MONTELLA’DAN BİRİNCİ 11’DE 7 DEĞİŞİKLİK

Montella, Portekiz ile oynanan müsabakaya nazaran birinci 11’de 7 değişikliğe gitti. Portekiz maçının başlangıç takımında yer alan Altay Bayındır, Zeki Çelik, Abdülkerim Bardakcı, Kaan Ayhan, Yunus Akgün, Orkun Kökçü ve Kerem Aktürkoğlu’nun yerine Çekya karşısında Mert Günok, Mert Müldür, Merih Demiral, İsmail Yüksek, Salih Özcan, Arda Güler ve Kenan Yıldız, birinci 11’de alana çıktı.

VOLKSPARK STADI’NDA BÜYÜK COŞKU

Çekya ile Türkiye ortasında oynanan müsabakada tribünler büsbütün doldu. Volkspark Stadı’nın büyük kısmında Türk taraftarlar yer aldı. Ay-yıldızlı forma ve bayraklarla tribünde yer alan taraftarlar, ulusal gruba büyük takviye verdi.

ÇEKYA 20. DAKİKADA 10 KİŞİ KALDI

20’nci dakikada Çekya 10 kişi kaldı. Daha evvel sarı kartı olan Barak, orta alanda Salih Özcan’a yaptığı hareketin akabinde ikinci sarı kartını gördü ve kırmızı kartla oyun dışında kaldı.

AÇILIŞ HAKAN’DAN KAPANIŞ CENK’TEN

A Ulusal Futbol Grubu, Volksparkstadion’da 10 kişi kalan rakibi karşısında gol bulmakta zorlansa da kilidi 51. Dakikada Hakan Çalhanoğlu açtı. Çekler 66. Dakikada Soucek ile beraberliği yakalasa da Cenk Tosun’un ceza alanı içinden 90+4’te bulduğu golle Çekya’yı 2-1 mağlup ettik. Kümesi ikinci sırada tamamlayan ay-yıldızlılar, son 16 çeşidinde Avusturya ile karşılaşacak.

Fanatik muharrirleri da A Ulusal Takım’ın Çekya’yı yenerek Son 16 Turu’na yükseldiği maçı bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında kıymetlendirdi. İşte o yazılar,

CEZAYI CENK KESTİ – ERMAN ÖZGÜR

Gece bizim için çok uygun başladı. Montella Çekya’ya karşı en dinlenmiş, kaliteli ve hakikat kurgulu bir ekiple çıktı. İsmail Yüksek ve Salih Özcan orta alanda hem topu geri kazanma müddetimizi kısalttılar, hem de direnç koydular. Hakan Çalhanoğlu’nu da canlı tuttular. Barak’ın erken atılması ile biraz rahatladık lakin koşullar ne kadar lehimize gelişse de tekrar kolay durumlar verdik. Mert Günok’un birinci yarı boyunca yaptığı kıymetli kurtarışlar olmasa maçın öyküsü bir an da aleyhimize dönebilirdi. Atakta ise Barış Alper’in sağ kenara yakın oynadığı santrforsuz oyun topa hakim olmamıza karşın konum bulmamız için kâfi olmadı. İkinci yarıya ise ataktaki kasvetimizi Barış Alper’i devreye sokarak çözdük. Savunma ardı koşuları ile zorladığımız birinci kısımda de Hakan, İsmail Yüksek pasında beklediğimiz golü atarak 51’de Çekya’ya darbeyi vurdu. Bu gol ile alanlar genişledi. Lakin kolay gol yeme hastalığımız maçın yeterlisi Mert Günok yanlışı ile nüksetti ve Soucek maça dengeyi getirdi.

SAKİN KALMAK KIYMETLİ

Maç bizim için neredeyse son anlarına kadar tansiyon sinemasına döndü. Yapılan ataklar sakinliğimizi koruma edemeyince karşılığını bulmadı. Beraberliğe razıyken Cenk Tosun Çekya’nın aldığı riske cezayı keserek ülkeyi ayağa kaldıran golü attı. Sonuçta bizim için güç da olsa kümeden çıkmak evvelki şampiyonalar düşünüldüğünde çok kıymetli bir muvaffakiyet oldu.

ADANA USULÜ! – SERKAN AKCAN

Montella’nın Adana Demirspor’da neredeyse tüm dönemi oynadığı 4-4-Belhanda-Emre Akbaba formasyonu Hamburg’da Çekler’e karşı ana planımızdı. İnter’de gösterdiği 6 numara performansıyla Serie A’nın en kıymetli orta alanı mükafatını kazanan Hakan Çalhanoğlu ile Arda Güler’i önde kullanmak bizi büsbütün yerden oyuna mecbur kıldı. Sakin ve sabırlı bir birinci yarı oynarken topu hiç kaldırmadan ayağa oynamak büyük bir avantaj olabilirdi. Bunu kornerler hariç kısmen başardık, ceza alanına pasla girmek için efor gösterdik.

Henüz 20. dakikada Barak’ın ikinci sarı karttan atılması işleri çok daha kolay hale getirebilirdi ancak devre bitene kadar kaleye tek bir isabetli şut bile çekemediğimiz gerçeği telaş vericiydi. İkinci yarının başında Hakan Çalhanoğlu’nun golüyle 1-0 öne geçmek savunmayı derinde yapan Çekya’yı yuvasından çıkarmak ve farkı açmak için düzgün fırsatlar doğurabilirdi. Ne var ki, Barış Alper’in getirdiği topta Arda’nın kaçırdığı konum adeta bir kırılmayı beraberinde getirdi.

YETERLİ OLUR MU?

Çekler’in çıkmaya başlamaları santforsuz oynayan Montella için savunma artlarına inmek manasına geliyordu lakin oyunumuz topu önde tutabilmek için ısrarla santrforu çağırıyordu. Okay- İsmail değişimiyle alanda uzadığımız anlarda Mert’in yükselip hakim olamadığı topu ağlarımızdan çıkarmak tam bir hayal kırıklığıydı. Enteresandır santrforumuz turnuvadaki 3. maçımızın 75. dakikasında oyuna girebildi. Birinci yarıda tek bir isabetli şut çekememek bir yana, Adana yolu oynadığımız santforsuz oyun topun değerli olacağı Avusturya eşleşmesinde bize kâfi mi emin değilim.

DİREKTEN DÖNEREK YOLA DEVAM! – CEM DİZDAR

Ülkenin beklediğine yakın bir birinci 11 alanda… Arda Güler ile Kenan Yıldız üzere ‘’saf yetenekler’’ takımda, üstelik topla oynamada yüzde 71’e yüzde 29 üstünlük bizimkilerde lakin yerde olan biten bu istikamette değil. Üstelik rakip muazzam bir hakemlik yorumuyla 20. dakikadan itibaren 10 kişi. Ne var ki net iki gol durumunun içinde olan kadro Çekya! Bir şeyler yapmak lazımdı. Montella ikinci devreye Salih Özcan ile ‘’Adam İtalyan. Ben hiçbir yerde bu kadar taktik idman yapmamıştım’’ diyen Kaan Ayhan’ı değiştirerek başladı. Ve işler değişti.

Eksik rakibe karşı top gezdirmekte de kullanmakta da daha düzgündür. Derken bir toplu ve çeşitli hamlede gol atmak için her şeyi denerken İsmail Yüksek sonuçta önüne düşen topu Hakan Çalhanoğlu’na aktardı ve yalnızca İtalya’nın değil ‘‘ülkenin de en iyisi’’ golü yaptı. Devamında Barış Alper Yılmaz aktı rakip aut çizgisine pas atmak yerine şut çekince ikinci golden oldu bizimkiler. Denecek ki, ‘’Mert Günok topu elinden kaçırmasa eksik kadrodan gol yemeyecektik’’! Ne var ki ‘’saf yetenek’’ Arda ile Kenan’ın ekip lehine katkısını konuşacak az sayıda insan olacaktır.

Öte yanda ‘’averaj takıma’’ varsayılan Gürcistan kümenin en dişlisi Portekiz karşısında öndeydi. İşte bu çok az ‘’futbol bilgini’’nin kestirim edebileceği bir durumdu! Yani Çekya beklenmedik bir şeyler yapabilse tahminen de bugün konuta dönmüştük. Nihayet Çekya’nın manasızca uzun vurduğu bir topun dönüşü Cenk Tosun’un golüyle hepimizi sevindirirken hayli bir ‘’yetkili/ etkili’’yi de kurtardı. Kısaca… ‘’Alan/zaman’’ oyunu olan futbol epeydir yalnızca ‘’yetenek’’le oynanmıyor, oynanamıyor. Tüm grup oyunlarında olduğu üzere belirleyici olan dayanışma kültürü ve grup kolektifidir. Bu da bizim ülkede şimdi olgunlaşmış bir yaklaşmış değil.

SAVUNMADA GELİŞMEK KURAL – TUNÇ KAYACI

Hamburg’da hava sıcak ancak atmosfer bu sıcaklığı daha da artırıyordu. Ulusal grubumuza kümeden 2. olarak çıkması için yalnızca bir puan yetiyordu. Gürcistan’ın Portekiz karşısında daha 2. dakikada gelen golü iki grup ismine da bir sürü soru işareti demekti. Bu ortada Portekiz’in bu maça abartılı bir rotasyonla çıkması yakışıksızdı. Montella uzun uzunluklu 3’lü defansa karşı yandan, havadan ortalarla oynatması yanlışsız bir taktikti. Birinci yarıda her şey istediğimiz üzere geçti. Rakibin 10 kişi kalması da ekmeğimize yağ sürdü. Çekya eksik oynamanın verdiği handikapla düzgünce kapanınca duvarı aşmakta zorlandık.

Orta alanda güçlüydük lakin Arda sanırım sakatlığının tesiriyle top kullanmada ve pas zamanlamasında beklentiye karşılık veremedi. Halbuki bu türlü maçlarda kapanan savunmaları bu cins maharetli oyuncular açar. Özetle birinci yarıda avantajımızı kullanamadık ve gol durumu dahi bulamadan soyunma odasına girdik. Basın tribününde bir çok meslektaşım Montella’nın maçın ikinci yarısına sarı kartlı isimleri değiştirerek başlamasını bekledi. Zira Kenan ve Salih’in üzerine ikinci kartları göstermek isteyen bir Çekya vardı. Hakikaten İtalyan hoca Kaan atılımını çabucak yaptı ve Salih’i çıkarttı.

BARIŞ TESİRİ

Barış Alper’in sağ kanattaki tesirli futbolu golü de getirdi, kaptanımız Hakan Çalhanoğlu nefis bir şutla Çekya ağlarını havalandırdı. Maalesef ruhsal üstünlüğü almamıza karşın Arda boş kaleye atamadığı konumdan sonra rakibin tek silahı hava üstünlüğünden taçtan kalemizde biraz da tartışılır bir golü kalemizde gördük. Aslında çok rahat geçecek müsabaka da ister istemez gerildik. Ulusal ekibin kesinlikle bir savunma sistemi geliştirmesi, oturtması gerekir. Aksi halde rakip 10 kişi de olsa panik yapan bir yapı var ortada üstelik kim oynarsa oynasın. Dün gece de bu kadar zorlanmak bunun en büyük göstergesiydi. Cenk ve Kerem atağı doğruydu, gerçekten zafer de Cenk’le geldi.

FİNAL DAKİKALARI – UMUT EKEN

Çekler 10 kişi kaldıktan sonra dahi oyunun istikrarını bozamayışımız ya da bir ezber bozma uğraşında olmayışımız, Montella’nın kaideler ne olursa olsun plana sadık kalacağını anlatıyor. Gürcistan, Portekiz ve dün Çekya’ya karşı Barış Alper’in sağ çizgiye gelişi, rakip stoperlere temassız kalış da bir plan. Bu planda, rakip savunmayı öne alıp kanat oyuncularıyla bekler ardına sarkmak ve savunma istikrarını bozmak da final emeli. Yapamadığımız da bu. 3 maçta da alanı bulmamıza karşın, kanat oyuncularımızı koşturamadık. Koşturabildiğimizde Çalhanoğlu ile rakip savunmayı bozmuşken golü attık. Taçtan yediğimiz gol ise bizim klasiğimiz! Kabul edelim, bir planımız var lakin uygulayamıyoruz. Burada Arda’nın rolü daha da paha kazanıyor. O yeteneği oyunun final anlarında, uygun pas/geniş alan bulduğumuzda kullanmak çok daha akılcı.

Bu yetenekli kümeye karşın, oyunu tutup, güçlü kalıp, çok risk almadan ve tahminen de sıkıcı bir oyunla final dakikalarını hedeflemek lazım. Avusturya’dan 6 yediğimiz hazırlık maçının ders notlarını tekrar çalışmalı. Tahminen çok tatsız fakat finalinde bizim oyunu aldığımız bir 90 dakika mümkün. Bizden çok daha disiplinli, ısrarcı, tempolu ve ezberlerini tekrarlayan bir küme karşımızdaki. Lakin asla bizim kadar yetenekli değiller. Çok ısrarcıyım bu savımda. Final dakikalarına kadar güçlü kalalım kâfi.

EN MAKUS HAKEM PERFORMANSLARINDAN BİRİ! – DENİZ ÇOBAN

Maçın hakemi turnuvanın en berbat hakem performanslarından birini sergiledi. Vakit zaman denetimi kaybetti, eli cebinden hiç çıkmadı. Bu maçtan sonra meskenine dönmesi beklenen. Rakibe çıkarttığı kırmızı kart doğruydu. Kenan kırmızı kartın sonundan geçti. Bu kadar rahat kart çıkartan hakemin Kenan’ı ikinci sarıdan atmaması talihimizdi. Yediğimiz golde ben faul olduğunu düşünmüyorum. Mert’e rakibin bir atılımını göremedim. Son 16’ya kalan Ulusal Ekibimizi yürekten tebrik ediyorum.

GEREKENİ YAPTIK – METİN KARABAŞ

EURO 2024 F Kümesi son maçında Çekya ile karşılaşan Ay-Yıldızlılar çabaya uygun başlamadı. Çekya birinci on beş dakikalık kısımda bizim yarı alanımızda daha fazla gözükürken, gole ulaşmaya çalışan taraftı. Biz ise bu anlarda organize olamadık. Çekya 20’de on kişi kaldıktan sonra, Millilerimiz orta alanı geçip, üçüncü bölgeye daha çabuk geçti. Ay-Yıldızlılar rakibimizin eksik kalmasının arkasında daha fazla gol arayışına girse de skoru değiştiremedi. Birinci devrede sonunda iki kadro da soyunma odasına 0-0’lık beraberlikle gitti.

HAKAN KİLİDİ AÇTI

İkinci yarıya baskılı başladık. Millilerimiz on kişi kalan rakibi karşısında son bölgede daha tesirliydi. 51’de Hakan Çalhanoğlu İsmail’in pasında ceza alanında önünde bulduğu topu ağlara gönderdi: 1-0. Golden sonra da oyunun hakimiyeti bizdeydi. Süratli ataklarla durum arayan Çekler, 66’da Soucek’in golü ile eşitliği sağladı: 1-1. Montella bu golden sonra yaptığı değişikliklerle oyuna müdahale etti. Rakibimiz 20. dakikadan itibaren 10 kişi olmasına karşın, son kısımda savunmamızı yıpratmayı başardı. Ay-Yıldızlılarımız uzatma anlarında süratli çıktı. 90+4’te ceza alanında topla buluşan Cenk Tosun sert vurdu ve bizi bir defa daha öne geçirdi: 2-1. Bu golle alandan galibiyetle ayrılırken, ismimizi bir üst çeşide yazdırmayı başardık.

HAKKIMIZDI! – HAŞİM ŞAHİN

Harika manzaralar sergiledi binlerce vatandaşımız maçtan evvel Dortmund sokaklarında. Tek başına bu manzara bile ulusal gruba olan büyük inancı anlatmaya kâfi herhalde. Vincenzo Montella farklı yenildiğimiz Portekiz maçının takımından tam 7 kişiyi kenarda bırakan bir on bir alana sürdü dün akşam Çekya maçına. İsmail Yüksek, Arda Güler, Salih Özcan, Mert Müldür, Mert Günok, Salih Özcan ve Kenan Yıldız’la başladı maça bu sefer İtalyan teknik yönetici.

Daha yirminci dakikada ikinci sarıdan kırmızı kartı alarak kadrosunu eksik bırakınca Barak, aşağı üst muhakkak oldu zati maçın akıbeti. Yeniden de eksik kalmış Çekya grubuna gol atamadık birinci yarıda. Fakat 51’de guruptan çıkmak ismine müjde Hakan Çalhanoğlu’nun golüyle geldi. Ardından golü yiyerek az biraz moralimiz bozulsa da Cenk Tosun’un golüyle tekrar öne geçtik ve guruptan çıkarak Avusturya’nın rakibi olduk. Elbette sıkıntı bir rakip Avusturya. Hollanda’yi yenerek rakip oldular Türkiye’ye. Lakin bu satırların müellifi Montella takım ve taktik konusunda doğruyu yakalarsa Avusturya pürüzünü aşacağımıza inanlardandır.