Sinan Ateş davasının devam eden ikinci duruşmasında taraf avukatları ortasında çıkan tartışma sonucu bir avukat ve Mahkeme Başkanı’nın tavrına reaksiyon gösteren Milli Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır salondan çıkarıldı. Yaşanan tartışma öncesi savunma yapan tutuklu sanık MHP’li avukat Serdar Öktem, “Savcılar Durmuş Ali Kaya ve Durdu Özer’in olayı bir topluluğa yöneltmek gayesiyle manipüle ettiğini düşünüyorum. Bana birinci gelen soru ‘MHP üyesi misin? oldu” dedi.
Sinan Ateş davasında sanıkların savunması devam ediyor.

MHP’Lİ AVUKAT: NE KADAR TERÖRİST VARSA HAKKIMDA HABER YAPTI

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki davanın ikinci gün duruşmasında, Sinan Ateş’e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak taammüden öldürme” cürmüne yardım etmekten yargılanan MHP’li avukat Serdar Öktem, “Tutuklandığım birinci gün Cumhuriyet Savcılığı’nda söz verdim. Savcılar Durmuş Ali Kaya ve Durdu Özer’in olayı bir topluluğa yöneltmek emeliyle manipüle ettiğini düşünüyorum. Bana birinci gelen soru ‘MHP üyesi misin? oldu. ‘Evet onurum ve gururumla gurur duyduğum MHP’ye üyeyim, lakin ne alakası var anlamadım’ diye sordum. Vatan haini olmakla yargılanan Cevheri İtimat benim hakkımda 3 görüntü yaptı. Toplumsal medyada yazıp çiziliyor. FETÖ’cüler, DHKPC’liler, PKK’lılar hakkımda gözaltına alındığımı yazdılar, ne kadar terörist varsa hakkımda haber yaptılar. Bunlardan rahatsız olduğum için bu yüzden Emniyet’e gitmek istedim” tabirlerini kullandı.

“SAVCI DURDU ÖZER VE DURMUŞ ALİ KAYA SAVCILIK DEĞİL, SAVICILIK YAPTI”

Öktem, savunmasına şöyle devam etti; “Emniyet’in ana girişine geldim. Cinayet Ofis’te hakkımda gözaltına alındığıma dair söylentiler çıktı. Tabir vermek için geldim. Girişteki polis Cinayet Ofis’i aradığını ve gidebileceğimi hakkımda bu türlü bir talimatın olmadığını kaydetti. 16 aydır ben bas bas bağırdım. Benim HTS kayıtlarımı getirin, benim İstanbul’da olduğum tespit edilecektir. Bana Ufuk Köktürk ile neden görüştüğüm soruldu. Ortamızda avukat-müvekkil münasebeti var. Ortada hatırımı sorar, hukuksal sorular sorar ve ben de bunu yanıtlarım. Ben 3 dakika içerisinde söz verdim, savunma yaptım ve hakkımda tutuklama kararı çıktı. Bunu bu kadar kısa mühlet içerisinde hazırlamak imkansız. Ankara Emniyeti’nde hiçbir berbat muamele ile karşılaşmadım. Ben ısrarla söyledim burada bir arka niyet olduğunu. Benimle alakalı mesleğimden dolayı müvekkillerimle görüştüysem bu hata mu? Toplumsal medyadaki teröristlerin vatan hainlerinin telaffuzlarıyla içerde tutuldum. Savcı Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya savcılık değil, savıcılık yaptı. Yapılacak yargılama sonucunda beraat edeceğime inancım tam. Özgür bırakılmamı ve akabinde yapılacak olan yargılama sonucunda da beraatimi talep ediyorum.”

Telefon şifresini unuttuğu için şifresini veremediğini kaydeden sanık Serdar Öktem, yöneltilen soru üzerine Avukatlık Kanunu’nda yer alan unsur 36’ya nazaran şifreyi hatırlasa da vermeyeceğini belirtti. Bunun üzerine müşteki avukatlarından Şeyda Şahin, “Bu şifreyi verse müvekkiller ayıklanır ve bizim evrakımızla alakalı olan kısımlar getirilebilir” dedi. Müşteki avukatları ve sanık avukatları ortasında karşılıklı atışmalar yaşandı. Müşteki avukatları masalara vurarak duruma reaksiyon gösterdi

“BURADA BENİ BAS BAS BAĞIRTTIYORSUNUZ”

Mahkeme Başkanı müşteki avukatlarının tepkilere devam etmeleri dahilinde salondan çıkartılacaklarını söyledi ve Ayşe Ateş’in avukatı Ali Yücel’in kolluk kuvvetleri tarafından salondan çıkartılmasını istedi. Bunun üzerine avukatlar, Mahkeme Lideri’ne reaksiyon göstermeye devam ederken bir avukatı ve Milli Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır’ı salondan çıkarttı. Mahkeme Başkanı, salonda bazı kolluk kuvvetlerinin misyonu yapmadıklarını da tabir ederek “Burada beni bas bas bağırttırıyorsunuz. Neden vazifenizi yapmıyorsunuz. Burada talimatı veren benim. Neden gerçekleştirmiyorsunuz? Vazife yapmayan polisler hakkında tutanak tutacağım” dedi. Yaşanan gerginliğin akabinde avukatların Serdar Öktem’e yönelik sorularına devam edildi. Akabinde duruşmaya saat 14.00’a kadar orta verildi.