Yaklaşık bir ay evvel İsrail askerlerince alıkonulan Dahlan (30), 20 Haziran’da öbür 32 Filistinliyle bir arada Gazze Şeridi’nin orta bölümündeki Deyr el-Belah’ın doğusunda hür bırakıldı.

Kentteki Aksa Şehitleri Hastanesi’ne getirilen, vücudundaki yaralarının yanı sıra ruhsal açıdan önemli formda yıprandığı gözlemlenen Dahlan, Mevasi’de bulunan ailesine ulaştı.

Doktorlar, Bedir’in “İsrail hapishanelerinde maruz kaldığı azaplar sonucu ruhsal rahatsızlık yaşadığını” tabir etti.

Eşi, kızı ve babasıyla Mevasi’de bir çadırda bulunan Dahlan’ın yakınları, Gazzeli gencin bulunduğu durum karşısında şok yaşadıklarını, alıkoyulmadan evvelki haliyle şimdiki ortasında çok fark olduğunu tabir etti.

“BİR GÜN ÇIKTI VE DAHA HABER ALAMADIK”

Bedir’in babası Muhammed Dahlan, Han Yunus sakinlerinden olduklarını, Refah’a zorla yerinden edildiklerini sonra da Han Yunus’taki Mevasi bölgesine göç ettirildiklerini aktardı.

Muhammed, oğlunun kaybolduğu günü şöyle anlattı:

“Bedir, bir şeyler almak için çadırdan çıktı ve bir daha haber alamadık, geri dönmedi. Onu her yerde aradık; İsrail hücumunda yaralanabileceği kaygısıyla tüm hastanelere, denize bile baktık lakin bulamadık.”

“OĞLUMUN BEDENİNDE AZAP İZLERİ BARİZ FORMDA GÖRÜLÜYOR”

Yaklaşık bir ay oğlundan hiçbir haber alamadıklarını belirten Muhammed, “20 Haziran’da telefonum çaldı ve kim olduğunu bilmediğim biri Bedir’in Aksa Şehitleri Hastanesinde olduğunu, İsrail hapishanesinden özgür bırakıldıktan sonra orada tedavi gördüğünü haber verdi.” dedi.

Tüm ailenin Bedir’i görmek için hastaneye koştuğunu fakat karşılaştıkları görüntü karşısında şok geçirdiklerini kaydeden Muhammed, “oğlunun büsbütün değişmiş olduğunu” belirtti.

Muhammed, oğlunun durumu hakkında şunları söyledi:

“İsrail hapishanesinden bırakılan oğlumun bedeninde azap izleri bariz biçimde görülüyor. Başında ve ayaklarında çok derin yaralar var, ayrıyeten ayaklarında da yanıklar oluştu. Oğlumun psikolojisik durumunu tanım edemiyorum, ona neler olduğunu anlamıyorum.”

“Bedir, alıkoymadan evvel herkes üzere çok olağan bir insandı, başkaları üzere hayatını idame ettiriyordu.” diyen Muhammed, “İsrail hapishanelerinde maruz kaldığı tutuklama ve azabın tesirlerinden kurtulabilmesi için ruhsal tedavi görmesini temenni ediyorum.” diye konuştu.

“BENİ VE KIZINI TANIMIYOR GİBİ”

Bedir’in eşi Emani Dahlan ise “Bedir maruz kaldığı azap nedeniyle hapishaneden olağandışı bir halde döndü. Güya ne beni ne kızını tanıyor.” dedi.

Eşinin durumuna mana veremediğini belirten Emani, şunları söyledi:

“Serbest bırakıldıktan beri çadırdan çıkmıyor o denli dalgın halde oturuyor. Birkaç sefer çadırdan çıktığında babası kaybolabileceği telaşıyla onu takip etti.”

Emani, eşinin eskisi üzere olmasını umut ettiğini şu sözlerle aktardı:

“Bedir’in eskisi üzere sıhhatine kavuşmasını umuyorum. O günleri özlüyorum. Öbür beşerler üzere eşimle hoş bir hayat yaşamayı; tekrar eskisi üzere kızıyla ilgilenmesini istiyorum.”

Bedir ise alıkonulduğu müddette yaşadıklarını “Beni delirttiler, yaktılar, elektrik verdiler.” tabiriyle anlattı.

İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE 7 EKİM SONRASI

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde kara akınlarına başlamasından bu yana ortalarında bayan, çocuk, sıhhat ve sivil savunma çalışanlarının da bulunduğu binlerce Filistinliyi alıkoydu. Bunlardan az bir kısmı daha sonra özgür bırakılırken, oburlarının akıbeti ise bilinmiyor.

İsrail güçlerinin alıkoyduğu ve sonrasında özgür bıraktığı Filistinlilerin tabirlerine nazaran, gözaltı müddeti boyunca İsrail ordusu tarafından darp, azap, hakaret ve sorguya maruz kalınıyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği hücumlarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279’u bayan olmak üzere 37 bin 718 Filistinli öldü, 86 bin 377 kişi yaralandı.

Enkaz altında hala binlerce meyyit olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları gaye alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.