Adnan Oktar organize cürüm örgütününgüncel yapılanmasına yönelik davada şahit Fatih Kılıç Oktar’la ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu. Kılıç, “Adnan Oktar operasyon sürecine gelene kadar zıvanadan çıkmıştı. Daima operasyon korkusu vardı, önlemler alıyordu. Kendine daima cürüm yandaşları arıyordu. O son yıllarda, herkesi suça bulaştırmaya çalışıyordu. En büyük korkusu yalnız kalmaktır. Adnan Oktar hiçbir kitabını kendi yazmadı, grubu yazdı.” sözlerini kullandı.

ADNAN OKTAR DAVASINDA SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA

Adnan Oktar organize kabahat örgütünün aktüel yapılanmasına yönelik davada Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın da ortalarında bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Adnan Oktar ve öbür tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Birtakım tutuksuz sanıklar ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu.

“ADNAN OKTAR ZIVANADAN ÇIKMIŞTI”

Örgütün hukuk imamı olan ve faal pişmanlık kararlarından yararlanan şahit Fatih Kılıç sözünde örgütün çok tehlikeli belirterek şunları söyledi: “Bu örgüt insanın tüm hücrelerine zerk ediyor. Adnan Oktar operasyon sürecine gelene kadar zıvanadan çıkmıştı. Adnan Oktar’ın daima operasyon korkusu vardı, önlemler alıyordu. Sıradan insan imajı vermek için ortada bir dışarı çıkar ve silahlı bir müdafaa ordusuyla AVM’lere giderdi. O devirler çok önemli dehşetler yaşıyordu. Kendine daima cürüm yandaşları arıyordu.

“EN BÜYÜK KORKUSU YALNIZ KALMAKTIR”

O son yıllarda, herkesi suça bulaştırmaya çalışıyordu. Yarın bir gün operasyon olursa kabahatlerine ortak arıyordu. Megolaman, aşağılık kompleksi olan biriydi. Daima övülmeyi isterdi. Adnan Oktar’ın en büyük korkusu yalnız kalmaktır. Adnan Oktar hiçbir kitabını kendi yazmadı, hiçbir makalesini kendi yazmadı, takımı yazdı lakin kendisi yazmış üzere yaptı. Helal yoldan para kazanmayı bilmez, 10 lira para kazanmayı bilmez. Daima diğerleri üzerinden geçinir. Yalnızca çok âlâ konuşmayı bilir.”

“AKLA HAYALE GELMEYECEK ÇİRKEFLİKLER YAPTIK”

Kılıç kelamlarını şöyle sürdürdü: “Kendime de çok kızıyorum, fark edebildim olanları. Birçok aileye akla hayale gelmeyecek çirkeflikler yaptık, birçok sürü dava açtık. Bütün kaygıları mağdurları ve aktif pişmanları manipüle etmek şu anda. Adnan Oktar cezaevine girince birinci yaptığı şey avukatları görevlendirmek oldu. Herkesten kendisini ve örgütü aklayan yazılı beyanlar alınmasını istedi. Kimi şahıslar bunu yapmak istemediler, riskli olacağını ve Adnan Oktar’ın kendilerini evraka bağlamaya çalıştığını anladılar.

“NE YAPTI ETTİ, BÜTÜN BEYANLARI ALDI”

Ne yaptı ne etti, bütün beyanları aldı. Alışılmış bu beyanlar kesmedi onu, cezaevindeki herkesin kendisine mektup yazmasını istedi ve aldı. Bütün bu işi organize eden avukatlar. İçerideki insanları aktif pişman olmamaları için denetim altında tutmaya çalışıyordu. Sonra herkes birbirine mektup yazmaya başladı. 2 yıl evvel faal pişman oldum. hukuk imamı olarak aranıyordum, kaçıyordum.

“CEZAEVİNDE ÖRGÜTÜ İSTEDİĞİ ÜZERE YÖNETTİ”

Kandilli’deki karargah meskenini alın Edirne yahut Silivri cezaevine koyun, yalnızca adres değişti. Adnan Oktar’ın konforu değişmedi. Cezaevinde örgütü istediği üzere yönetti. Adnan Oktar ne istediyse ne dediyse dışarda da yapıldı. İnsanları içeride manipülasyonla, telkinle tutuyorlardı.”

“HİÇBİRİ KENDİ HÜR İRADESİYLE SÖZ VERMEDİ”

Davalarda sanıkların savunmalarının avukatlara hazırlattırıldığını anlatan Kılıç, “Adnan Oktar tüm sanıkların savunmalarını avukatları aracılığıyla bize yaptırdı. Söz verenlerin hiçbiri kendi hür iradesiyle tabir vermedi. Tek tek Adnan Oktar notlar ve talimatlar gönderdi. Cinsel hatalarda herkes disiplinli bir halde reddedecek dendi. Adnan Oktar cinsel içerikli konuşmalar hakkında ‘Şaka dersiniz’ dedi. Sonra avukatlarla konuşuldu ve ‘Şaka’ dedikleri vakit imajların gerçek olduğu ortaya çıkacaktı. Herkes cinsel suçlamaları disiplinli bir formda reddetti” halinde konuştu.

ADNAN OKTAR DIŞINDAKİ TÜM TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme heyeti, Adnan Oktar dışında tutuklu bulunan Meltem Daban, Ferhunde Eda Babuna, Elvan Şahin, Aslı Efeoğlu, Mine Kalça’nın yurtdışına çıkış yasağı konularak, isimli denetim koşuluyla tahliye edilmesine karar verdi. Heyet, eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Kabahatler Soruşturma Ofisince hazırlanan İddianamede, Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın “Suç işlemek hedefiyle örgüt kurma” cürmünden başka ayrı 5 yıldan 12’şer yıla, “Örgütün yahut gayesinin propagandasını yapma” hatasından ise farklı başka 10 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılması istendi.

Ayrıca iddianamede Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın örgüt üyelerinin örgüt faaliyetleri için işlediği bütün cürümlerden sorumlu tutularak cezalandırılmaları talep edildi. İddianamede öteki 17 kuşkulu hakkında ise “Suç işlemek emeliyle kurulan örgüte üye olma”, “Örgüte yardım” ve “Örgütün yahut hedefinin propagandasını yapma” kabahatlerinden farklı oranlarda mahpus cezaları isteniyor.