Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun (BMGK) son 10 ayda bakanlar seviyesinde Filistin’deki durumu görüşmek için 4. kere bir ortaya geldiğini, 4 BMGK kararının kabul edildiğini hatırlatarak, “Ancak işgal altındaki Filistin topraklarında akan kan, bu kararların yalnızca kağıtta mürekkep olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

BMGK’da, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un başkanlığında Filistin’deki durum hakkında oturum düzenlendi.

Lavrov, konuşmasına başlamadan evvel, BMGK’ye giren ve kimliği bilinmeyen iki bayan ellerinde fotoğraflarla “Esirleri özgür bırakın.” diye bağırdı. Lavrov, şov düzenleyenlere “Derdiniz ne? Biriniz gelin, açık bir biçimde anlatın.” dedi. Kelam konusu bireylerden karşılık gelmeyince göstericiler güvenlik tarafından dışarıya çıkarıldı.

Bunun akabinde Lavrov, konuşmasına geçti.

“Orta Doğu daha evvel gibisi görülmemiş güvenlik riskleriyle karşı karşıya.” ikazında bulunan Lavrov, akan kanı durdurmak ve sivillerin acısını dindirmek için dürüst diyaloğa muhtaçlık olduğunu söyledi.

Lavrov, Rusya’nın tarihî olarak bölge ülkeleriyle uygun bağlantılar yürüttüğünü belirterek, ülkesinin Filistin’in BM üyeliğini de desteklediğini, halihazırda BM üyesi 150 ülkenin Filistin’i tanıdığını kaydetti.

BMGK’nin son 10 ayda bakanlar seviyesinde Filistin’deki durumu görüşmek için 4. sefer bir ortaya geldiğini, 4 BMGK kararının kabul edildiğini tabir eden Lavrov, “Ancak işgal altındaki Filistin topraklarında akan kan, bu kararların yalnızca kağıtta mürekkep olduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Lavrov, “Dostu ABD’nin takviyesiyle İsrail’in kapsamlı askeri operasyonu son 10 ayda çok dehşetli bir yıkıma yol açtı.” dedi.

Gazze’de 10 ayda 40 bine yakın sivilin öldürüldüğünü söz eden Lavrov, bunun Ukrayna’nın güneydoğusunda “10 yıldır süren ihtilafta” ölenlerin iki katı olduğunu söyledi.

Lavrov, (BM Genel Sekreteri Antonio) Guterres’in 2009’da söylediği üzere “Gazze’deki ihtilaf, dünyada insanların kaçmasına bile müsaade vermeyen tek ihtilaf” olduğunu belirterek, durumun daha da kötüleştiğine işaret etti.

Rusya Dışişleri Bakanı, Orta Doğu’da kötüleşen durumdan ABD siyasetlerini sorumlu tuttu.

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Mansur: Gazze en çok belgelenen soykırım olarak tarihe geçecek

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise “Gazze en çok belgelenen soykırım olarak tarihe geçecek.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in aylardır kıtlık, susuzluk ve hastalığı silah olarak kullanarak bir insani facia yarattığını aktaran Mansur, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistin halkı ve esirleri umursamadığını lisana getirdi.

Mansur, Netanyahu’nun milletlerarası hukuk ve insan onurunu da umursamadığını, yalnızca siyasi hayatını düşündüğünü belirtti.

“Size soruyorum BM Güvenlik Kurulu, bu akıl hastasının Filistin halkına yönelik soykırımını kim durduracak? Kim onun karar vermesini engelleyecek?” sorularını yönelten Mansur, artık değişim vakti olduğunu vurguladı.

İsrail’in Gazze’de yaptığı toplu cezalandırmadır”

“Uluslararası toplumun Gazze’deki duruma reaksiyon vermekte başarısız” olduğuna işaret eden Lavrov, hususa ait alınan hiçbir BM Güvenlik Kurulu kararının uygulanmadığının altını çizdi.

7 Ekim ataklarının kabul edilemez olduğunu belirten Lavrov, “İsrail’in Gazze’de yaptığı toplu cezalandırmadır.” tabirini kullandı.

Toplu cezalandırmanın memleketler arası insancıl hukukun ihlali olduğunu lisana getiren Lavrov, “Bir ihlalle diğer ihlaller yaparak savaşamazsınız.” dedi.

BM Genel Sekreteri’nin ofisini de “çifte standart” uygulamakla suçlayan Lavrov, Gazze’ye yönelik hücumlardan bahsederken taarruzun kim tarafından yapıldığını açık biçimde söylemediklerini fakat kelam konusu Ukrayna olunca çabucak Rusya’yı suçladıklarını kaydetti.

Lavrov, BM çalışanlarının tüm üyelere karşı tarafsız olması zorunluluğunun altını çizdi.

“İsrail, gerginliği artırmak istiyor”

Orta Doğu’da gerginlik ve İran’ın dahil olma ihtimaline ait soruya Lavrov, “İran gerginliği artırmak istemiyor. İsrail istiyor.” dedi.

Lavrov, Hizbullah’ın da itidalli davrandığını fakat ABD ve İsrail’in çatışmayı körüklemeye, “kapsamlı savaş” başlatmaya çalıştığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı, Batı’nın gerginliği azaltmak için muhtaçlık olan tüm çabayı sarf etmesi gerektiğini tabir etti.

“İstanbul’da barış sağlanmak üzereydi”

Ukrayna’daki durum hakkında da konuşan Lavrov, “Minsk Mutabakatı uygulansaydı Ukrayna, Kırım hariç 1991 hudutlarını koruma ederdi.” diye konuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin “barış önerisinin” tek taraflı ve kabul edilemez olduğunu vurgulayan Lavrov, İstanbul’da 2022’de yürütülen müzakerelerde barışın sağlanmak üzere olduğunu anımsatarak, “Dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Ukrayna’ya imzalamayın talimatını verdi ve masadan kalktılar.” ifadesini kullandı.

Lavrov, “Ukrayna’ya silah pompalamayı bırakırsanız savaş sona erer.” dedi.

“Avrasya güvenlik modelini savunuyoruz”

NATO’nun adil olmayan ve agresif bir siyaseti bulunduğunu kaydeden Lavrov, kendilerinin Avrasya güvenlik modelini savunduklarını söyledi.

Lavrov, bu modelin eşitlik temelli olacağını ve herkesin çıkarlarını gözeteceğini belirtti.

“ABD halkının seçeceği her önderle çalışmaya hazırız”

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna’ya dayanağın kesilmesini savunan yeni lider yardımcısı adayı J.D Vance’in seçilmesi durumunda bağların nasıl olacağının sorulması üzerine Lavrov, “ABD halkının seçeceği her başkanla çalışmaya hazırız.” dedi.

Lavrov, Trump’ın lider olduğu periyotta Rusya’ya ağır ekonomik ve diplomatik yaptırım uygulandığını lakin buna karşın “diyalog kanallarının en üst düzeyde açık” olduğunu bildirdi.

Mevcut ABD idaresiyle diyaloğun bulunmadığını tabir eden Lavrov, münasebetlerin saygılı ve eşit yerde yürümek zorunda olduğunun altını çizdi.