Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’de teze nazaran müellif Aksiyon Tok’un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı hayatını kaybederken orada bulunan öteki bireyler yaralanmıştı.

Kazanın akabinde polis takımlarından evvel olay yerine gelen anne Hareket Tok, oğlu T.C.’yi olay yerinden kaçırmış, gruplarca yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun sonraki gün saat 03.50 sıralarında Mısır’a çıkış yaptıkları tespit edilmişti. Olaya ait İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise tıpkı gün kuşkulu Aksiyon Tok hakkında ‘suçluyu kayırma’ suçundan, kuşkulu T.C. hakkında ‘bir kişinin vefatı ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak’ kabahatinden tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde ayrıyeten, kuşkulu anne ile oğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılması talep edildi. Buna ait hazırlanan formlar düzenlenerek Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

“MÜVEKKİLLERİMİZİN BURADAKİ TEK TALEBİ BİR AN EVVEL HATALILARIN ADALETE TESLİM OLMASIDIR”

Oğuz Murat Acı’nın ailesinin avukatları, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı meydanında mevzuya ait basın açıklaması yaptı.

Adliyede gerekli soruşturmaların takibinde olduklarını belirten Oğuz Murat Acı’nın ailesinin avukatı Hacı Orhan, “Ne yazık ki 18 yaşından küçük 10 tane gencin 2 tane lüks araç ile alışkanlık haline getirdikleri Sarıyer-Göktürk yolunda yapmış oldukları yarış sebebiyle ne yazık ki şanssız bir olay meydana geldi. Bu trafik kazasından sonra olay yerine gelen annenin ne yazık ki yapmış olduğu ihmaller müvekkillerimizin acısına acı katmıştır. Müvekkillerimizin buradaki tek talebi bir an evvel hatalıların adalete teslim olmasıdır ve onların yargılanmasıdır, gerekli cezayı almasıdır” dedi.

“BABAYLA İLGİLİ ŞİKAYETİ DE YAPACAĞIZ”

Açıklamasına devam eden avukat Orhan, “Babası, başka çocukların babalarını arıyor zati bunların hepsi akrabalar. Başka baba kendi oğlunun telefonunu aradığında telefonu bir misyonlu açıyor, ‘ben güvenlik görevlisiyim, bu telefon buraya, bana bırakıldı’ deyip beyanda bulunuyor. Ne yazık ki orada bulunan ve olaya karışan şahıslar tarafından ve o çarpan çocuğun annesi tarafından telefonlar götürüldü. Sahiden şu an annenin yapmış olduğu aksiyon ne yazık ki acıları arttırmıştır ve ihmal yolu ile adam öldürmeye, taammüden adam öldürmeye kadar gidecek olan bir süreci başlatmıştır. En son gördüğümüz kadarıyla havaalanına hatalı anne ve çocuğu bırakan bireylerin ne yazık ki babanın iş yerinde çalışan şahıslar olduğunu öğrendik. Babayla ilgili şikayeti de yapacağız’’ şeklinde konuştu.

“ACIMIZI ŞAYET PAYLAŞIYOR OLSALARDI BUGÜN CENAZEMİZDE, TAZİYEMİZDE OLURLARDI”

Açıklamaların daha da ziyan verici olduğunu belirten Orhan, “Bir trafik kazası olağan bir yargılamadır. Hatalı kişi ne yazık ki bugün de devletimize güvenmediğini, adaletimize güvenmediğini beyan ederek ayrıyeten tarafları üzmüştür. Müvekkillerimizin tek bir talebi var. Hiçbir dedikoduya mahal vermeyecek biçimde müvekkillerimiz hatalıların öncelikle adalete teslim edilmesini ve verilecek en yüksek biçimde ceza almalarını talep etmektedirler. Gözü yaşlı bir anne, gözü yaşlı bir baba, ne yazık ki 1 buçuk yaşında bir çocuk ve 27 yaşında dul bir annenin feryadıdır bunlar. Bizim açımızdan, bizimle diyalog kurmak istiyorlarsa öncelikle adalete teslim olmaları gerekir. Adaletten kaçmış, bu ülkeden kaçmış olan birisiyle şu an yapılacak hiçbir görüşme yoktur. Acımızı şayet paylaşıyor olsalardı bugün yanımızda, cenazemizde, taziyemizde bizimle birlikte olurlardı diye söz ettiler. Ne yazık ki bugüne kadar ailesinden hiçbiri, ölen kişinin ailesine bir ziyarette bulunmamış. O yüzden şu an bir görüşme yok diyebiliriz” sözlerini kullandı.