Alman polisi bir kere daha Türklere yönelik şiddetiyle gündemde. Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Monheim’da yaşayan 26 yaşındaki Ercan Tümer’in konutuna isim benzerliği sonucu 20 Haziran Perşembe günü lokal saatle 04.00 sıralarında 10 özel harekat polisi tarafından baskın gerçekleştirildi. Kapıyı patlatarak meskene giren Alman polisleri, yatak odasında uyuyan Ercan Tümer’i eşinin yanında dakikalarca darp etti. Elmacık kemiği kırılan ve farklı yerlerinden yaralanan Tümer, Düsseldorf Üniversite Hastanesi’ne götürüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da Türk gencini hastanede ziyaret etti. Bugün hastaneden taburcu edilen Ercan Tümen, ilerleyen günlerde ameliyat olacak.

“Polis yanlış adrese baskın yaptı”

Ercan Tümer’in babası Fatih Tümer yaptığı açıklamada, Alman polisinin isim benzerliği nedeniyle oğlunun meskenine baskın gerçekleştirdiğini tabir etti. Baba Tümer, “Bayramın birinci günü iki çete arbede ediyor. Yaralananlar başkalarından şikayetçi oluyor. Ama o kümenin başkanının ismi da Ercan. Farklı bir soyadı ve doğum tarihine sahip. Bu kişi tıpkı caddede oturuyormuş. Ancak polislerin nasıl bir araştırma yaparak benim oğluma yöneldiğini hala aklım almıyor” diye konuştu.

Tümer, “Oğlumu, isim benzerliğinden konutunu sabah 4’te bombayla patlatıp yatak odasında eşinin yanında 10 özel harekat polisi darp etti. Kızımın (gelini) başörtüsünü çıkardılar.” dedi.

Oğlunun 1.5 saat boyunca şiddete maruz kaldığını belirten Tümer, “Çocuğumu kelepçelediler. Aşağı götürürken araştırma sonucu oğlumun hatasız olduğu anlaşılıyor. Aşağı inerken kelepçeli halde bir telefon geliyor, o telefondan sonra oğlumun kelepçelerini çözüyorlar. Sonra oğlumu parmak izi almak üzere götürdüler. Beni de sabah polis aradı. Gittim çocuğumu aldım. Sonra hastaneye gittik, tedavileri oldu. Polislerin yanında bir de hekimleri varmış. Demiş ki bu kişi sağlıklı, bunu polis ofisine götürebilirsiniz. Polislerden şikayetçi olduk. Daha sonra Düsseldorf Üniversite Hastanesine gittik. Acilde çocuğumun elmacık kemiklerinin kırık olduğu anlaşıldı, röntgen çekildi. Çocuğumun gözü kan toplamıştı, şişmişti, morarmıştı. Çok büyük bir polis şiddetine maruz kalmıştı oğlum. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Avukat tuttuk. Şu an devletimiz de arkamızda. (AK Parti Genel Lider Yardımcısı) Zafer Sırakaya bizleri aradı, yardımcı oldu. Bakan, hastanede oğlumu ziyaret etti. Allah hepsinden razı olsun. İnşallah bunu yapanların yanına kalmayacak.” tabirlerini kullandı.

Baba Tümer, oğluna zalimce şiddet uygulayan polislerin ve kelam konusu hekimin cezalandırılmasını istedi.

“Şu ana kadar aileden özür dilenmemiş olması kabul edilemez bir durumdur”

AK Parti Genel Lider Yardımcısı Zafer Sırakaya da olayla ilgili dün toplumsal medya hesabından paylaşım yaptı. Sırakaya, “20 Haziran 2024, Perşembe sabahı saat 04.00 sularında Almanya’nın Monheim Am Rhein kentinde oturan Ercan Tümer’in konutuna Alman polisi tarafından bir baskın düzenlenmiştir. Düzenlenen insanlık dışı baskında vatandaşımız Ercan Tümer’in Alman polisi tarafından ağır bir formda darp edildiğini ve hastanede tedavi altına alındığını üzülerek öğrendik. En temel insan hakları ve memleketler arası hukuk normlarından uzak bu baskının yalnızca bir isim benzerliğinden kaynaklandığı ortaya çıkmasına karşın şu ana kadar aileden özür dilenmemiş olması kabul edilemez bir durumdur. Her fırsatta AB normları ve AİHM kararlarından bahseden bir ülkede yaşanan bu vahim ve insanlık dışı muamele bir iki yüzlülük ve ikili standardın dışa vurumudur. Saf bir vatandaşımızı amaç alan ve haksız-hukuksuz-keyfi bir uygulamayla ağır bir biçimde mağduriyetine neden olan bu baskını şiddetle kınıyoruz. Almanya’daki Başkonsolosluğumuz başta olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızla bu skandal baskının tüm taraflarıyla aydınlatılması için her türlü tüzel ve diplomatik teşebbüsü gerçekleştireceğiz. Mağdur vatandaşımızla telefonda görüşerek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş olsun dileklerini ileterek Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yanlarında olduğumuzu söz ettik. Pak olduğu ortaya çıkan vatandaşımıza yönelik bu ağır ve kabul edilemez saldırıyı gerçekleştiren polisler başta olmak üzere bütün sorumluların hukuk önünde yargılanması için sürecin titiz bir biçimde yakından takipçisi olacağız. Bu süreç, yalnızca vatandaşımızın mağduriyetinin giderilmesi noktasında değil, Avrupa’nın her fırsatta lisana getirdiği insan hakları ve üniversal hukuk normlarıyla ilgili samimiyet testi olacaktır.” sözlerini kullandı.