Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı Refah kentinin yarısından fazlasını işgal ettiğini söyledi.

Ebu Zuhri, İsrail’in Refah’a kara saldırısı, Gazze’de ateşkes ve esir takası müzakereleri ile ABD’nin Gazze Şeridi’nde inşa ettiği süreksiz limana ait açıklamalarda bulundu.

İsrail’in Gazze Şeridi’ni ve Filistinli kümeleri teslim alma konusunda başarısız kaldığına dikkati çeken Ebu Zuhri, İsrail ordusunun başarısızlığı nedeniyle daha evvel başarılı operasyonlar gerçekleştirdiğini sav ettiği bölgelere karadan yeni ataklar başlattığını belirtti.

İSRAİL BAŞARISIZLIK ÜZERİNE BAŞARISIZLIĞA İMZA ATIYOR

Gazze’deki Filistinli kümelerin direnme gücü olduğunu kaydeden Ebu Zuhri, “İşgalci (İsrail) başarısızlık üzerine başarısızlığa imza atıyor, bu nedenle de daha evvelki teşebbüslerini yine deniyor. Münasebetiyle işgalcinin, Filistin direnişini bitirme yahut Gazze’de tutulan esirlerini kurtarmada başarılı olamayacağını itiraf etmesi gerekir.” dedi.

İsrail’in Filistinli kümelerin koşullarını kabul etmesi halinde Gazze Şeridi’ndeki esirlerini kurtarabileceğini vurgulayan Ebu Zuhri, İsrail ordusunun Gazze’de sürdürdüğü savaşla sonuç elde edemeyeceğini belirtti.

Ebu Zuhri, Filistinli kümelerin gücünü kaybetmediğine ve İsrail’in de hiçbir biçimde kaidelerini dayatamayacağına işaret etti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine 7 Mayıs’ta başlattığı kara saldırısına dair Ebu Zuhri, şunları söyledi:

“İşgalci, Refah kentine girdi ve yarısından fazlasını işgal etti. Orada geniş çaplı bir göç dalgası oldu, kentte şu anda geriye nüfusun dörtte biri kaldı. İşgalci düşman (Gazze Şeridi ile Mısır ortasında yer alan) Refah Sonu Kapısı’nı da işgal etti. Filistinli direnişçiler buna karşı güçlü bir direnç gösterdi ve işgalcinin saflarında kayıplara yol açtı.”

İsrail’in Refah Hudut Kapısı’nı işgal etmesiyle insani yardımların Gazze Şeridi’ne girmesine mahzur olduğunu vurgulayan Ebu Zuhri, Refah Hudut Kapısı’nın tekrar açılmasıyla daha evvel olduğu üzere Gazze’deki Filistin halkına yardımların ulaştırılması gerektiğini belirtti.

Hamas yetkililerinin, İsrail ordusunun Refah Hudut Kapısı’nı ele geçirmesi ve kentteki Filistinli sivillere yönelik devam eden atakları konusunda Mısır makamlarıyla irtibat halinde olduklarını aktaran Ebu Zuhri, “Hamas olarak Refah Hudut Kapısı’ndaki işgalin son bulması ve eskisi üzere açılması konusunda Mısır’la hemfikiriz.” diye konuştu.

MÜZAKERELER SİRAİL YÜZÜNDEN ÇIKMAZA GİRDİ

Gazze’de ateşkes ve esir takası konusundaki dolaylı müzakerelere ait Ebu Zuhri, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda Hamas ile İsrail ortasında yapılan müzakereler, İsrail’in tavrı nedeniyle çıkmaza girdi. Hamas, arabulucular tarafından sunulan teklifi kabul etti. ABD idaresi de kelam konusu teklifi evvelce görmüştü. İşgalci ise bu teklifi kabul etmeye yanaşmadı ve böylelikle rastgele bir mutabakatın sağlanmasına imkan olmadı.”

İsrail’in aslında Gazze Şeridi’nin güneyinde yaklaşık 1,5 milyon kişinin sığındığı Refah kentine yönelik kara taarruzlarını başlatmakla bahsi geçen teklifin kağıdını yırtıp attığını söyleyen Ebu Zuhri, İsrail idaresinin müzakerelere yönelik olumsuz tavrını Gazze Şeridi’ndeki Zeytun Mahallesi ve kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’na yeni taarruzlarla devam ettirdiğini vurguladı.

İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarının dışında Lübnan üzere ülkelerde üst seviye Hamas yetkililerini maksat alarak cepheyi genişlettiğine dikkati çeken Ebu Zuhri, “Savaşın tabiatında bedeller ödeme kelam konusu. Bizler de bedel ödeme konusunda halkımızın ön saflarında yer alıyoruz.” tabirlerini kullandı.

Ebu Zuhri, Hamas’ın, İsrail’in devam eden hücumlarına ve suikastlarına cevap verebilecek güçte olduğunu savundu.

GÜNEY AFRİKA VE ONUN TALEBİNİ DESTEKLEYEN ÜLKELERLE GURUR DUYUYORUZ

Hamas yetkilisi Ebu Zuhri, Güney Afrika’nın 10 Mayıs’ta Memleketler arası Adalet Divanına (UAD) Gazze’deki taarruzlarına devam eden İsrail’e karşı önlem kararına hükmetmesi için müracaatta bulunduğuna işaret ederek, “Hem Güney Afrika’nın tavrıyla hem onun talebini destekleyen tüm ülkelerin tavrıyla gurur duyuyoruz.” dedi.

Ebu Zuhri, Güney Afrika’nın attığı adımın ve öteki ülkelerin verdiği takviyelerin, Filistin davasına milletlerarası dayanağın boyutunu gözler önüne serdiğini kaydetti.

“BİR YANDAN BOMBA BİR YANDAN YARDIM GÖNDERİYORLAR”

ABD’nin insani yardımların Gazze Şeridi’ne deniz yoluyla ulaştırılması için Gazze açıklarında süreksiz bir yüzer liman inşa etmeye katkı sunması konusunu da hatırlatan Ebu Zuhri, Filistin halkının temel gereksinimlerinin temin edilmesinin önünde hiçbir pürüzün olmaması gerektiğini söyledi.

ABD’nin insani yardımlarla Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik ataklarını sürdüren İsrail’e verdiği takviyelerin üstünü örtemeyeceğine işaret eden Ebu Zuhri, “bir yandan Gazze’ye birazcık besin unsurlarıyla uzunluk gösterirken öteki yandan İsrail’e her türlü silah ve mühimmatı sağlamanın mantıksız” olduğunu vurguladı.

Ebu Zuhri, süreksiz limanın Gazze Şeridi’ndeki tüm hudut kapılarını kapalı tutmaya alternatif olmayacağını kaydetti.

Gazze açıklarındaki süreksiz yüzer limanın ayrıyeten yabancı güçlerin bölgede varlık göstermesi üzere bir ihtimalin birinci adımı olmaması gerektiğini lisana getiren Ebu Zuhri, denizde yahut karada olabilecek rastgele bir yabancı gücü kabul etmeyeceklerini ve bunu da bir çeşit işgal sayacaklarını kelamlarına ekledi.