Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink’in öldürülmesine ait davanın yeni duruşması görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin ile tarafların avukatları katıldı. 4’ü tutuklu 11 sanık ise bulundukları kentlerden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

SUİKASTİ EVVELCE ÖĞRENDİLER

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, belgenin kapsamlı olması nedeniyle mütalaasını hazırlamak üzere mühlet isteyerek tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde misyonlu olan sanık Veysal Şahin, o periyot uzman çavuşluk yaptığını, misyonunun duyduğu bilgileri amirine iletmek olduğunu söyledi. Cinayetten 6 ay evvel Yasin Hayal’in akrabası olarak bildiği Coşkun İğci’den, cinayet bilgisini başçavuş Okan Şimşek ile öğrendiklerini anlatan Şahin, bunu aktardıkları devrin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız’ın “Bunu çok sağ masasına iletin, ben de talimat vereceğim.” dediğini söyledi.

“BİLGİYİ SAKLAMADIM”

Bunun üzerine yapılan toplantıya kendisinin girmediğini, sanıklardan Okan Şimşek’in toplantıda durumu anlattığını kaydeden sanık Şahin, “Komutan Ali Öz’e de iletilmiş. Sonrasında bana bu bahiste hiçbir talimat verilmedi. Namusum ve onurum üzerine yemin ederim ki bilgim bu. Toz zerresi kadar dahilim yok. Bu cinayetin hiçbir safhasında bulunmadım. 2006 Temmuz’da yalnızca istihbari bilgi aldım, o bilgiyi de saklamadım. Cinayeti planlayanları, ismi geçenleri tanımıyorum, irtibatım yok. Hayatımızı karartılar. Burada maddi ve manevi kayıplarla 5 yılımızı ziyan ettiler. Haberi aldığımız anda bildirdik, bir can sonuçta, çabucak söyledik.

“1 GÜN SONRA SÖYLEDİ ÜZERE SÖYLEYİN”

Cinayetten sonra bu Coşkun İğci gözaltına alınınca ‘Coşkun her şeyi anlatmış inkar edin, 1 gün sonra söyledi üzere söyleyin’ dediler. Bir Uzman çavuş olarak Albayın, Yüzbaşının karşısında durmak mümkün değildir. Ben de ekmek parasında olan biriyim. Başımdaki adamların hepsi cinayetten 1 gün sonra öğrendik dediler 6 ay evvel öğrendikleri bilgiyi, ben nasıl aynını söylemeyeyim? Bunu o anda üzerimdeki baskıdan ötürü söyleyemedim.” tabirlerini kullandı.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Şahin, tutuksuz yargılanmak istediğini belirterek, tahliyesini istedi. Kelam verilen öteki tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Osman Gülbel, Veysal Şahin ve Yavuz Karakaya’nın üzerlerine atılı cürümlerin niteliği, tutukluluk müddetlerinin azami hududu geçmemesi ve mevcut kanıtları dikkate alarak bu hallerinin devamına karar verdi.

Dava evrakının mütalaa hazırlanmak üzere ikinci kes Cumhuriyet savcılığına gönderilmesini karara bağlayan heyet, sanık Faruk Sarı hakkındaki yakalama kararının beklenmesine hükmetti. Duruşma 31 Mayıs’a ertelendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Mart 2021’de Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink’in öldürülmesine ait FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet vazifelilerinin de ortalarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamıştı.

Mahkeme, ortalarında periyodun kamu vazifelileri tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ila ağırlaştırılmış müebbet ortasında değişen mahpus cezalarına çarptırırken, ortalarında eski İstihbarat Daire Lideri Sabri Uzun ve periyodun İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da bulunduğu 39 sanık hakkında düşme ve beraat ile ret kararı vermişti.

Mahkeme heyeti ayrıyeten, haklarında yakalama kararı bulunan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz’ün de ortalarında bulunduğu 13 firari sanığın evrakını ayırmıştı. Haklarında ceza verilen sanıklar ile cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları karara itiraz etmiş, evrak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince ele alınmıştı.

Daire, 5 Mayıs 2022’de, sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf müracaatlarını incelemiş, mahallî mahkemenin kararını metot ve yasaya uygun bulmuştu.

DOSYAL BİRLEŞTİRİLDİ

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık istikametinden temyiz incelemesi yaptığı belgeye ait kararını 21 Haziran’da açıklamıştı.

Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’e “tasarlayarak taammüden öldürme” hatasından verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpusları onayan Daire, öteki sanıklar hakkındaki “tasarlayarak taammüden öldürme”, “tasarlayarak taammüden öldürmeye yardım”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütüne yardım” cürümlerinden verilen mahkumiyetlerin kimilerini onarken, birtakım sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.

Daire, bu kapsamda bozma kararı kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon Vilayet Jandarma Kumandanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç tarafından belgeyi lokal mahkemeye göndermişti.

Öte yandan, Dink’in öldürülmesine ait devrin Trabzon Vilayet Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünde misyonlu eski polis memurlarının ortalarında bulunduğu sanıklar Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel’in yargılanmasına ait açılan yeni dava bu evrak ile birleştirilmişti.

Bu iddianamede sanıkların, ihmali hareketleri nedeniyle Dink’in vefatına neden oldukları, “kasten öldürme” cürmünden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları ve aldıkları cezanın Yargıtay kararıyla da mutlaklaştığı tabir edilerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal nizamını ortadan kaldırmaya teşebbüs” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmaları isteniyor.