ÇBK Mersin Başkanı Serdar Çevirgen’in açıklamaları şu halde;

“Öncelikle bu türlü tarihi bir tertibi Mersin’de gerçekleştirmemizde her daim gerimizde olan Valimiz Sayın Ali Hamza Pehlivan ve kulübümüze bu sene büyük takviyesi olan sevgili eşi Sayın Yıldız Pehlivan Hanımefendi’ye; konut sahipligi icin müracaat fiyatını ödeyen Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Vahap Seçer’e; başından beri maddi manevi elinden gelen dayanağı veren Yenişehir Belediye Liderimiz Sayın Abdullah Özyiğit’e; İl Spor Müdürümüze; yakın vakitte bu tarihi tertipte bize takviyelerini açıklayacağımız bütün sponsorlarımıza ve en değerlisi alanda sabahlara kadar emek veren istekli çalışanlardan başlayarak bütün takımıma buradan tesekkür ediyorum.

Şunu bilhassa belirtmek istiyorum ki biz bu tertibi büsbütün Mersinli vatandaşlarımızın takviyesiyle, dışardan hiçbir tertip firması ile iş birliği yapmadan gerçekleştirdik. Vilayetimizin imkanları dışında aldığımız tek yardım bütün süreçte yanımızda olan ve dayanağını esirgemeyen Türkiye Basketbol Federasyonudur ki onlar olmadan bu işin altından kalkabilmemiz mümkün değildi. Buradan basta Lider Hidayet Türkoğlu olmak üzere bütün TBF çalışanlarına da dayanaklarından ve emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum.

Kulüp başkanı olarak şehrimizi bütün Avrupa’ya layıkıyla tanıttığımızı düşünüyorum. Bilinmesini isterim ki Avrupa’da Mersin icin “Turkish Miami” diyorlar. FİBA idaresi bize memleketler arası büyük tertipler için kent olarak konut sahibi olabileceğimizi söylüyor. Kıyı şeridimizin dünyaya örnek olduğunu, kentin ismini hiç duymayanlar kentin çağdaşlığına şaşırdıklarını söz ediyorlar. Tüm bunlar üstesinden gururla geldiğimiz bu büyük tertip sayesinde kentimizin kazanımlarıdır. Sportif olarak istediğimiz başarıyı yaşatamadık kentimize. 7 yıllık bir kulüp için burada olmanın büyük muvaffakiyet olduğunu bütün spor kamuoyu biliyor tabi fakat bizim için kâfi değil. Çukurova Mersin olarak FİBA’ nın da gözünde şahsen onların ağzından duyduğumuz Avrupa’nın en kıymetli bayan basketbolu tertiplerinden biri olabilmenin gururunu da yaşıyoruz.

Şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum, Avrupa 3. lüğü maçında taraftarımızın ilgisizliği bizi sahiden üzdü. Tarihi bir maç, tarihi bir tertip 300 bilet satılmış maalesef. Sağ olsun sponsorumuz Novacar bütün biletleri almış, duyuru yapmışız, ona karşın 1500 taraftar. Yakışmadı Mersin’e. İnsallah Çarsamaba günü 19:30 da oynayacagimiz final serisinde bizi yanliz birakmazlar. Geçen sene Avrupa 2. si olmuştuk. Maksadımız konutumuzda bunun üstüne çıkıp Avrupa’nın en büyüğü olmaktı. Maalesef başaramadık.

Buradan çok konuşulan turnuvanın hoşluklarının önüne geçen müzik olayına da açıklık getirmek istiyorum. Bana nazaran turnuvanın en makûs olayı. Büsbütün ferdî bir yanılgı. Maalesef bazen ne yaparsanız yapın holiganizmin ve cahilliğin önüne geçemiyorsunuz.

Olayların başlangıcında benim sinirlendiğim bir bahis da (Elbette kişisel bir olay, olayı Fenerbahçe topluluğuna mal etmiyorum.) kim olduğunu bilmediğim Fenerbahçe bayan grubu yöneticisi ile oturan şahsın benim oturduğum yere bakıp daima, el kol işareti yaparak hadsiz ve saygısız tutumlar, alandaki oyuncumuza karşı yakın uzaklıktan edilen hakaretler ve münakaşaya girilmesiyle bir anlık bir gerginlik yaşanıyor. Tabi ki bizim de kendi konutumuzda bu türlü bir saygısızlığı kabul edecek halimiz yok. Yansımız sonrasında gerilen ortamda rakip tribünlerden çok ağır küfürler başlayınca, yeniden asla tasvip etmemekle birlikte çok büyük ayıp ettiğimizi düşündüğüm, yaptığımız çok ihtimamlı turnuvanın en büyük kusuru olarak gördüğüm o müzik, çok kısa müddette olsa açılıyor ve çabucak arkadaşlarımızın müdahalesi ile sonlandırılıyor. Büsbütün ferdî, cahilce, holiganca, fikirsizce bir olay. Kulübün başkanı olarak bu hatayı üstüme alıyorum.. Daha dikkatli ihtimamlı olmamız gerekirdi.. Hatta şöyle bir şey söyleyeyim, bunu yapan o şarkıyı açtıran arkadaşımız koyu Fenerbahçeli. Tabi ki yıllardır bizimle birlikte olduğu ve verilen emekleri yakından bildiği için o an maçın atmosferinden ve küfürlerden etkilenip bu türlü bir yanılgı yapıyor.

Biz asırlık çınar Fenerbahçe topluluğuna bizim içimizden birinin saygısızlık etmesini asla kabul etmiyoruz. Bunun için kırdığımız, kızdırdığımız, bütün Fenerbahçe topluluğundan ve bizi tanıyan, bu davranışı bize yakıştıramayan herkesten kendim ve kulübüm ismine özür dilerim.. Bununla birlikte şunu da not düşmek isterim, buradan kendi takımımda bu olaya sebep olan arkadaş hakkında neler düşündüğümü açık yüreklilikle söyledim. Lakin 100 yıllık koca Fenerbahçe kulübünün tarihe geçmiş kaç muvaffakiyetler kazanmış grubunun başındaki yöneticisi, “Fener ağlatmaz, ağlatır.” diye tweet atarak kendi düzeyinin o şarkıyı açan arkadaş kadar olduğunu göstermiştir umarım kendi yönetimine… Bu usul yöneticiler ne basketboldan anlar ne spordan ne de sporun ruhundan. Emelleri elde edilen başarıyı sahiplenmek. Gösteri yapmak. 3 tane holiganı gerisine alıp topluluğuna ben de buradayım diyor. Üzücü. Fenerbahçe büyük topluluk, çok büyük bir spor kulübü. Eminim ki bunlar da göz önünde bulundurularak notu veriliyordur.

Son olarak şampiyon olan Fenerbahçe’yi tekrar kutluyorum. Sporsever ve vatansever olarak bizi tekrar gururlandırdılar. Sonuçta Çukurova Mersin olarak yıllardır Avrupa’nın en büyüğüyle uğraş etmekten, rakip olabilmekten gurur duyuyoruz.

Kamuoyuna hürmetle duyurulur.”