Diyet ve Beslenme Uzmanı Dr. Ender Saraç’ın, 13 yaşındaki oğlunu istismar ettiği teziyle 22.5 yıla kadar mahpus istemiyle açılan davaya dair duruşmaya bugün İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Nadir Saraç, duruşmaya avukatı Altın Mimir ile katıldı. Anne Benan Saraç da duruşmaya katıldı. Saraç’ın oğlu M.S. ise İsimli Görüşme Odası’nda SEGBİS üzerinden duruşmada yer aldı.

ANNESİNİN BABASI TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ

M.S., pedagog eşliğinde verdiği tabirde annesiyle babasının ayrıldıklarını ve farklı dairelerde birebir binada yaşadıklarını, babasının kendisine berbat koktuğunu tabir ederek banyoya soktuğunu anlattı. Babasının annesine barışmak için baskı yaptığını aktaran çocuk, annesinin babası tarafından tehdit edildiğini söyleyerek bunların son bulması için istismar suçlamasında bulunduğunu tabir etti.

İSTİSMAR TEZİNİN YANLIŞSIZ OLMADIĞINI SÖZ ETTİ

Annesine istismar argümanını aktardığında annenin kendisine inanmadığını, akabinde ise okuldaki rehberlik öğretmenine aktardığını ve yalnızca babasının okula çağrılacağını düşünerek kendisiyle konuşulduktan sonra babasının bir daha kendilerine yaklaşamayacağını düşündüğünü belirten M.S., istismar argümanının yanlışsız olmadığını tabir etti.

“UZAKLAŞTIRMA KARARI ÖMÜR UZUNLUĞU DEVAM ETSİN”

Çocuk M.S., tabiri sonrasında, “Eğer uzaklaştırma kararını uzatabiliyorsanız ömür uzunluğu devam etmesini istiyorum. Şayet biterse, hayatı mahvolmuş olabilir, çok kızmış olabilir, annemi öldürebilir. Bundan çok korkuyorum” halinde konuştu. Çocuğun beyanına karşı kelam alan Dr. Ender Saraç, oğlunun birinci beyanının ezberletilmiş olduğunu tabir etti, mahkeme huzurunda verdiği beyanının gerçek olduğunu, 8 aydır görüşmediklerini ve bu nedenle bir şey ezberletmesinin mümkün olmadığını söyledi.

DURUŞMA 13 HAZİRAN’A ERTELENDİ

Mağdur M.S.’ye atanan temsil kayyumu ise M.S.’nin mahkemedeki beyanlarının ezberletilmiş olduğu kanaatinde olduklarını belirterek, şikayetçi olduklarını söyledi. Davada Aile Bakanlığı avukatı ise aile içi istismar belgelerinde mağdurların tabirlerini birden fazla vakit değiştirdiklerine dikkat çekti ve M.S.’nin birinci sözüne prestij edilmesini istediklerini kaydetti. Orta kararını açıklayan mahkeme, isimli görüşme raporunun hazırlanarak belgeye gönderilmesinin beklenmesine karar verdi, duruşmayı ise 13 Haziran’a erteledi.