Fenerbahçe, Harika Lig’in 29’uncu haftasında alanında Pendikspor’u 4-1 mağlup etti. Müsabakanın akabinde Fenerbahçe’nin Bosna Hersekli futbolcusu Edin Dzeko basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Birinci yarıda topun oyunda kalma mühleti hakkında konuşan Dzeko, “İlk yarıda top oyunda ne kadar kaldı bilmiyorum. Sahiden utanç verici. Zira birinci kez olmuyor. Bu durum bizi de geriyor. Kendi stadımızda bu üslup şeyleri birinci sefer görmüyorum. Hakemler de buna müsaade ediyor. Maç 2 dakika oynanıyor, 5 dakika duruyor. Sonra 1 dakika oynanıyor 5 dakika duruyor. Bu biçim durumlarda da bizim ekibimiz sarı kartlar görüyor. Her maçta birinci 15 dakika 2-3 sarı kart görüyoruz. Hakikaten garip bir durum” yorumlarında bulundu.

“HER MAÇ BU STİL ŞEYLER OLMAYA DEVAM EDİYOR”

Oyunun çok durmasının Türk futbolu açısından hoş bir imaj olmadığını tabir eden Edin Dzeko, “Bu biçim şeylere güç harcamamız gerektiğini konuştuk. Bu şekil olayların olmasını değiştiremiyoruz. Her maç bu biçim şeyler olmaya devam ediyor. Hatta bu üslup şeylerin olmasına her maç daha fazla müsaade veriliyor. Dolasıyla bizim de buna düşmemiz gerektiğini kendi ortamızda konuştuk. Zira futbol bu türlü oynanmaz. Bu biçimde oyunun durmaması gerekiyor. Türk futbolu açısından dışarıdan bakıldığında hoş bir imaj olduğunu düşünmüyorum. Birinci yarının 23 dakika oynanması utanç verici” biçiminde konuştu.

“SANKİ HAKEMLER BAŞKA MAÇLARDA SARI KARTINI UNUTUYORLAR”

Avrupa’daki hakemlerin ekibe nazaran karar vermediğini söyleyen deneyimli golcü, “Bizim en az olağan koşullarda 6-7 farkla önde olmamız gerekiyor lakin değiliz. Bizim her maçımız çok sıkıntı geçiyor. Şu anda 3 sarı kartı olan 10 oyuncumuz var. Bu da garip bir durum. Güya hakemler başka maçlarda sarı kartını unutuyorlar. Şayet şampiyonluk yarışı yüzde 50, yüzde 50 diyeceksek hakemlerinde adil biçimde davranmaları gerekiyor. Şayet maçlar saha içinde kazanılacaksa belirtmiş olduğum üzere hakemlerin de yüzde 50, yüzde 50 eşit bir halde davranması gerekiyor. Farklı olmaması gerekiyor. Biraz daha Avrupa maçlarını izlemeleri gerektiğini düşünüyorum. Maçları nasıl yönettiklerini izlemeleri gerekiyor. Orada aldığımız 3-0’lık galibiyet ve hakemin performansına bakarsak bu durumun çok garip olmadığını düşünüyorum. Avrupa’daki hakemler gruba nazaran karar vermiyorlar, ne görüyorlarsa onu çalışıyorlar” diye konuştu.

“GERÇEKTEN UTANÇ VERİCİ BİR DURUM BİZLER FUTBOL OYNAMAK İSTİYORUZ”

Önemli olanın ekibe yardım etmek olduğunu tabir eden 37 yaşındaki santrfor, “Çünkü gücümü gereksiz birçok bahse odaklamam gerekti. Nitekim utanç verici bir durum bizler futbol oynamak istiyoruz. Bu üslup şeylerle vakit kaybetmek istemiyoruz. Gücümüzü topla alakası olmayan şeylerle kaybetmek istemiyoruz. Kazandığımız vakit ben memnunum. Kaç gol attığımın benim için bir kıymeti yok. Benim için kıymetli olan ekibime yardım etmek. Mesleğimde de her vakit bu halde oldu. Bazen gol atmadığım vakit oluyor, ekip gol attıysa ben memnunum. En kıymetli şey benim için budur” yorumlarında bulundu.

“BEN DE O MAÇIN HAKEM KARARLARI MERAK EDİYORUM”

Süper Lig’in 30’uncu haftasında oynayacak Trabzonspor – Fenerbahçe gayreti hakkında yorumlarda bulunan Dzeko, “Ben de o maçın hakem kararları merak ediyorum. Bizlerin yardıma gereksinimi yok. Bizim tek istediğimiz hakemlerin iki gruba da eşit biçimde davranmaları. Kararlarını birebir formda vermeleri. Ondan sonra maçı kazanabiliriz, kaybedebiliriz. Bu şekil şeyler olabiliyor futbolda lakin kıymetli olan her gruba tıpkı halde davranmaları” dedi.

“EVİMİZDE OYNADIĞIMIZ HER SEFERDE TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLUYOR”

Futbolda baskının olduğunu söz eden Edin Dzeko, “Aslında tam aykırısı olması gerekiyor. Konutumuzda kendi taraftarlarımızın önünde oynadığımız maçların bizler için daha kolay olması gerekiyor. Bunun neden gerçekleştiği hakkında bir fikrim yok. Belirtmiş olduğunuz üzere çok fazla puan kaybettik. Tahminen de şöyle bir durum oluyor, konutumuzda oynadığımız maçların kolay olabileceğini düşünüyoruz. Fakat kolay maç diye bir şey yok. Tahminen deplasmanda oynadığımız vakit maçın güç olacağını düşünerek daha çok konsantre oluyoruz. Bu durumun sebebi bu olabilir. Kendi adıma ben bir baskı hissetmiyorum. Oyuncudan oyuncuya değişebiliriz. Tahminen birtakım oyuncular baskı hissediyor olabilir. Bunun da olağan olduğunu düşünüyorum. Bilhassa genç oyuncular için bu durumun olağan olduğunu düşünüyorum. Ancak bizlerin yapması gereken kendi taraftarımızın önünde oynadığımız vakte bundan keyif almak. Bu hoş atmosferin keyfini çıkarmak. Futbolda baskı olacaktır. Baskı futbolun bir modülü, vakit zaman bu baskıyı uygun tarafta kullanabilirsiniz. Biz oyuncuların gerilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Tek düşünmemiz gereken taraftarımızın oluşturduğu olağanüstü atmosferdir. Konutumuzda oynadığımız her seferde tüylerim diken diken oluyor” diyerek kelamlarını noktaladı.