Almanya’nın konut sahipliğinde düzenlenen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası son 16 tipinde A Ulusal Futbol Grubu, Leipzig Stadyumu’nda Avusturya ile karşı karşıya geldi. Karşılaşmadan 2-1 galip ayrılan ulusallar ismini bir üst cinse yazdırdı. Ay-yıldızlılar bu sonuçla Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 3. defa çeyrek finale kalma başarısı gösterdi. Deneyimli teknik yönetici İstek Çalımbay ve Bülent Uygun, oynanan maçı ‘Teknik Bakış’ köşemizde mercek altına aldı.

RIZA ÇALIMBAY: ULUSAL İSTEKLE ÇEYREK FİNALE

“Taraflı tarafsız herkes tarafından turnuvanın şu ana kadarki en büyük sürpriz adayı Avusturya… Bunun sebebi Ragnick’le bir arada yakaladıkları oyun gücü. Ragnick’in geldiği günden bu yana Avusturya’yla ilgili oynattığı tüm maçlarda bir takım istikrarı üzerinde durduğunu gördük. Hazırlık maçlarıyla da bunu tam olarak pekiştirdiler ve bu açıdan tahminen de turnuvaya ekip olarak en hazır gruplardan biri olarak başladılar. Avusturya maçının güç geçmeye aday olmasının en değerli nedeni buydu. Maça bir duran top golüyle dakika dolmadan golle başlamak ise olabilecek en lakin en hoş senaryoydu. Esasen atmosfer en başından beri olduğu üzere bizimle. Erken gol bizi daha konsantre hale getirirken Ragnick’in ise planlarını bozdu. Olağan sonrası çok önemli bir güç ve taktik disiplin istiyordu. Devreye kadar da kusursuz bir formda yaptık bunu. Oyuncularımızın uğraş gücü kadar kazanma dilekleri, coşkumuz, ulusal hissimiz tam manasıyla alandaydı. Lakin ikinci yarının da kuvvetli geçeceğinin farkındaydık. Buna nazaran atılımlara gereksinimimiz olacağı açıktı.”

SON KISIMDA TOP TUTMAYI BECERMELİYİZ

“Enerjilerin düşmesiyle bir arada çok önemli baskı yiyerek başladık ikinci yarıya. Tekrar Merih’le gelen ikinci gol aslında oyunu farklı bir halde kıymetlendirme talihi verdi bize ancak önde daha fazla top tutabilecek atılımlarda biraz geç kaldık. Santrforsuz oyun başlangıç için tutsa da bilhassa 2-1’den sonrası için en uç oyuncusu istiyordu. Avusturya’yı geçmenin ne kadar kıymetli olduğunu bilhassa son 30’da oynadıkları güçlü oyun gösterdi. Mert’in ayakta tuttuğu o denli iki an var ki bu şahane performans için onu bambaşka kutlamalıyız. Harikulade bir heyecan daha yaşadık. Tıpkı kazanma isteğine Hollanda karşısında da gereksinimimiz olacak. Lakin yarı final için taktiksel olarak da dersler almalı ve daha düzgününü yapabilmeliyiz.”

BÜLENT UYGUN: ÇAĞIN FUTBOLUYLA DESTAN

“Büyük ülke olmanın özelliğindendir yıldızlar topluluğu olmak. Osmanlı vaktinde Viyana kapısına kadar dayanmıştık artık de Almanya’da Avrupa Şampiyonası’nda Viyana kapılarını dakika 1 gol 1 yaparak açtık. Sistemimiz Arda üzerine konseyiydi lakin bu forvetsiz 4-6-0 oyununda bilhassa Barış Alper ve Kenan Yıldız’ın kenarlardan getireceği toplarla sonuca gitmeye çalışmak değerliydi. Yani bu sistem içinde ikisine de değerli rol düşüyordu. Arda’nın maestro şefi olarak aldığı vazife de başka kıymete sahipti. Hakikaten gerek geçiş oyunlarına sağladığı katkı gerek ise duran top varyasyonları ile oyun içerisindeki atılımları adeta bizleri büyüledi. Bunu yaparken o kadar sade ve kolay biçimde sanatını uyguladı ki oyun gücümüzde bunun bedeli epeyce fazlaydı.”

GÖZE GÜZEL GELMESE DE…

“Dolayısıyla birinci yarıda sistem de taktik anlayışımız da tutmuş oldu. Montella’nın bir nevi hakikat takım ve forvetsiz yapı ile çıktığı maçta birinci yarı tüm istekleri oldu. Günümüzde futbol anlayışı hamleden çok hakikat defans yapmak, kontralarla atağa çıkarak rakibi eksik yakalamak ve sonuçlandırmak üzerine kurgulanan futboldan oluşuyor. Bu tahminen göze beğenilen gelmese bile sonuç almakta en tesirli oyun mantalitesi oluyor.”

MERT’E BAŞKA ALKIŞ

“İkinci yarı vakit zaman oyun planına sadık kalamasak bile tebrik etmemiz gereken bir çaba örneği sergiledik. Melih Demiral maçın adamıydı. Hem defansta hem hamlede mükemmel oynayarak gecenin parlayan yıldızı oldu. Mert’e başka paraf açmak gerekiyor galiba. Bir kalecinin kadrosunu nasıl ayakta tutacağını, ipten nasıl alacağını gösterdi. Türklerin geçilmez olduğunu gösterdi. Çocuklarımız her türlü övgüyü hak ettiler. Kendine yakışanı yaptılar, çeyrek finale kalmayı başardılar. Artık bekle bizi Hollanda… Meşhur laleleri bizden yürüttünüz, biz de sizi Hollanda’ya geri yürüteceğiz. Ver mehteri final geliyor, genç Türkler Avrupa semalarına süzülüyor.”