Kış ve ilkbahar mevsimlerindeki yağışların akabinde İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 70 artarak yüzde 82,81 olarak kayıtlara geçti.

İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) datalarına nazaran, geçen yıl 1 Mayıs’ta yüzde 48,71 olan barajlardaki doluluk oranı, bu yıl son devirde artan yağışların tesiriyle yükselişe geçti.

Buna nazaran, barajlardaki doluluk geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 70 artış göstererek, bugün prestijiyle yüzde 82,81 ölçüldü.

Su ölçüsü Istrancalar’da yüzde 73,83, Terkos’ta yüzde 91,87, Sazlıdere’de yüzde 61,77, Alibey’de yüzde 64,13, Büyükçekmece’de yüzde 77,72, Ömerli’de yüzde 92,15, Darlık’ta yüzde 83,05, Elmalı’da yüzde 88,29, Pabuçdere’de yüzde 76,78 ve Kazandere’de yüzde 78,34 olarak ölçüldü.

Kente su sağlayan ve azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su ölçüsü ise 719 milyon 33 bin metreküp düzeyinde bulunuyor.

Son 9 yılın doluluk oranları

İSKİ istatistiklerine nazaran, 1 Mayıs tarihli baraj doluluk oranları 2016’da yüzde 84,02, 2017’de yüzde 86,58, 2018’de yüzde 88,58, 2019’da yüzde 91,07, 2020’de yüzde 68,57, 2021’de yüzde 80,64, 2022’de yüzde 87,69, 2023’te yüzde 48,71, bugünkü oran yüzde 82,81 olarak kayıtlara geçti.

Melen ve Yeşilçay’dan bu yıl 215,22 milyon metreküp su alındı. İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su ölçüsü ise 359 milyon 85 bin metreküp olarak hesaplandı.

“Suyumuz bol diye bol bol harcamayalım”

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları İdaresi Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, AA muhabirine, İstanbul’un büyük bir kent olduğunu, kentte günde 3 milyon metreküpün üzerinde su tüketildiğini söyledi.

Geçen yıl İstanbul’un su gereksinimi bakımından büyük bir tehlike atlattığını belirten Albay, “Barajlarda yüzde 20’nin altına düşen bir su varlığımız vardı. Kuşkusuz Melen Çayı ile bunlar destekleniyor fakat nüfus çok ağır olduğu için çok su tüketimiyle birlikte yağışların olmaması büyük bir meşakkat yaratmıştı.” diye konuştu.

Prof. Dr. Albay, bu yıl yağışların güzel olduğunu kaydederek, “Kış aylarını âlâ geçirdik, ilkbahar uygun geçiyor üzere. Nisan ayını da düzgün geçirdik sayılır. Mayıs ayında da şayet yağışlar gelirse yaz aylarında hiçbir külfet yaşanmayacak. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta sonbaharda bile ben büyük bir tehlike görmüyorum.” sözlerini kullandı.

Bu duruma karşın su kullanımına ihtimam gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Albay, şöyle devam etti:

“İstanbul devasa bir kent olduğu için beşerler suyu tüketirken çok dikkatli olmalılar. İstanbul’daki yağışlar şu anda barajların yüzde 82’nin üzerinde bir doluluk oranına gelmesine neden oldu. Biraz daha yağarsa bu yüzde 85’lere gerçek yükselecek üzere gözüküyor. En azından 2024 yılını rahat geçireceğiz. Bu durum bizi rahatlatmasın. Suyumuz bol diye bol bol harcamayalım, her yerde tüketirken azami dikkati gösterelim. Mutfakta, banyoda, otomobil yıkarken, tarımda nerede kullanıyorsak suyu nitekim dikkatlice kullanalım. Bu bizim için bir konut ödevi olmalı.”

“Havzalarımızı müdafaamız lazım”

Prof. Dr. Albay, geçmişte birçok bölgede üst üste kuraklık yaşandığını hatırlattı.

Böyle bir durumun olması durumunda İstanbul’un büyük külfet yaşayabileceğini lisana getiren Albay, bu nedenle su bütçesi ile insan popülasyonunun birlikte düşünülmesinin değerli olduğunun altını çizdi.