büyüme sayısının yüzde 3’lük dünya ortalamasının oldukça üzerinde olduğuna dikkati çekerek, yüzde 4,5 sayısının, büyüme beklentilerine paralel olduğunu söyledi. Büyümede hizmet bölümünün değerli rol aldığını lakin sanayi kesiminin büyümeye katkısının düşük olduğunu bildiren Yülek, tarım bölümünde de daralma yaşandığını aktardı.

Yülek, şu anda iktisat siyasetlerinin dezenflasyona odaklandığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu yüzden gerçek faizler 2023 yılında hayli yükseldi, yükselmeye karşın bu büyüme oranı bir muvaffakiyet olarak düşünülebilir. Dezenflasyon siyasetlerinin büyümeye asıl tesirleri önümüzdeki yıllarda görülür. Fakat bunun için de iktisat siyasetlerinin kararlılıkla devam ettirilmesi gereklidir. Dezenflasyon siyasetlerinin kısa vadeli tesirleri ekseriyetle negatiftir. Bu sebeple 2023 yılındaki yüzde 4,5’lik büyümeyi çok olumlu bir gelişme ve muvaffakiyet olarak değerlendiriyorum.”

“GELECEK YILLARDA DAHA MÜSPET BÜYÜME GÖREBİLİRİZ”

Selçuk Üniversitesi İşletme Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melek Acar da Türkiye’nin ortalama büyümesinin yüzde 4-5 olduğunu, hasebiyle kelam konusu yüzde 4,5’lik sayının bu ortalamada yer aldığını söyledi. Enflasyon oranında temmuza kadar yükseliş olacağını, daha sonra baz tesiri nedeniyle düşüş beklediğini lisana getiren Acar, şunları kaydetti:

“Şu anda uygulanan siyasetler devam ederse, enflasyonu denetim altına alarak gelecek yıllarda daha olumlu büyüme görebiliriz. Her şey iktisat siyasetlerinin kararlı formda uygulanmasına bağlı. Biz bu siyasetlere devam edersek beklentiler de olumlu olur, yabancı para girişi artar ve daha yüksek büyüme düzeylerine ulaşılabiliriz. Değerli olan istikrarlı ve istihdam yaratan büyümedir.”