Hitit Üniversitesinde nörolojik hastalıkları elektrik ikazıyla tedavi edebilen aygıt geliştirildiği bildirildi.

Üniversiteden yapılan yazılı açıklamaya göre, Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek hedefiyle çalışma başlattı.

Bu kapsamda Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Dr. Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş’ın katkısıyla hastaları ilaçların toksik doz ve yan tesirine maruz kalmadan tedavi edebilecek aygıt tasarlandı.

Yurt dışında üretilen muadillerinden çok daha düşük bütçeyle geliştirilen aygıt, cerrahi operasyon yapılmadan beyefendisine gönderilen akımla nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akçay, nöromodülasyon (Sinir dokularının yine düzenlenmesi) metodunda 1950’li yıllardan itibaren kesi yapılmadan ses, elektrik uyarısı ve manyetik ihtarlardan faydalanmaya başlandığını, 2000’li yıllardan sonra bu tedavi tekniğinin klinikte yer aldığını anlattı.

Geliştirdikleri aygıtın beyne elektrik uyarısı vererek tedavi etme prensibiyle çalıştığını aktaran Akçay, “Bu tedavi usulünü öbür tedavi sistemleriyle kıyasladığımız vakit, örneğin ilaçlarda toksik doz yahut yan tesir üzere durumlar olurken, bu tedavi metodunda yan tesiri başkalarına nazaran neredeyse yok denecek kadar az olup, tedavi aktifliği daha yüksektir. Grubumuzun geliştirdiği aygıtla yapılan tedavi prosedürünün klinik öncesi çalışmaları tamamlandı. Artık de klinikteki çalışmalarımızı bilhassa epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” sözlerini kullandı.

“Cihazı yurt dışına nazaran 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz”

Akçay, yurt dışında muadilleri bulunan aygıtı yerli imkanlarla geliştirmeyi başardıklarına dikkati çekerek, “Yurt dışında üretilen aygıtların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar, yerli üretim olanlarda ise 5-6 bin dolar. Biz ise aygıtı yurt dışına nazaran 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Aygıtı başkalarından farklı formda ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve baş direnci ölçülerek bu dirence uygun olan, yani tedavideki faal ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik bedelini verip beyni modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylece sabit bir tedavi değil, bireye mahsus elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu emelle da tedavinin aktifliği daha da artırmayı sağlamış oluyoruz.” dedi.