CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de hükümetin geçtiğimiz yılın aralık ayından beri ısrarla sürdürdüğü minimum fiyata orta artırım yapılmaması siyasetine reaksiyon göstererek “Haziran ayının sonunda minimum fiyata artırım yapmamayı düşünenler bunu bir kere daha düşünsünler. Buna çok net ve sert bir reaksiyon vereceğiz. Kimse minimum fiyatı güncellememeyi düşünmesin.” dedi.

“HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK YOKSULLAŞIYORUZ”

Özel, Ege Belediyeler Birliği ziyaretinde iktisada dair değerli açıklamalarda bulunarak hükümeti şu sözlerle eleştirdi: “Türkiye demokratik istekle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uysa, tüzel öngörülebilirlik olsa, Türkiye’ye, dünyanın kalıcı yatırımlar gelecekken, bugün sıcak para geliyor, faizden voleyi vuruyor. Lakin biz her geçen gün daha çok fakirleşiyoruz. Burada İzmir’den bir kuvvetli itirazı bir kere daha yükseltiyoruz. Haziran ayının sonunda taban fiyata artırım yapmamayı düşünenler bunu bir defa daha düşünsünler. Buna çok net ve sert bir reaksiyon vereceğiz. Kimse taban fiyatı güncellememeyi düşünmesin.

“ASGARİ FİYATA ENFLASYON ORANINDA ARTIRIM BEKLİYORUZ”

Asgari fiyatı enflasyon artışına nazaran güncellerken minimum fiyat artışından kasvete düşecek küçük esnaf, kimi KOBİ’er ve kimi ihracatçıların da desteklenmesi için özel önlemlerin alınması gerekiyor. Fakat yarattığınız krizin yükünü işçilere, emeklilere ve esnafa yükleyemezsiniz. Buğday taban fiyatının 15 lira, çay taban fiyatının 25 lira olarak güncellenmesini ve bu kararların bir an evvel açıklanmasını bekliyoruz. Emekliye taban fiyat seviyesinde en düşük maaş, taban fiyata de enflasyon oranında artırım bekliyoruz. Bunları yapmayanlar, bu milleti geçinemez hale getirdiler. Geçinemeyenlerin sesini duyuyoruz. Duyurmaya kararlıyız.”

“MEMLEKETE ULAŞMAYI İMKANSIZLAŞTIRAN DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Emeklilere verilen bayram ikramiyesinin yetersiz olduğunu da belirten Özel, şöyle devam etti:

“Ülkenin gündeminde bir bayram var. İzmir ile İstanbul ortasında geçen bayramdan bu yana otobüs nakliyatının bilet fiyatlarının iki kat arttığını üzülerek takip ediyoruz. insanların artık ailelerinin yanına kavuşmasını, öğrencilerin bayram tatiline gitmesini, insanların memleketlerine ulaşmasını imkansızlaştıran bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye’nin bu meselelerini çözmek bir yana çözemeyen ve daima birebir kısımlara yüklenen bir iktidarla karşı karşıyayız. Aslında tahlil çok kolay.

“2018’DE 24 KİLO KIYMA ALINAN EMEKLİ İKRAMİYESİYLE BUGÜN 5.5 KİLO ALINIYOR”

Geçmiş devirde Kur Muhafazalı Mevduat ile en çok kim kazandıysa, geçmiş periyotta Hazine’den aktarılan 1,2 trilyonu kim cebe indirdiyse ya da kredi garanti fonundan alınan uygun kredileri kimler gayrimenkule, lüks araçlara, yatlara çevirdiyse biraz onlardan almaktansa bu Kur Muhafazalı Mevduatı ödeyenlere yüklenmek, emekçiden almak, işçiye-emekliye artırım vermemek, çiftçiye artırım verememek. Geçen sene 8,5 lira verilen buğdaya bu sene 9,5 lira verilmesi. Enflasyon yüzde 80 iken, girdi maliyeti enflasyonu yüzde 120’yken yüzde 12 artırım vermek hakkaniyetli değildir. Sonra bu beşerler ‘geçinemiyoruz’ diye bağırınca onların sesini duymamak değildir.

ERDOĞAN’LA YAPACAĞI GÖRÜŞMEYİ HATIRLATTI: KRİZİN KAZANANLARINDAN TALEP EDİLMELİ

Yaklaşan bayramda 3 bin lira emekli ikramiyesi veriyorlar. 2018’de emekli ikramiyesi verildiğinde 24 kilo kıyma alırken bugün 5,5 kilo kıyma alıyor. O gün verilen emekli ikramiyesi ile koç alıyorken bugün emekli ikramiyesi bir koçun 5’te 1 ‘ini bile alamıyorken, 2022 yılında en düşük emekli maaşı iki koç alırken bugün cılız bir koç bile alamıyorken artık bu emeklilerin sesinin duyulması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde Sayın Erdoğan’la yapacağımız görüşmede de bu büyük ekonomik krizden çıkmanın yolunun krizin mağdurlarına daha fazla yüklenmek değil, geçmiş krizin kazananlarından bir şeyler talep ettiğini görmek gerekiyor.”