Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde gerçekleştirilen Belediye Liderleri İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantı sonrasında öğlen yemeğinin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli, gazetecilerle bir ortaya gelerek sohbet etti. Gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtlayan Bahçeli, 28 Şubat davası mahkumlarının tahliyesine ait çarpıcı bir değerlendirmede bulundu.

“HERKES HANGİ KANIDA OLURSA OLSUN…”

“28 Şubat olayları özellikle AK Parti ve ona gönül vermiş insanları üzen bir olay olmuştur” diyen Bahçeli, “Aradan yıllar geçmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız anayasal hakkını kullanarak hepsinin tahliyesine karar vermiştir. Bunu çok güzel anlamak lazımdır. Atılan bu adımın ne üzere bir mana taşıdığını yeterli pahalandırmak gerekir. Cumhurbaşkanı’nın bu kumandanlara cezaevindeki hayat kurallarının yoğunluğu içerisinde kendi yetkisini kullanarak insani bir yaklaşım içerisinde bulunması ve 80 üstü yaş kümesinin artık cezaevinde hayatlarını devam ettiremeyecek bir zahmetle karşı karşıya kaldığını anlayışla karşılayıp bunların cezaevinden çıkmasına vesile olmuştur. Bunun istismar olmaması lazım. ‘Bu bir aftır’, ‘Anayasanın bilmem kaçıncı maddesi’ bunlar yakışık şeyler değil. Atılmış olan adımlar şayet Türkiye’de olağanlaşma süreci yaşanıyorsa onun içerisinde kıymetli bir adım olarak görülmeli. Herkes hangi fikirde olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun 80 yaş kümesinin üstünde artık cezaevinde hayatını devam ettirmekte zahmet çeken insanları dikkate aldığınızda bunu takdirle karşılamaktan öbür bir şey düşünülmemelidir” tabirlerini kullandı.

“BEN OLSAM ÇETİN DOĞAN’I GERİ İÇERİ ALIRDIM”

Geçtiğimiz günlerde tahliye edilen 28 Şubat mahkumlarından Çetin Doğan’ın “Televizyonlarda bir aftan bahsediliyor. Af kelam konusu değil direkt doğruya anayasal vazifenin Cumhurbaşkanı tarafından geç olarak yerine getirilmesidir” açıklamalarının sorulması üzerine Bahçeli, “Cezaevinden çıkan Çetin Doğan’ın konuşması bana nazaran uygun olmamıştır. Ben cezaevi müdürü olmuş olsaydım aftan yararlananların listesine bakar, ‘Çetin Doğan, sen orada yoksun’ diye geri içeri alırdım. Genelde cezaevinde uzun yıllar kalan ve hayatını devam ettirebilecek kurallara çok uzak kalmış birçok insan var. Şayet Türkiye’de hayatı muhafaza, sıkıntı kurallarda hayatı güzele idame ettirebilecek imkanlardan mahrum olan beşerler afla değil Cumhurbaşkanı’nın vicdani ve insani yaklaşımıyla dışarıya çıkartılıp olağan hayatta ailelerinin yanında, ömürlerinin sonlarına yanlışsız huzurlu bir hayat yaşamasını temin etmesinde fayda vardır. Anayasanın kendisine vermiş olduğu yetkiyi kendisine en fazla zulüm yapıldığı kanaati toplumda yaygın olan bir kümeye bunu vermiş olması takdirle karşılanmalıdır” yanıtını verdi.

“KARAGÜMRÜK SÜPER LİG’DE KALMALIDIR”

Bir gazetecinin “Karagümrük taraftarı olarak Beşiktaş’ın gidişatını nasıl değerlendirirsiniz” sorusu üzerine Bahçeli, “Beşiktaş’tan ayrıldım. Karagümrük’ün küme düşmesine de istek göstermiyorum. Karagümrük Süper Lig’de kalmalıdır. Bu birebir vakitte futbolun gümrüğüdür. Onu aşan gümrükten geçmiş olur” cevabını verdi.

“TÜRKİYE’DE BAŞÖRTÜSÜ SORUNU BİTMİŞTİR”

Bahçeli’ye dün Ankara’da 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık avukatının mahkeme başkanı ve üyelerine yönelik kullandığı kelamların sorulması üzerine, “Bu arkadaşlar Türkiye’deki toplumsal huzurun sağlanması, antlaşmanın önleyici kimi adımların atılmasının çok gerisinde kaldı. Türkiye’de başörtüsünü sıkıntısı bitmiştir. Üniversitelerde vardır, sıhhat kurumlarında vardır. İsteyen hanımefendi örtülmek suretiyle buralardan devam ediyor. Bunu artık taşımanın bir manası yok. Yani bunu niçin söylerler? Toplumu karıştırmak için. Bunlar görevlendirilmiş tipler. Bunların hiçbirisi de kulağa basmıyor. Bunlar bozguncu. O vakit Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim devrinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkartıp da birtakım fotoğraflar verilmesini neyle izah edecek? Onun için bu sorun bitti. İstediğiniz üzere düşünün. İstediğiniz üzere yaşayın” biçiminde konuştu.

Bahçeli, gazetecilerin “sevdiğiniz şarkılar” sorusunun akabinde Hande Mehan’dan “Bir kızıl goncaya emsal dudağın” müziğini açarak basın mensuplarıyla birlikte dinledi.